
“Çimento fabrikalarının ihtiyaç duydukları elektriğin yüzde 25’ini prosesten çıkan atık ısıları kullanarak ürettiğini” ve “bunun 570 bin hanenin günlük elektrik tüketimine denk geldiğini” açıklayan TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, “çimentonun enerji üreten bir sektöre doğru evrildiğini” söyledi.
EnTech Sürdürülebilirlik ve Sıfır Atık Fuarı’nda TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Bilim ve Teknoloji Temelli Yeşil Büyüme” konulu panelde Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği (TÜRKÇİMENTO) CEO’su Volkan Bozay, Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Yönetim Kurulu ve Avrupa Kimya Endüstrileri Konseyi (CEFIC) Teknik Komite Üyesi Dr. Derya Erçıkan, Boğaziçi Üniversitesi Sürdürülebilir Kalkınma ve Temiz Üretim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nilgün Cılız ve TÜBİTAK Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Daire Başkanı Hande Alpaslan söz aldı.

EnTech Sürdürülebilirlik ve Sıfır Atık Fuarı’ndaki “Bilim ve Teknoloji Temelli Yeşil Büyüme” konulu panelde, karbon salımını azaltıcı projelerdeki son gelişmeler ve alanda yapılan çalışmalar anlatıldı.
ÇİMENTO ÜRETİM MALİYETİNİN YÜZDE 85’İ ENERJİ…
Panelde, çimento üretiminin yoğun enerji gerektirdiğinin altını çizen TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, “Bugün, çimento üretim maliyetlerinin yüzde 85’ini enerji maliyetleri oluşturuyor. Kullanılan enerji çeşitlerinde elektrik enerjisi ve ısıl enerji için ise yakıt kullanımı olduğu görülmektedir. Ayrıca çimento sektörü karbon salımı konusunda toplam emisyonun yüzde 6-8’inden sorumludur.” dedi.

TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, “çimentonun enerji üreten bir sektöre doğru evrildiğini” söyledi.
PROSESTEN ÇIKAN ATIK ISIYLA ELEKTRİK ÜRETİLİYOR
Çimento sektörünün karbon salımını azaltmak amacıyla alternatif yakıt kullanımını artırdığına işaret eden Bozay, şunları söyledi: “Türkiye’de 2022 yılı itibarıyla 16 ayrı fabrikada 25 WHR sistemi (atık ısıdan geri kazanım) yer alıyor. Çimento fabrikaları ihtiyaçları olan elektriğin yüzde 25’ine kadar olan kısmını kendi ısılarını kullanarak üretiyor. Ayrıca bu sayede 570 bin hanenin günlük tüketimine denk gelen elektrik enerjisi, sadece prosesten çıkan atık ısı ile karşılanabiliyor. Çimento sektörü enerji tüketen bir sektörden enerji üreten de bir sektöre doğru evriliyor. Mevzuata ilişkin engeller konusunda yaptığımız sektörel girişimlerin büyük oranda karşılık bulmasının, devreye alınacak tesis yatırımlarını daha da artıracağını öngördüğümüzü de belirtmek istiyoruz.”
KLİNKER ORANINI AZALTICI AR-GE ÇALIŞMALARI ÇEŞİTLENİYOR
Çimentodaki oranı düştükçe klinker kaynaklı emisyonun azalacağına dikkatleri çeken Volkan Bozay, “Hem çimentoda yüksek emisyona neden olan klinker oranını azaltmak hem de daha düşük karbonlu alternatif bağlayıcılar geliştirmek için sektörümüz Ar-Ge faaliyetlerini çeşitlendirerek devam etmektedir. Bu kapsamda üniversite-sektör ilişkisine çok önem veriyoruz. Ayrıca bu tür projelerin özellikle TUBİTAK tarafından daha fazla desteklenmesini bekliyoruz.” diye konuştu.
“YÜRÜTÜCÜ VE PARTNER SIFATI” İÇİN DERNEK STATÜSÜ DEĞİŞMELİ
“Yenilenebilir enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması ve enerjinin depolanması için teknolojik alt yapının güçlendirilmesi” konusundaki gelişmeleri yakından izlediklerini kaydeden Bozay, “dernek statüsünde olmaları sebebiyle TÜBİTAK projelerinde yürütücü veya partner sıfatıyla yer alamadıklarını” ve “mevzuatta buna dair gerekli düzenlemenin yapılmasını talep ettiklerini” belirtti.