Gündem
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ MESUT, MUVAFFAK VE MUZAFFER OLACAKTIR”
Bundan tam 99 yıl önce, 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı sıfatıyla TBMM kürsüsüne çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Efendiler; asırlardan beri Doğu’da haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu. Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.” ifadeleriyle başladığı sözlerini şöyle tamamladı: “Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk-Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu, İlk Cumhurbaşkanı
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye’nin yönetim biçiminin “cumhuriyet” olduğu ilan edilene kadar, “devlet başkanlığı görevini” Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı sıfatıyla yerine getiriyordu. O vakte kadar yürütme fonksiyonu Meclis Hükümetlerince icra ediliyordu.
CUMHURİYETİN İLANI İÇİN BEKLENEN FIRSAT OLUŞMUŞTU
99 yıl öncesine ait şu bilgiler, Kurtuluş Savaşı sürecinde meydana gelenleri ülke içine ve dünyaya duyuran Anadolu Ajansı (A.A.) arşivinden: 25 Ekim 1923’te görevdeki hükümet istifa etti. 28 Ekim’e kadar yeni kabine kurulamadı. Atatürk’ün cumhuriyeti ilan etmek için beklediği fırsat oluşmuştu. 28 Ekim gecesi yakın çalışma arkadaşlarına Çankaya Köşkü’nde “Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” ifadesiyle fikrini açıkladı.
28 EKİM GECESİ CUMHURİYETİ GETİREN KANUN TASARISI HAZIRLANDI
Atatürk o gece, İsmet İnönü’yle birlikte 1921 Anayasası’nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. TBMM, 29 Ekim 1923 Pazartesi saat 18.00’de İnönü başkanlığında toplandı. Anayasa değişikliğini içeren teklif acilen görüşülmesi için gündeme kaydedildi.
“TÜRKİYE DEVLETİ, BÜYÜK MİLLET MECLİSİ TARAFINDAN YÖNETİLİR”
Görüşe sunulan tasarıda şu hükümler yer aldı:
-“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ulusal işlerin fiili idarenin yönetim şekli halka dayanmaktadır. Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.
-Türkiye Devleti’nin dini İslam, resmi dili Türkçedir.
-Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir.
-Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Genel Kurul’un toplantısında bir yasama dönemi süresi için kendi üyeleri arasında Millet Meclisi tarafından seçilir. Cumhurbaşkanı görevini halefi seçilene kadar sürdürür. Geçmiş başkan yeniden seçilebilir.
-Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Türk Devleti’nin başıdır. Bu sıfatıyla gerekli gördüğü zaman, Büyük Millet Meclisi ve Bakanlar Kurulunun başkanlığını yapar.
-Kurul Başkanı, Cumhurbaşkanı tarafından ve Meclis üyeleri arasından seçilir. Diğer bakanlar yine milletvekilleri arasında, Kurul Başkanı tarafından seçilir. Kurulun listesi Büyük Millet Meclisinin onayına, Cumhurbaşkanı tarafından sunulur.”

Atatürk, 28 Ekim 1923 gecesi yakın çalışma arkadaşlarına Çankaya Köşkü’nde “Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” ifadesiyle fikrini açıkladı.
CUMHURİYETİN GEREKÇELERİ ANLATILDI…
Anayasa Komisyonu adına söz alan Yunus Nadi Bey, Mondros Mütarekesi’ne dek gerçekleşen olayları hatırlatarak cumhuriyetin ilanının gerekliliğini anlattı. Daha sonra kürsüye çıkan Vasıf Bey de cumhuriyeti övücü bir konuşma yaptı. Ardandan Eyüp Sabri Hoca Efendi, “gecikmeden cumhurbaşkanının seçimiyle devam edilmesin” talep etti.
29 EKİM SAAT 20.30’DA OYLAMA YAPILDI
Saat 20.30’daki oylamada oturuma katılan 158 üyenin tamamı tasarıya kabul oyu verdi. Karar, “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri ve alkışlarla kutlandı.
Akabinde cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Gizli oylamada 158 milletvekilinin tümünün oyunu alan Atatürk, ilk cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanı sıfatıyla TBMM üyelerine şöyle konuştu:
“TÜRK MİLLETİ YÜKSEK KABİLİYETLERDEN YOKSUN ZANNEDİLİYORDU”
“Efendiler; asırlardan beri Doğu’da haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.
Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek güzel ispat etti.
Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükümetin yeni adıyla medeniyet dünyasına çok daha kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.

Atatürk, 29 Ekim 1923 tarihinde TBMM üyelerine ilk cumhurbaşkanı sıfatıyla seslenirken “Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.” dedi.
Arkadaşlar; bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Bendeniz, kazandığım bu güven ve itimada layık olmak için pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, yüce heyetinizin şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Tanrı’nın yardımıyla, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.
“DAİMA MİLLETİN SEVGİ VE GÜVENİNE DAYANARAK…”
Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”
Benzer Haberler
-
ÇALIŞANLARINA RAMAZAN YARDIMINI PLUXEE İLE YAPANLARA SGK PRİMİNDEN YÜZDE 100 MUAFİYET…
-
BÜYÜK VERİ DEPOLOMAYA “BOYUT ATLATAN” PROJE…
-
TÜRK ŞİRKETİNDEN TARIM TEKNOLOJİLERİNDE DÜNYADA BİR İLK
-
KASIM 2024’TE YILLIK ENFLASYON YÜZDE 47,09…
-
İNTERNET REKLAM GELİRLERİ 2028’DE TÜRKİYE’DE 2,5 MİLYAR DÜNYADA İSE 3,4 TRİLYON DOLARA ULAŞACAK…
-
ZAİM GÜVENÇ’TEN BEŞİNCİ TEKLİ: AŞK DENİZİ…