YAPILARDA “SIFIR HATA-SIFIR TOLERANS VİZYONU” ŞART…

Büyük can ve mal kaybına sebep olan Kahramanmaraş depremlerinin bir milat kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar’ın “Peki o halde neler yapılmalı?” sorusuna cevabı şöyle: “Önce bölge ve şehir planlaması sonra yapı statiği ve fiziği açısından bilinçli hareket etmeliyiz. Daha sonra da malzeme açısından her türlü denetimle maksimum seviyede sıfır hata, sıfır tolerans anlayışıyla yapıların inşasının planlanması gerekiyor. Bu planlamaları yapmadan çok sağlıklı yapılar inşa etmenin mümkün olmadığını düşünüyorum.”

Türkiye’de 6 Şubat 2023 tarihinde 9 saat arayla meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli depremlerin şokunun atlatılmaya çalışıldığı süreçte, bilinç ve farkındalık oluşturulması amaçlanan 1-7 Mart Deprem Haftası etkinlikleri daha da anlam kazandı.

6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş depremlerinde on binlerce kişi hayatını kaybetti.

“ÖNCE BÖLGE VE ŞEHİR PLANLAMASI; SONRA YAPI STATİĞİ VE FİZİĞİ”
Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar konuya ilişkin açıklamasında “uzun yıllardır afetlere dirençli kentler kurulması gerektiğini” gündeme taşıdıklarını ifade ederek şunları dile getirdi: “Ülkemizde ardı ardına yaşanan depremler bizi uzun zaman unutamayacağımız acılara sürükledi. Bilimin ışığından ayrılmadan bilinçli ve akılcı şekilde hareket etmemiz gerekiyor. Önce bölge ve şehir planlaması sonra yapı statiği ve fiziği açısından bilinçli hareket etmeliyiz. Daha sonra da malzeme açısından her türlü denetimle maksimum seviyede sıfır hata, sıfır tolerans anlayışıyla yapıların inşasının planlanması gerekiyor. Bu planlamaları yapmadan çok sağlıklı yapılar inşa etmenin mümkün olmadığını düşünüyorum.”

Fethi Hinginar- Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı 

“SİSTEMİ DOĞRU İŞLETİRSEK BÖYLESİ FELAKETLERLE KARŞILAŞMAYIZ”
Deprem bölgesinde “standartlara uygun yapılan, iyi malzeme kullanılan ve denetimden geçen” binaların sağlam kaldığını vurgulayan Hinginar, bu arzulanan ve sevindirici sonucu sağlayabilecek süreci şöyle anlattı: “Standartlara uygun malzemeyi standartlara uygun şekilde müteahhitlere teslim ederseniz ve onların da standartlara uygun şekilde yerinde kullanmasını sağlarsanız, iyi mimarlık ve iyi mühendislik hizmeti almalarını zorunlu hale getirirseniz sağlam yapı elde edersiniz. Aslında temel tanımlar çok basit. Her aşamada bu denetimi aksatmadan uyguladığınız zaman önümüzde çok güzel örnekler var. Standarda uygun denetimi yapılmış binalar var, bu denetlemeden geçmiş yapıların ayakta kaldığını görüyoruz. Sistemi doğru işletirsek bir daha böylesi felaketlerle karşılaşmayız.”

“DENETLENMEYEN HER ŞEY KALİTESİZ YAPILMAYA MAHKÛMDUR”
Dünyadaki en kaliteli yapı malzemelerinin Türkiye’de üretildiğini kaydeden Hinginar, her depremde can kayıplarına sebep olan bina yıkımların arka planına şu ifadelerle ışık tuttu: “Ülkemizdeki yapı malzemelerinin ihracatı Türkiye’nin toplam ihracatı içinde ikinci sırada yer alıyor. Yapı malzemesi konusunda sıkıntımız yok çünkü dünya standardına uygun malzemeyi üretim aşamasında denetleyerek üretiyoruz. Fakat denetimsiz yapılaşma ve denetimsiz malzeme kullanımının ne kadar büyük felaketlere yol açtığını maalesef ülkemizde de görüyoruz. Denetlenmeyen her şey kalitesiz yapılmaya mahkûmdur. Denetleneceğini bilen herkes bu standartları bilerek ve bunlara uyarak çalışır. Bizim sıkıntımız projeden başlayan denetim mekanizmasının yeterince işletilememiş olması. Türkiye’de 1999 depreminden bu yana yapı denetiminde sadece beton kalitesi demir kalitesi denetleniyor diye bir alışkanlık var. İhtiyacımız olan şey denetim, denetim ve yine denetim. Bu sistemde gerçek denetim sistemini kurmadıkça böyle felaketler yaşamaya hazır olmalıyız.”