Connect with us

Faruk Bangir

MUTLAKA GEZMENİZ GEREKEN BİR KENT: ESKİŞEHİR…

-Eskişehir, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen döneminde bir sanat kentine dönüşmüş. İç Anadolu’da, bozkırın bağrında böyle bir şehir inşa etmek ancak sanatçı bakışına sahip bir belediye başkanıyla başarılabilirdi.

– Kumsalı ve temiz suyuyla Eskişehir’in denizi olarak bilinen Kent Park’taki yapay plajda özellikle çocuklar ve gençler kendilerini adeta denizde hissediyorlardı. Burada Eskişehirlilerin yaşayış olarak da kentli olabildiklerini gördüm.

 

Bazen kısa geziler dinlendirir ve toparlar insanı. Ben de böyle düşünüp geçen hafta sonu Eskişehir’e gittim. Hem uzunca süredir görüşmediğim eski bir arkadaşımla görüştüm hem de şehrin hemen her yerini gezdim.

Eskişehir’deki ilk durağımız, tarihi evleriyle meşhur Odunpazarı oldu.

Eskişehir, ilimize çok yakın olmasına rağmen çoktandır gitmediğim bir şehirdi. Her gören tanıdığım, “Eskişehir çok farklı bir güzellikte, mutlaka gitmelisin.” diyordu. Şimdi aynı şeyi ben de düşünüyorum ve sizlere mutlaka “Eskişehir’i gezmenizi” tavsiye ediyorum.

Güneşli bir günde Eskişehir’e merhaba dedim. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen caddeler kalabalıktı. İnsan büyük bir şehirde olduğunu hissediyordu.

Eskişehir’de ilk durağımız tarihi evleri ve yapıları ile Odunpazarı oldu. Temiz sokakları, restore edilmiş eski evleri ve yapıları ile Eskişehir’de mutlaka görülmesi gereken bir yer.

ÇİĞ BÖREK EŞLİĞİNDE PAZAR KAHVALTISI…
Odunpazarı’nda ilk durağımız, Eskişehir’in geleneksel lezzeti çiğ börek eşliğinde pazar kahvaltısı yapmak üzere bilinen bir mekân oldu. Eskiden beri yağda kızartılan böreklere önyargılı biri olarak yiyemeyeceğimi düşünüyordum. Ancak çiğ börekler o kadar hafif ve lezzetli yapılmıştı ki yedikçe yedik. Bu nedenle Eskişehir gezisine mutlaka çiğ börek eşliğindeki leziz bir kahvaltıyla başlanmalı.

Balmumu Heykel Müzesi, Londra’daki Madame Tussauds Heykel Müzesi’ni aratmayacak kadar başarılı balmumu heykelleriyle ziyaretçilerini bekliyor.

BİR ANDA KENDİNİZİ ULU ÖNDER’İN KARŞISINDA HİSSEDİYORSUNUZ…
Kahvaltı sonrası Eskişehir’in sanatçı ruhlu Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in Balmumu Heykel Müzesi’ne gittik. Müze, Londra’da bulunan Madame Tussauds Heykel Müzesi’ni aratmayacak kadar başarılı balmumu heykelleri ile ziyaretçilerini bekliyor. Müzede, Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Atatürk’ten Ecevit ve Demirel’e; Nükhet Duru’dan Erol Evgin ve Zeki Müren’e; İlker Başbuğ’dan Kılıçdaoğlu ve Erbakan’a kadar geniş bir yelpazede birçok siyasetçi, devlet adamı, asker, sanatçı ve yazarın balmumu heykelleri bulunuyor. Özellikle Ulu Önder Atatürk’ün balmumu heykellerini incelerken duygulanmamak elde değil. Bir anda kendinizi Ulu Önder’in karşısında hissediyorsunuz.

BÜYÜKERŞEN’LE ADETA BİR SANAT KENTİNE DÖNÜŞMÜŞ…
Eskişehir’in her köşesinde Büyükerşen’in yaptığı heykellere rastlamak mümkün. Eskişehir onun döneminde adeta bir sanat kentine dönüşmüş. İç Anadolu’da, bozkırın bağrında böyle bir şehir inşa etmek ancak sanatçı bakışına sahip bir belediye başkanıyla başarılabilirdi. Büyükerşen’i şehrin her köşesini gezerken hep andık ve bu güzellikler için teşekkür ettik.

Odunpazarı’nda gezerken tarihi Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi ve Ahşap Eserleri Müzesi gibi önemli yerler ile Eskişehir’i anımsatan küçük hediyelik eşya dükkânlarını da mutlaka görün.

