Connect with us

Araştırma ve Raporlar

TÜRK TIPÇILAR BULDU: DAMAR SERTLİĞİ OLUŞUMUNDA PARAZİT ETKİSİ

-Damar sertliğine sebep olan aterom plağı oluşumunda mikroorganizmaların rolünü araştıran Prof. Dr. Tanıl Kocagöz ve ekibi, plaklarda “çiğ etten ve kedilerden bulaşan” Toxoplasma gondii DNA’sına rastladı. Prof. Dr. Kocagöz “Elde ettiğimiz sonuç, damar sertliğine bağlı hastalıklarla mücadele etmekte önemli bir adım olabilir diye düşünüyoruz. Daha çok kanıt elde etmek için araştırmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.

-Toxoplasma gondii parazitinin kolayca insan vücuduna girerek enfeksiyona sebep olabildiğinin altını çizen Prof. Dr. Kocagöz şunları söyledi: “Tüm dünyada yaygın olarak görülen kedilerin dışkısından, çiğ ya da tam pişmemiş et/midye/istakoz gibi ürünlerin tüketilmesi ile, hatta çiğ etin çıplak elle tutulmasıyla bile bulaşabiliyor. Üstelik hiç belirti vermeden de yıllarca vücudumuzda kalabiliyor.”

 

Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tanıl Kocagöz ve ekibi, “damar sertliğinde (ateroskleroz) rol oynayan plakların oluşumunda mikroorganizmaların rolünü araştırdı. Sonuçları alanının önde gelen bilimsel dergilerinden Journal of Infection and Public Health’de yayınlanan araştırmada, damarların tıkanmasına yol açan plaklarda “çiğ etten ve kedilerden bulaşan Toxoplasma gondii DNA’sı” bulundu.

2 yıl süren araştırma, Prof. Dr. Tanıl Kocagöz, Feyzanur Erdemir, Ahmet Karabulut, Ünal Aydın, Salih Güler, Ayşenur Çiçek, Selcen Necibe Gökduman, Ecem Eser ve Selçuk Birdoğan’dan oluşan ekip tarafından gerçekleştirildi.

Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı BaşkanıProf. Dr. Tanıl Kocagöz “Elde ettiğimiz sonuç, damar sertliğine bağlı hastalıklarla mücadele etmekte önemli bir adım olabilir diye düşünüyoruz. Daha çok kanıt elde etmek için araştırmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.

BİLİMSEL AÇIDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR GELİŞME…
Damarlardaki plaklarda bir parazit türü Toxoplasma gondii’nin DNA’sının bulunmasının bilimsel açıdan çok önemli bir gelişme olduğunu belirten Prof. Dr. Tanıl Kocagöz, “Bugüne dek yaptığımız ve yapılan araştırmalarda; birçok hastalıkta mikroorganizmanın ağırlaştırıcı ve kötüleştirici rol oynadığı görüldü. Biz de araştırmamızda aterom plağı oluşumunda ‘mikroorganizmaların rolü var mıdır?’ sorusundan yola çıktık.” dedi.

ATEROM PLAĞI OLUŞUMUNDA MİKROORGANİZMALARIN ROLÜ…
“Geçmişte, yıllarca mide ülserlerinin fazla asit üretimine bağlı olduğuna inanılır ve tedavisi, sadece asidi giderici, salgılanmasını azaltıcı ilaçlar ile yapılmaya çalışılırdı. Ancak daha sonra Barry Marshall isimli Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı mide ülserine yol açan Helicobacter pylori adı verilen bakteriyi keşfetti. Barry Marshall’a Nobel ödülü getiren bu buluş, dünyada mide ülseri tedavisini bir anda değiştirdi. Temel tedavi bu bakteriyi ortadan kaldırmaya yönelik antibiyotik tedavisi haline geldi.” bilgisini aktaran Prof. Dr. Kocagöz şunları ifade etti: “Biz de bu çarpıcı örnekten yola çıkarak; aterom plağı oluşumunda da mikroorganizmaların rolünü araştırdık. Plaklardaki DNA dizilerini inceledik ve insan DNA’sını elimine ettikten sonra Toxoplasma gondii DNA’sına rastladık. Bugüne dek bunun fark edilmemiş olmasının nedeni, kültür besiyerlerinde kolayca üretilerek saptanamayan bir organizma olmasından kaynaklanabilir.

Toxoplasma gondii parazitinin kolayca insan vücuduna girerek enfeksiyona sebep olabildiğinin altını çizen Prof. Dr. Kocagöz şunları söyledi: “Tüm dünyada yaygın olarak görülen kedilerin dışkısından, çiğ ya da tam pişmemiş et/midye/istakoz gibi ürünlerin tüketilmesi ile, hatta çiğ etin çıplak elle tutulmasıyla bile bulaşabiliyor. Üstelik hiç belirti vermeden de yıllarca vücudumuzda kalabiliyor.”

BU PARAZİT KOLAYCA İNSANA BULAŞABİLİYOR
Toxoplasma gondii paraziti kolayca insan vücuduna girerek enfeksiyona sebep olabiliyor. Tüm dünyada yaygın olarak görülen kedilerin dışkısından, çiğ ya da tam pişmemiş et/midye/istakoz gibi ürünlerin tüketilmesi ile, hatta çiğ etin çıplak elle tutulmasıyla bile bulaşabiliyor. Üstelik hiç belirti vermeden de yıllarca vücudumuzda kalabiliyor. Gebeliğin ilk üç ayında bulaştığında, bebekte bazı önemli anomalilere yol açabiliyor. Bağışıklık sistemi iyi çalışanlarda genellikle belirti vermeyen bir enfeksiyon oluşturuyor. Kemoterapi alan kanser hastalarında ya da AIDS gibi bağışıklık sisteminin baskılandığı hastalarda ise göz ve beyin başta olmak üzere çeşitli organlarda ciddi enfeksiyonlara yol açabiliyor.”

DAHA ÇOK KANIT İÇİN ARAŞTIRMALAR SÜRECEK…
Bu konudaki araştırmalara devam edeceklerini açıkayan Prof. Dr. Kocagöz; “Araştırmamız bize, orada çoğalan bir mikroorganizma bulunduğunun güçlü bir ipucunu vermiş oldu. Elde ettiğimiz sonuç, damar sertliğine bağlı hastalıklarla mücadele etmekte önemli bir adım olabilir diye düşünüyoruz. Daha çok kanıt elde etmek için araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kez Toxoplasma gondii’yi üreterek, gerçekten orada canlı Toxoplasma olduğunu kanıtlamaya çalışacağız. Araştırma yaparak bulduğumuz DNA, bizim bir dizi araştırma yapmamazı sağlayacak bilimsel ilk adım, ilk çıkış noktamız oldu.” diye konuştu.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir