Finans & Ekonomi
SÜT VE ÖTESİ…
Ziraat Mühendisi Zafer Gürleyen, süt ve süt ürünleri üretimi ile süt hayvancılığındaki problemlerin nasıl çözülebileceğini anlattı. Son yıllarda “süt-yem paritesi” için doğru bir denklem kurulamadığını ifade eden Gürleyen, “Süt hayvancılığı işletmelerinde ‘kaliteli kaba yem ve kaliteli kesif yem kullanımı’ ne kadar yüksek ise hayvan başına alınan süt miktarı ve ürün kalitesi gözle görülür oranda artıyor. Tersi durumdaysa düşüyor. Gelecekteki en büyük sorunlardan biri bu.” diyor.
Bursa’daki çiftliğinde süt üretimi yapan Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, fırsat bulduğu her ortamda “Tarımda başarının altında yatan ana unsur verimliliktir. Verimliliğin ana ihtiyacı eğitimdir. Eğitim için gereken unsur gençlerdir. Kırsaldan göçü önlemenin temel unsuru para kazanmaktır. Kırsalda para kazanmak için fiyat ve piyasa öngörülebilirliği ve istikrarı sağlanmalıdır.” görüşünü dile getiriyor.

Sencer Solakoğlu, süt üretimi ve süt hayvanı yetiştiriciliğine dair problemleri ve çözüm önerilerini Kobi Yaşam Genel Yayın Yönetmeni Şefik Söylemezoğlu’na anlatırken. https://www.kobiyasam.com.tr/2020/01/28/tarim-ve-hayvanciliga-kurtulus-recetesi/
TARIMSAL GİRDİ MALİYETLERİ AŞIRI YÜKSELDİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileriyle Eylül 2022’de tüketici fiyatlarının aylıkta yüzde 3.08; yıllıkta yüzde 83,45 artmasıyla son 24 yılın enflasyon rekoru kırıldı. Fiyat artışlarının en fazla meydana geldiği sektörlerden biri gıda. Süt, süt ürünleri ve yumurta en temel gıdalar arasında yer alıyor. Tarımsal üretim girdi maliyetlerindeki aşırı yükselme sebebiyle ciddi risk altında.
“ÇİFTÇİNİN GÜNAHI NE?”
Sencer Solakoğlu, 1 ve 2 Ekim 2022 tarihlerinde attığı iki tweetle tabloyu özetledi: “Dikkatli okuyun! çiftçiye ocak ayından beri süt zammı tam 2,8 TL/litre Tüketiciye gelen zam 7TL. Yani neymiş çiftçinin fiyatını sabit tutmak gıda enflasyonunun çözümü değilmiş. Bu sayede bu deneyi de üstümüzde yapmış oldunuz hayırlı olsun. Şimdi sonuçlara katlanma zamanı!”, “Gıda enflasyonu ile mücadele için ürettiğimiz sütün fiyatını arttırmadılar. Zarar ettirdiler. Şimdi hayvanlar kesildi süt azaldı. Pakete girince bakın ne oluyor? USK başkanı, SEK’in sahibi maliyeti abartıyorlar diye sitem ediyor! Bizde 7,50 markette 30 TL!!! Çiftçinin günahı ne?”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileriyle Eylül 2022’de tüketici fiyatlarının aylıkta yüzde 3.08; yıllıkta yüzde 83,45 artmasıyla son 24 yılın enflasyon rekoru kırıldı. Fiyat artışlarının en fazla meydana geldiği sektörlerden biri gıda. Süt, süt ürünleri ve yumurta en temel gıdalar arasında yer alıyor. Tarımsal üretim girdi maliyetlerindeki aşırı yükselme sebebiyle ciddi risk altında.
Ziraat Mühendisi Zafer Gürleyen, “Süt ve Ötesi” başlıklı makalesinde şu anda Türkiye’de yaşananları detaylarıyla gözler önüne serdi ve çözüm önerilerini sıraladı.
Gürleyen’in yazısı şöyle:
Tarımla alakalı her karar, sonraki yılların nasıl şekilleneceğini belirler. Son günlerde çiğ süt fiyatının 7,5 TL açıklanması gibi garip bir durumla karşılaştık. Çünkü fiyat hâlihazırda 7,5 TL idi. Bu açıklamanın önümüzdeki bazı gelişmelerin habercisi olduğunu bilmemiz gerekiyor.
Öncelikle belirtmeliyiz ki, son yıllarda “süt-yem paritesi” için doğru bir denklem kurulamıyor. (https://www.setbir.org.tr/istatistikler.php?bl=33) Hayvancılık yatırımları, ırk iyileştirme ve ürün kalitesi gibi faktörlerin, “bu pariteyle beraber alınacak bazı tarım eylem planlarıyla” doğrudan ilintili olduğunu söyleyebiliriz.
Şu an ortada bir fiyat var evet! Fakat bu fiyatlandırma; toplama ve soğutma maliyetleri işin içine girdiğinde bölgesel farklılıklara göre değişkenlik gösteriyor. Bu durum başlı başına ayrı bir sorun olarak değerlendirilebilir.

Zafer Gürleyen- Ziraat Mühendisi
SÜT-YEM PARİTESİ BIÇAK SIRTINDA…
Yıllardır köylülerin ve üreticilerin dile getirdiği “1 kilo süt 1,5 kilo yem paritesi” ne zaman yakalandıysa “kaliteli ırk, kaliteli süt ve süt ürünleri ile kaliteli yumurta” sofralarımıza geldi. Kısacası iyi protein kaynağı için “iyi damızlık hayvan seçimi” mümkün olabildi ve “kaliteli kesif ve kaba yeme” ulaşılabilir hale gelindi. Hayvansal üretim için yatırımlar arttı ve teknoloji hayvancılığa entegre edildi. Şu anda son yıllarda olduğu gibi yanlış kurgulanan süt – yem paritesi bıçak sırtında; ne yatırıma ne teknolojik alt yapı kurmaya izin veriyor. Trakya’da yüzlerce çiftlik boş! İç Anadolu ve Marmara Bölgelerindeki küçük aile işletmeleri hayvan varlığını arttırmaktan korkuyor ve bekleyiş halinde.
ÜRETİCİLER UCUZ ÜRÜN TUZAĞINDA…
Bu bekleyiş tarımsal üretimi bir noktaya sürüklüyor. Çiftçinin kafasında “Hayvan fiyatları düşer mi?”, “Yem fiyatları aşağıya iner mi?” ve “Benim ürünüm değerlenir mi?” gibi pek çok soru var.
Yem fiyatlarının düşmesini bekleyen üreticinin tüketimi azaltması sonucu yem sektöründe oluşan daralma, üreticileri iyi ürün yerine “ucuz ürün tuzağına” çekiyor. Özel yem firmaları üretim maliyetlerini düşürmek için istihdamda küçülme yolunu tercih ediyor. Kısaca yem sektöründe son 45 gündür duraklama hakim.
“Canlı hayvan fiyatlarının düşmesini bekleyen yetiştiricinin geleceği öngörememesi probleminden dolayı” milli sermaye olan çiftlikler, “ya tamamen boş kalarak ya da kapasitesinin çok altında faaliyet göstererek” zaman kazanmaya çalışıyor.
Canlı hayvan ve/veya karkas ithalatı konuşulduğunda damızlık hayvan yetiştiricileri, ya “hayvanlarını maliyetinden ucuza satarak” zarar ediyor ya da “yatırım yapmaktan” korkuyor.
KALİTE-KALİTE DENKLEMİ…
İçinde olduğumuz duruma “kalite – kalite denklemi” ile bakalım.
Süt hayvancılığı işletmelerinde “kaliteli kaba yem ve kaliteli kesif yem kullanımı” ne kadar yüksek ise hayvan başına alınan süt miktarı ve ürün kalitesi gözle görülür oranda artıyor. Tersi durumdaysa düşüyor. Gelecekteki en büyük sorunlardan birisi de bu!
Hayvan varlığına baktığımızda her sene artış görülüyor. Burada üstünde düşünmemiz gereken hususlardan bir tanesi bu hayvanlar gerçekten var mı? Örneğin küpeler işletmelerden düşüldü mü ve bu efektif olarak takip ediliyor mu?
İkincisi TÜİK tarafından verilen hayvan varlığı artışı ile aynı TÜİK tarafından verilmeyen nüfus artışı (sığınmacı & göç) ne kadar? Kişi başına düşen süt üretimi, süt ürünleri ve et ürünleri üretimi ne kadar? Şayet bu durumu doğru analiz edebilirsek en doğru hayvansal ve bitkisel üretim kararlarını alabiliriz.
Süt üretimi ve sağılan hayvan varlığı süt/yem paritesi kurulamaz ise düşecektir. İhtiyaç olunan süt ve süt ürünleri kalitesiyle alakalı yukarıda da belirttiğimiz “yemdeki ucuz ürün tuzağı” gibi bir tuzak süt ve süt ürünlerinde karşımıza çıkmak üzere. Örneğin %3-3,5 yağlı süt ürünleri yerine %1-,1,5 yağlı ürünler raflarda daha çok yer almaya başlayacaktır. Kaşar, tereyağı, krema ve beyaz peynir gibi ürünler bu ucuz ürün sarmalına doğrudan girecek ürünlerdir.
Ayrıca beyaz et fiyatlaması ve yumurta da bu tablodan etkilenecektir. Bu hem fiyat hem de özellikle belirttiğimiz ucuz ürün tuzağıdır. Tarımsal ürünlerin tamamı birbiriyle doğrudan ilişkilidir.
Ürün özelliklerinden bir örnekle bu durumu anlatmama izin verin. Örneğin 1 kilo kaşar için 10-12 kg arasında süt kullanılır. Bu üretimde sütün protein, yağ, somatik hücre sayısı vb. gibi birçok özelliği etkilidir. Eğer işletme kaliteli süt bulamaz ise 13-14 kilo sütten 1 kilo kaşar yapmak zorunda kalır, 13-14 kilo süt kullanarak yaptığı ürünü fiyat – fayda denklemine getiremez ise işletme o zaman ucuz ürün tuzağına düşer ve farklı yöntemlerle üretim yapılabilir. Bu üretimde artan işletme giderlerini de göz önünde bulunduruyorum.
Marketlerde el yakan ürünleri görüyoruz. Üreticinin hangi şartlarda çalıştığını doğru analiz ederek “kolektif bir tarımsal kalkınma planı” uygulamaya konulmalıdır.
SÜT İTHALATI, HATTA İTHAL ÇİFTÇİ İHTİMALİ…
Günümüz şartlarında hayvancılığa kast ederek verilen tüm kararların doğuracağı zararların nasıl önüne geçilebileceğinin bir bölümünü anlattım. Hayvan varlığının kaybedilmesi ve tarım içi çalışan kişilerin sektörden kopması durumunda, “süt ithalatı ve hatta ithal çiftçi bile” hiç uzak bir ihtimal değil.
Hayvancılıkta pozitif sonuçlara kapı aralayacak kuralları koymak bu kadar zor olmamalı. Ulusal süt konseyi 1 litre sütün maliyetini 7,1 TL olarak hesaplıyor! Bu hesabı kimler yapıyor bir türlü çözemiyorum? TÜSEDAD’ın (Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği) hesaplaması ise kabaca 10 TL.
Süt hayvanı, sürüde bulunan diğer hayvanlara bakar! Buzağıyı sattığımızı, onun yerine doğum yapacak olan dişi hayvan aldığımızı varsayalım. Kuru dönemde iken de onlara bakar. Kendi ırkları için iyileştirme yapan işletmelerde diğer sağılmayan hayvanların masrafları buradadır.
Süt hayvanı, masrafları karşılar!
Süt hayvanı, mekanizasyon ve teknolojik altyapı yatırımını yapar.
Süt hayvanı, etçi ırkları, kısacası et üretimi ve tüketimini doğrudan etkileyen en büyük faktördür.

Ziraat Mühendisi Zafer Gürleyen, “Süt hayvancılığı, tarımın kalbidir.” diyor.
SÜT HAYVANCILIĞI, TARIMIN KALBİDİR
Diyorsunuz ki 7,1 TL maliyet 7,5 TL çiğ süt fiyatıyla elde edilen 0,4 TL kar ile bunları yapın… Bu sadece işletmelerin günden güne küçülmesine ve verimsizleşmesine neden olur. Yukarıda bahsettiğimiz olumsuz senaryoların gerçekleşmemesi içi yapılması gereken ilk iş, ivedilikle çiğ süt fiyatının doğru yere getirilmesini sağlamak olacaktır.
Süt fiyatını “sadece ucu ucuna yaşayacak kadar seviyeye getirirsek” tarımsal alanda çalışan çiftçi yaş ortalamasını aşağıya çekemeyiz. Gençlerin sektöre girişini sağlamamız ve sektörü gençleştirmemiz gerekir. “Süt fiyatı neden önemli?” sorusunun onlarca cevabı var. Süt hayvancılığı, tarımın kalbidir.

Benzer Haberler
-
ÇALIŞANLARINA RAMAZAN YARDIMINI PLUXEE İLE YAPANLARA SGK PRİMİNDEN YÜZDE 100 MUAFİYET…
-
BÜYÜK VERİ DEPOLOMAYA “BOYUT ATLATAN” PROJE…
-
TÜRK ŞİRKETİNDEN TARIM TEKNOLOJİLERİNDE DÜNYADA BİR İLK
-
KASIM 2024’TE YILLIK ENFLASYON YÜZDE 47,09…
-
İNTERNET REKLAM GELİRLERİ 2028’DE TÜRKİYE’DE 2,5 MİLYAR DÜNYADA İSE 3,4 TRİLYON DOLARA ULAŞACAK…
-
ZAİM GÜVENÇ’TEN BEŞİNCİ TEKLİ: AŞK DENİZİ…