CAMIN NASIL YAPILDIĞINI BİREBİR İZLEYEBİLİYORSUNUZ…
Balmumu Heykel Müzesi’nin ardından Odunpazarı’nın tarihi sokaklarında gezindik. Geçmişin derin izlerini günümüze aktaran temiz ve bakımlı sokaklar, özellikle fotoğrafa meraklı kişiler için emsalsiz birer plato. Odunpazarı’nda gezerken tarihi Kurşunlu Camii ve Külliyesi, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi ve Ahşap Eserleri Müzesi gibi önemli yerler ile Eskişehir’i anımsatan küçük hediyelik eşya dükkânlarını da mutlaka görün. Örneğin Çağdaş Cam sanatları Müzesi’nde camın nasıl yapıldığını birebir izleyebiliyor ve günlük hayatımızda kullandığımız cam eşyaların nasıl zorlukla yapıldığını öğrenebiliyorsunuz. Odunpazarı’nda görüp hayran olduğum noktalardan biri de eski evlerden kimilerinin “Sanat Evi” şekline dönüştürülmüş olmasıydı. Bir evde hat, başkasında ebru ve tezhip gibi geleneksel sanatlarıyla uğraşılıyor.

Şelale Park’ta kahvenizi yudumlarken enfes Eskişehir manzaraları izleyebilir ve bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.

ŞELALE PARK’TAN ŞEHİR MANZARASI…
Odunpazarı’na doyamadan vakit ilerlediği için Eskişehir’i tepeden izleyebileceğimiz Şelale Park’a çıktık. Oldukça dik bir çıkışla ulaşılabilen Şelale Park, seyir terası ve şelalesiyle ziyaretçilerin rahat bir nefes aldıkları bir yer. Parkta kahvenizi yudumlarken enfes Eskişehir manzaraları izleyebilir ve bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.

Kumsalı ve temiz suyuyla Kent Park’taki yapay plajda özellikle çocuklar ve gençler kendilerini adeta denizde hissediyorlardı.

KENT PARK, ESKİŞEHİR’İN DENİZİ…
Daha sonra Eskişehir’in denizi olarak bilinen yapay plajın bulunduğu Kent Park’a geçtik. Hava oldukça sıcak olmasına rağmen Kent Park’ta oturduğumuz kafeterya su kenarında ve hafif esintili olduğundan ferahladık. Yapay plaj ise oldukça kalabalıktı. Kumsalı ve temiz suyuyla yapay plajda özellikle çocuklar ve gençler kendilerini adeta denizde hissediyorlardı. Burada Eskişehirlilerin yaşayış olarak da kentli olabildiklerini gördüm. Herhangi taşkınlık yapan, birbirine sataşan veya rahatsızlık veren kimseye rastlamadım. İnsanlar mutluluk içerisinde yapay plajın tadını çıkarıyorlardı.

SAZOVA PARKI, ÇOCUKLAR İÇİN BİÇİLMİŞ KAFTAN…
Eskişehir’de Kent Park’ın ardından Sazova Parkı’na geçtik. Burayı gezi treni ile gezebilmek mümkün. Park içinde sürekli turda olan tren insana geçmişin o unutulmayan tren yolculuklarını anımsatıyor. Sazova Parkı özellikle çocuklar için adeta biçilmiş kaftan. Sazova Parkı’nda Masal Şatosu, Korsan Gemisi, Yapay Gölet, Hayvanat Bahçesi, Bilim ve Deney Merkezi, Sabancı Uzay Evi, Eti Sualtı Dünyası, Ağaç Ev ve Şirinler’in Evi gibi birçok bölüm meraklılarını bekliyor. Özellikle Masal Şatosu çocukken dinlediğimiz masalların geçtiği mekanları anımsatan detaylarıyla oldukça dikkat çekici.

Sazova Parkı özellikle çocuklar için adeta biçilmiş kaftan. Sazova Parkı’nda Masal Şatosu, Korsan Gemisi, Yapay Gölet, Hayvanat Bahçesi, Bilim ve Deney Merkezi, Sabancı Uzay Evi, Eti Sualtı Dünyası, Ağaç Ev ve Şirinler’in Evi gibi birçok bölüm meraklılarını bekliyor.

İNCE BELLİ BARDAKLA ÇAY YUDUMLARKEN PORSUK KEYFİ…
Sazova Park sonrası Eskişehir’in içinden geçen Porsuk Nehri’nin kenarına gittik. İçerisinde sürekli gezi tekneleriyle nehir turu yapılabiliyor. Kenarında ise lokanta, kafeterya ve alışveriş yerleri var. İnce belli bardağınızdan akşam çayınızı yudumlarken Porsuk nehrini izlemek keyif veriyor.

Porsuk Nehri’nde sürekli gezi tekneleriyle nehir turu yapılabiliyor.

Eskişehir’e gitmişken Haller, meşhur lüle taşından yapılmış ürünleri alabileceğiniz Atlıhan El Sanatları Çarşısı, DDY Müzesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Havacılık Müzesi, Çukur Çarşı, Alaaddin Camii ve ilk yerli otomobilimiz Devrim’i mutlaka görün.

Yılmaz Büyükerşen-Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı

GEZMEYE DOYAMADIM…
Ben Eskişehir’i gezmeye doyamadım. En kısa sürede yeniden gidip şehri keşfetmeye devam edeceğim.

Bu güzel şehrin inşasında büyük emekleri olan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen başta olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ederim.

Darısı yerinde sayan tüm Anadolu şehirlerine…

 

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir