Türkiye’nin enerjide dışa bağımlık ve kuraklıkla mücadelesinde tarım-güneş enerji santrallerine (TarımGES) ihtiyaç olduğu belirtiliyor. “Türkiye Güneş Enerjisi Sektörü: TarımGES” adlı rapora göre, “Türkiye’deki tarım arazilerinin sadece binde 1’ine bile TarımGES kurulması toplamda 11 GW güç elde edilmesi” anlamına geliyor.
Düşünce kuruluşu Solar3GW tarafından hazırlanan ve alanında bir ilk niteliğindeki “Türkiye Güneş Enerjisi Sektörü: TarımGES” başlıklı raporda, tarım-güneş enerji santrallerinin (TarımGES) enerjide dışa bağımlılığı ve iklim değişikliğinin tarıma olumsuz etkisini hangi oranda azaltabileceği detaylarıyla ortaya konuyor.
HEM ELEKTRİK HEM DE TARIM ÜRETİMİ…
Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turhan, tarım arazilerine kurulacak güneş enerjisi santralleri sayesinde “hem elektrik hem de ziraat üretimi yapılabileceğinin” altını çiziyor. TarımGES projelerinin azalan kaynakların yönetimine yenilikçi çözüm sunduğunu ifade eden Turhan, “Tarlalara kurulacak yeni güneş enerjisi santralleri sayesinde, sertleşen iklim koşullarına karşı mahsüller korunacak ve yüksek verimli ürün elde edilebilecek aynı zamanda elektrik gibi yüksek bir maliyet girdisi optimize edilebilecek. Hatta elektrik üretiminin, tüketimden arta kalan kısmı şebekeye satılarak üçüncü bir gelir kaynağı elde edilebilir.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEDE DE ÖNEMLİ BİR ARAÇ…
Ülkelerin ekonomik politikalarına göre farklı şekilde uygulama olanağı sağlayabilecek TarımGES’ler, iklim değişikliğine karşı mücadele ederken önemli bir araç da olacak. Önemli olan ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda bu aracı en doğru şekilde, uzun vadeli akılcı planlama ile kullanabilmesi.” diyor.
RAPORDA ÖNE ÇIKAN BİLGİ VE ÖNERİLER…
“Türkiye Güneş Enerjisi Sektörü: TarımGES” raporunda öne çıkan bilgi ve öneriler şöyle:
-Türkiye, 234 bin kilometrekare tarım alanına sahip. Bunun binde 1’ine günümüz teknolojisiyle güneş panelleri kurulursa 11 GW’nin üzerinde enerji üretmek mümkün.
-TarımGES’ler, tüm tarım alanlarında, çayırlar, otlaklar, seralar, hatta balık çiftliklerinde kurulabiliyor. Yoksul Afrika ülkesi Kenya’dan İsveç gibi güneşin en az göründüğü ülkelerden İsveç’e kadar farklı coğrafyalarda TarımGES projelerinden faydalanılıyor.
-Dünya genelindeki toplam TarımGES kurulu gücü 2012 yılında 5 MW idi. Miktar 2022’de 14 GW’ı geçti. Bu konudaki öncü ülke Japonya’da şimdiye dek 3 bini aşkın uygulama hayata geçirildi.
-Ar-Ge çalışmalarına göre güneş santrali kurulan tarlalarda acı biber üretimi üçe katlanıyor; çeri domates üretiminde ise su kullanımı yüzde 65 azalırken hasat iki katına çıkıyor.
-TarımGES uygulamalarında toprağın nemi, iki günde bir gerçekleşen sulamalarda yüzde 15, her gün yapılan sulamalardaysa yüzde 5 daha fazla korunuyor.
-TarımGES projelerinin maliyeti küçük ölçekli GES çatı projelerine nazaran daha avantajlı.
-Çiftçiler tarlalarında üretecekleri elektriğin fazlasını satarak diğer üretim girdilerini finansa edebiliyorlar.
-Tarımsal üretim süreçlerinde gereken sulama pompası, aydınlatma, ısıtma ve bunun gibi tarımsal ihtiyaçlarda gereken enerji TarımGES projeleriyle en ucuz fiyatla yerinde üretilebilecek. Böylelikle tarımda dışa bağımlılık da azalacak.
-Türkiye’de yasal mevzuatta iki amaçlı alan kullanımının yer almaması, TarımGES’lerin önündeki en önemli engel. Yasalardaki değişikliklerle atıl tarım arazilerinden yararlanılabilir. Halihazırda tarımsal üretimin devam ettiği arazilerde inisiyatif toprak sahibine bırakılabilir.
-TarımGES kurulacak alanlarda acil kamulaştırma imkanı ve kapasite tanımlanması öncelikli başlıklar arasında yer alıyor. Marmara gibi arazi sıkıntısı çekilen bölgelerde küçük ölçekli tesisler için destek tarifesi oluşturabilir. Büyük ölçekli TarımGES’ler için ise YEKA benzeri ihale yöntemleri devreye girebilir.
TARIMGES UYGULAMASININ TARIMA KATKISI
-Güneş panelleri altındaki toprakta ve bitkilerde su kaybını önlüyor, kuraklık yaşanan yerlerde bazı mahsullerin hasadını ve kalitesini artırıyor.
-Tarım ürünlerini ışık kaynaklı hasara karşı koruyarak fotosentezi artırıyor.
-Panelin altındaki bitkilerin terlemesi modüllere soğutucu etki yapıyor ve elektrik üretimini yükseltiyor.
-Dolu, don ve yoğun yağışta mahsul kayıplarına karşı koruma sağlıyor.
-İklim değişikliğiyle artan sıcaklıkların olumsuz etkilediği ürünlere gölge sağlıyor, verimli hasada yardımcı oluyor.
-Çiftçinin gelir akışını destekliyor, uzun vadede öngörülebilir elektrik maliyetleriyle üretim maliyetlerini düşürüyor.
-Su kullanımını azaltıyor.
-Bozulmuş arazilerde tarımsal açıdan yeniden bir canlanma sağlıyor.
Raporun tamamına şu adresten ulaşabiliyor: https://www.solar3gw.org/raporlar/
FAİZ VE ENFLASYONDAKİ SEYİR KÜRESEL EKONOMİYİ NASIL ETKİLİYOR?
TÜİK’E GÖRE YILLIK ENFLASYON AĞUSTOS 2024’TE YÜZDE 51,97’YE GERİLEDİ…
BANKACILIK DIŞI FİNANS SEKTÖRÜ YASAL DÜZENLEME BEKLİYOR…
E-TİCARETTE HIZLI VE GÜVENLİ BÜYÜME İÇİN…
TÜİK’E GÖRE YILLIK ENFLASYON 10 PUAN GERİLEDİ…
HAZIR BETONDA FAALİYET ENDEKSİ SON 60 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE…