“YEŞİL MUTABAKAT” PLASTİKTE DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK…

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Türk plastik sektörünün en önemli ihracat pazarlarından biri.  AB’nin pratiğe geçireceği “Yeşil Mutabakat” sektörde taşları yerinden oynatacak. Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, yeşil mutabakata uyum sağlanamadığı takdirde orta vadede pazar kaybı yaşanabileceğine dikkat çekti.

Türkiye’nin plastik ihracatının yaklaşık yüzde 50’sini gerçekleştirdiği Avrupa’da hayata geçecek Yeşil Mutabakat’ın ülke sanayisi açısından önemine işaret eden Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, sektördeki firmalara geçiş sürecinde yol haritalarını iyi belirlemelerini, karbon ayak izi analizlerini yaptırmalarını ve orta vade stratejilerini netleştirmelerini önerdi.

Ömer Karadeniz-Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı

“ASLINDA ÇÖP DİYE BİR ŞEY YOK”
Son zamanlarda basında sıkça yer alan plastik atık ithalatına değinen Karadeniz, bu konuya ilişkin bakış açısının değişmesi gerektiği görüşünde: “Döngüsel ekonomi perspektifiyle bakılırsa çöp kavramının ne kadar anlamsız olduğu da görülecektir. Plastik, kağıt, cam ve metal malzemeler geri dönüştürülerek tekrar kullanılabilirken, organik atıklar ise kompostlanarak gübre elde edilebilmektedir. Yani aslında çöp diye bir şey yoktur bu sadece bakış açısıyla alakalıdır. Tüm dünyada hızla yayılan bu değişimi okuyamayarak geri dönüşümde denetimi arttırmak yerine atık ithalatını yasaklamanın gerçek bedelini ise önümüzdeki yıllarda daha net bir şekilde göreceğiz.”

“ATIK İTHALATINI YASAKLAYAN DÜZENLEMEDEN VAZGEÇİLMELİ”
Türkiye’deki geri dönüşüm sektörünün yeni düzenlemelerle “darbe aldığını” kaydeden Karadeniz, şunları dile getirdi: “Çevre hepimizin birinci önceliği lakin az sayıda kötü örnekten yola çıkarak zamanın ruhunu anlayamayan düzenlemelerle ülkemizin geleceğini olumsuz etkileyecek adımlar atmaktan da imtina edilmesi gerekiyor. İnanıyoruz ki atık ithalatını fiilen yasaklayan ve geri dönüşüm sektörümüzün kapısına kilit vurulması anlamına gelecek düzenlemelerden vazgeçilecek ve etkin denetim sistemleriyle çevre sorunlarının önüne geçilirken ülkemizin bu paradigma değişikliğinin de dışında kalmaması sağlanacaktır.”