“BİNALARIN TASARIM VE YENİLENME SÜRECİNDE YANGIN GÜVENLİĞİNE ÖNCELİK VERİLMELİ”

Yangın, binaların güvenliğini tehdit eden problemlerin başında geliyor. 25 Eylül-1 Ekim “Yangından Korunma Haftası” nedeniyle toplumun yangına karşı güvenli yapı bilinciyle hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, binaların tasarımı, inşası ve yenilenmesi dahil tüm süreçte yangın güvenliğine öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.

Yangın güvenliği konusunda yeni inşa edilen ve yenilenen binalarla ilgili uyarılarda bulunan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, binalarda yangın güvenliğine yönelik tedbirlerin sorgulanmasını tavsiye etti.

Tayfun Küçükoğlu-Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı

“BİNALARA YANGIN DAYANIM TESTLERİ ŞART”
Yeni binalarda yangın dayanım testlerinin uygulanması gerektiğini belirten Küçükoğlu, konuyu şöyle detaylandırdı: “Yeni inşa edilen tüm yapıların kullanım amacına, tehlike sınıfına ve bina yüksekliğine uygun yangın güvenlik tedbirlerinin alınması çok önemli. Ayrıca bu binalarda yangın dayanım testleri yapılmış sertifikalı malzemelerin ve sistemlerin kullanılması gerekiyor. İnşa aşamasında pasif ve aktif yangın güvenlik sistemlerinin imalat ve montajlarını, yetkin kişi ve kurumlar yapmalı. Bunun için meslek standartlarının geliştirilmesine ve yetkin kişi ve kuruluşların belgelendirilmesine ihtiyaç var. Binanın kullanım amacına uygun ve yangın güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde kullanılmasının uzmanlarca denetlenmesi, yangın söndürme ve algılama sistemlerinin sağlıklı çalışmaları için bakımlarının zamanında yapılması sağlanmalı. Özetle, doğru malzeme seçimi, doğru uygulama, doğru ve zamanında bakım, denetim ve doğru işletme, yangın güvenliği tedbirlerinin sürdürülebilirliği açısından bir bütün olarak değerlendirilmeli.”

“Derin yenileme sürecinde de yangın riski göz önünde bulundurulmalı”

“DERİN YENİLEME SÜRECİNDE DE YANGIN RİSKİ ATLANMAMALI”
Elektrik ve su tesisatı, ısıtma-soğutma, havalandırma sistemleri, yalıtım dahil cephe sistemleri, seramik kaplamalar ve vitrifiye, pencere-cam ve çatı-baca sistemleri gibi geniş bir alanı kapsayan “derin yenileme” sürecinde de yangın riskinin göz önünde bulundurulmasını isteyen Küçükoğlu, konuyu şöyle örneklerdi: “Örneğin eskimiş kablo sistemlerinden dolayı çıkan yangına karşı bile yenilenmesi gereken binalar var. Eski teknolojiye göre elektrik tesisatı bulunan binalar günümüz şartlarındaki elektronik aletlerin ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Aynı zamanda çevre, enerji verimliliği ve sürdürülebilir binalara sahip olma adına binalarımızın farklı seviyelerde yenilenmesine ihtiyaç var.”

“ÖNLEMLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ İÇİN REVİZE ÖNEMLİ”
Binalarda tasarım, yapım ve kullanım safhalarında alınması gereken tedbirler ve malzeme kullanımına yönelik hüküm ve gerekliliklerin, 2015 yılında son revizyonu gerçekleşen Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in kapsamında yer aldığını hatırlatan Küçükoğlu, “Alınan önlemlerin sürekliliği ve sürdürülebilirliği ancak bu hükümler ve gereklilikler çerçevesinde yapılan uygulamalar sayesinde sağlanabiliyor. Mevcut yönetmeliğin güncel şartlara göre revizyonu büyük önem arz ediyor.” dedi.

“YÜKSEK DUYARLILIKLA HAREKET ETMELİYİZ”
Küresel iklim değişikliği ve kentsel hayatın artan ihtiyaçlarının da yangın ihtimalini artırdığını ifade eden Küçükoğlu, yangın ihtimaline karşı yüksek duyarlılıkla ve bilinçte tedbir alınması gerektiğinin altını çizdi.