Finans & Ekonomi
DEPREME KARŞI ÇELİK KONSTRÜKSİYON…
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk çelik sektörünün “son derece gelişmiş know-how birikimiyle her türlü malzemeyi üretebilir durumda” olduğunu vurguluyor. 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş merkezli depremlerin sebebiyet verdiği yıkımların “Deprem değil bina öldürür.” sözünün doğruluğunu bir defa daha gözler önüne serdiğini ifade eden EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, deprem kuşağındaki Türkiye’de bütün yeni inşaatlarda, kentsel dönüşüm projelerinde ve geçici konut üretiminde çelik konstrüksiyona yönelmeyi öneriyor.
Aktif deprem kuşağındaki Türkiye’de çelik yapı sisteminin “kritik ve hayati bir öneme sahip olduğu” belirtiliyor. Ancak bu sistemin kullanım oranının Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzde 40’larda iken Türkiye’de hâlihazırda yüzde 1 civarında seyrettiğine işaret ediliyor. Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk çelik sektörünün “son derece gelişmiş know-how birikimiyle her türlü malzemeyi üretebilir durumda” olduğunu vurguluyor.
“DEPREM BEKLENTİSİ YÜZDE 85 AMA JAPONYA BUNA HAZIR”
“6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş merkezli iki depremde maalesef binlerce vatandaşımızı kaybettik, onları rahmetle anıyoruz. Aynı deprem İstanbul’da olsaydı tahribat daha büyük olurdu ve Türkiye 50 sene geriye giderdi.” diyen EİB Koordinatör Başkanı Eskinazi, şunları söylüyor: “Ülkemizde lokomotif sektörlerden biri inşaat. Dünyada Endüstri 4.0’a öncülük eden üç ülke Almanya, ABD ve Japonya’da lokomotif sektör sanayi. Ipsos’un 2022 yılındaki bir araştırmasına göre; Türkiye, yüzde 77’yle insanların doğal afet beklentilerinin en yüksek oranda olduğu ülkeler arasında. Ancak ne toplum ne de devlet buna hazırlıklı değil. Japonya’da ise bu oran yüzde 85 ama Japonya buna hazır.
“DEVLET MİLLETİYLE SAĞLAM YAPILARLA BARIŞIR”
Türkiye, 30 yılda bir büyük depremlerle sarsılıyor. Bizdeki can kayıpları on binleri aşarken dünyadaki can kayıpları çok az. İnşaat sektöründe yanlışlar yapılıyor ve biz yanlış yapmaya devam ettikçe kayıplar artacak. Devletin milletiyle barışması imar affı ile olmaz sağlam yapılarla olur. Ülkemizde inşaat sektörünün algısının baştan aşağı değişmesi gerekiyor ve ivedilikle yeni bir yol haritası ortaya koyulması gerekiyor. Bilim insanları ile hareket edilerek imar planı hazırlanmalı. Türkiye’nin başlıca hedeflerinden biri bu olmalı.”
“ÇELİK YAPI BİLİNİRLİĞİ OLDUKÇA DÜŞÜK”
EİB Koordinatör Başkan Yardımcısı Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan ise “Deprem değil bina öldürür.” sözünün doğruluğuyla yeniden yüzleşildiğinin altını çiziyor. Deprem olduktan sonra çare üretmek yerine yapıların sarsıntılara karşı dayanıklı inşa edilmesi gerektiğini belirten Ertan, şu görüş, öneri ve bilgileri paylaşıyor: “Güvenlik için binalarda kırılgan olmayan esnek yapısı, dayanımı ve hafifliği ile depreme karşı son derece güvenli bir model olan çelik yapı modelinin yaygınlaştırılması gerekmekte. Betonarme yapılara kıyasla çelik konstrüksiyon yapıların özellikle deprem kuşağında yer alan bölgeler için birçok avantajı bulunmaktadır. Çelik yapı sisteminin maalesef ki Türkiye’de bilinirliği oldukça düşük. Avrupa ve Amerika’da çelik sistem kullanımı yüzde 40’lardayken, bu rakam Türkiye’de yüzde 1 civarında seyrediyor.”
“HIZLI, HAFİF, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE DAHA EKONOMİK”
Çelik konstrüksiyon yapıların imalat ve montajının çok daha kısa sürede tamamlandığını ve “binanın en kısa sürede oturulabilir ve kullanılabilir hale geldiğini” ifade eden Ertan, “Çelik konstrüksiyon yapılar ekonomik olarak da diğer yapılara nazaran daha avantajlıdır. Çelik konstrüksiyon yapılar betonarme yapılara göre oldukça hafiftir. Binanın hafifliği ve çelik yapıların betonarmeye kıyasla daha fazla esneme özelliğinin olması zemine gelen yükün azalması sebebiyle depremin etkisinin azalmasını sağlar.” bilgilerini aktarıyor.
Deprem kuşağındaki Türkiye’de bütün yeni inşaatlarda, kentsel dönüşüm projelerinde ve geçici konut üretiminde çelik konstrüksiyona yönelmeyi öneren Ertan, “Korozyon ve çürüme riski bulunmayan yapı özelliğiyle yaygın kullanımdaki betonarme modeline göre uzun kullanım ömrüyle önemli avantaj sağlıyor. Çelik yapı sistemini daha fazla paydaşa anlatmak için önümüzdeki dönemde çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz.” diyor.
Benzer Haberler
-
FAİZ VE ENFLASYONDAKİ SEYİR KÜRESEL EKONOMİYİ NASIL ETKİLİYOR?
-
TÜİK’E GÖRE YILLIK ENFLASYON AĞUSTOS 2024’TE YÜZDE 51,97’YE GERİLEDİ…
-
BANKACILIK DIŞI FİNANS SEKTÖRÜ YASAL DÜZENLEME BEKLİYOR…
-
E-TİCARETTE HIZLI VE GÜVENLİ BÜYÜME İÇİN…
-
TÜİK’E GÖRE YILLIK ENFLASYON 10 PUAN GERİLEDİ…
-
HAZIR BETONDA FAALİYET ENDEKSİ SON 60 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE…