Connect with us

Finans & Ekonomi

OTOMOTİVDEKİ FIRSATLAR VE SORUNLAR…

12’nci Aftermarket Konferansı’nda dönüşümle birlikte otomotiv endüstrisinde ortaya çıkan riskler ve fırsatlar, tedarik zincirindeki problemlerin yansımaları ve siber güvenlik gibi kritik öneme sahip konular ele alındı.

 

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD), Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetler Derneği (OSS) ve Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) iş birliğiyle düzenlenen Aftermarket Konferansı’nın 12’ncisinde, “otomotiv endüstrisindeki değişimin satış sonrası pazarına yansımaları” ile sektördeki “sorun ve fırsatlar” değerlendirildi.

YENİ JENERASYON SERVİSLER VE KALİTENİN ÖNEMİ…
Konferansta; “yeni jenerasyon servisler” ve “Aftermarket’da kalitenin önemi” üzerine duruldu. “Aftermarket Pazarı CASE’e Hazır mı? Yeni Teknolojilerin Aftermarket Pazarı Üzerindeki Etkileri” başlıklı panel ilgiyle izlendi. Yaş alan filo pazarı sebebiyle satış sonrası alanında oluşan fırsatlar tartışıldı. Tedarik Zinciri Problemlerinin Otomotiv Sektörü ve AFM Pazarı Potansiyeli Üzerindeki Etkileri” başlıklı paneldeyse çok sayıda uzman öngörülerini paylaştı.

CLEPA BAŞKANI İLE FIGIEFA CEO’SU DA KATILDI…
Avrupa’da otomotiv tedarik sanayinin çatı kuruluşu CLEPA’nın Başkanı Thorsten Muschal ve otomotiv satış sonrası derneklerini bünyesinde toplayan FIGIEFA’nın CEO’su Cor Baltus, video konferans metoduyla gerçekleşen etkinliğin sürpriz katılımcılarıydı. Organizasyonda; üretici, tedarikçi ve distribütör ile bağımsız servislerin temsilcileri de yer aldı.

“YARININ MOBİLİTESİ DAHA FARKLI OLACAK”
CLEPA Başkanı Thorsten Muschal, otomotiv sektöründeki değişimin yansımalarına değindi: “Elektrikli araçlara yönelik ciddi bir talep var. Bu da sektörümüz için büyük bir dönüşüm anlamına geliyor. Yarının mobilitesi daha farklı olacak. Bir yanda bağlanabilirlik, bir yandan dijitale dönüşme, bir yandan çevre dostu olma… Araç üreticileri ve tedarikçiler arasında daha ileri bir iş birliği gibi çeşitli iyileşmeler gerekecek” açıklamasını yaptı. Tüm yenilenebilir ve temiz tahrik sistemlerinin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Muschal, “Bütün temiz teknolojiler mümkün olmalı. Bunlar bazı durumlarda içten yanmalı sistemler bile olabilir

Altyapı üzerine herkes çalışmalı. Aynı zamanda bütün tahrik sistemi teknolojileri için eşit bir oyun alanı yaratmak lazım. Ekonomik zorluklara karşın hepimizin önemli sorumluluğu; mobilitenin herkes için ulaşılabilir bir fiyattan sunulmaya devam etmesini sağlamak. Çünkü eğer bunlar erişilebilir olmazsa, biz ürünlerimizi satamayız, bu kadar basit.”

“VERİLERİN KONTROLÜ KİMDE OLACAK?” TARTIŞMASI…
“Blok muafiyeti”, “siber ve veriye erişimde güncel durum” ve “bu kapsamda yaşanan zorluklar” hakkında konuşan FIGIEFA Başkan Cor Baltus, “gün geçtikçe araçların birbirine daha bağlı hale geldiğini ve bunun sonucu hayati öneme sahip bilgiler üretildiğini” belirtti: “Bu veri üzerindeki kontrolün kimin takibinde olacağını bugün Avrupa’da tartışmaya açabiliyoruz. Biz bağımsız şirketler olarak, araçların üreticilerine güveniyoruz.

Hem siber güvenliği hem de mahremiyeti koruyabilecek teknolojik gelişmelerden bahsediyoruz. Sadece veriye ulaşabilmemiz değil, veriyi kontrol edebilmemiz de çok önemli. Biz, aracın içindeki verileri değerlendirebilmeliyiz diye düşünüyorum. Hizmetlerimizin doğru zamanda, doğru yere ulaştırılabilmesi ve mahremiyetin korunabilmesi için buna ihtiyacımız olduğunu ifade etmek istiyoruz. İnsanla makine arasındaki etkileşimi koruyabilmek için araç içindeki bilgilere gidişin güvenlik altına alınması gerekiyor. Bunun için de sorumlulukla, mukavemetle ilgili bir çerçeve çizilmesi gerekiyor.”

Albert Saydım- Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı

“YIKICI TRENDLER İLE SIKINTILARIN SEKTÖRÜ ZORLUYOR”
TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, konferansın açılışında “otomotiv sanayi ekonomisinin durumunu tarif edecek olumlu ifadeleri bulmakta” zorlandıklarını söyledi: “Hepimizin hayatında olan CASE kısaltmasıyla ifade edilen Connectivity, Autonomous Driving, Car Sharing ve Electrification yani kısaca yıkıcı trendler haricinde başkaca unsurlar da var. Örneğin jeopolitik krizler hatta savaş tehlikesi, tedarik zincirinin kırılması veya emtia fiyatlarındaki yüksek artış.”

Saydam, sıraladığı olumsuzluklara son dönemde bir yenisinin eklendiğini belirtti: “16 senedir otomotiv sanayi ihracat konusunda 30 milyar dolarlık ihracatıyla ülkemizde liderdi. Son iki ayda bu liderliği bence geçici olarak kimya sektörüne kaptırdık. Ama bu tatlı bir yarış. İnanıyoruz ki doğru adımları atarak biz bu yarışta tekrar ülke ekonomisindeki lokomotif rolümüzü perçinleyeceğiz.”

“YEŞİL MUTABAKAT TÜRKİYE İÇİN FIRSATA ÇEVRİLEBİLİR”
“Elektrifikasyonun olmayacağı araç segmentleri veya coğrafyalarda kimler liderliği üstlenecek?” diye sorun Saydam, şunları kaydetti: “Kesinlikle biz üstlenebiliriz. Veya bağlanabilirlik konusunda yazılım konusundaki ihtiyacı büyük şirketler yerine daha esnek hangi tedarikçiler cevaplayabilecek. Bence Türkiye’deki tedarikçiler burada aktif rol üstlenmeye hazırlar ve aktif rol üstlenebiliriz. Ayrıca Yeşil Mutabakat içinde ilk başta Türkiye için bir risk gözükse de esnek ve çevik yaklaşımla bu konuda da ülkemiz için bir fırsat yaratabiliriz.”

Ziya Özalp- Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetler Derneği (OSS) Yönetim Kurulu Başkanı

“KENDİNİ YENİLEYEN İŞ MODELLERİYLE SORUNLARI GÖĞÜSLEYEBİLİRİZ”
“Otomotiv satış sonrası pazarındaki istatistiklerin 2021’de artış gösterdiğini ve istihdamdaki pozitif seyrin umut verdiğini” kaydeden OSS Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Özalp ise yükselişin 2022’de sürdüğünü dile getirdi. Özalp, yaşadıkları problemlere ilişkin şöyle konuştu: “Tedarik sorunu, döviz kuru, maliyetlerdeki artış da sektörümüzün yaşadığı en önemli sorunlar… Bunlara; kargo maliyet ve teslimat problemleri, gümrükte yaşanan problemler, nakit akışında yaşanan sıkıntılar eşlik ediyor. Bu sıkıntıları, sektörün tüm paydaşları olarak birlikte hareket ederek, trendleri takip ederek, kendini yenileyen iş modelleri üreterek göğüsleyebiliriz.”

“YAPISAL DEĞİŞİMİN ETKİLERİ 2035 SONRASI DAHA CİDDİ HİSSEDİLECEK”
“Sıfır dizel ve benzinli araçların elektrikli araçlara nazaran halen çok ciddi bir pazar hakimiyetine sahip olduğuna” dikkat çeken Özalp, “Önümüzdeki 10 yılda tamamlanması planlanan bu yapısal değişimin, Türkiye araç parkının yaş ortalaması da göz önüne alındığında Türkiye otomotiv satış sonrası pazarına hissedilir etkililerinin 2035 yılından sonra daha ciddi olacağını öngörüyoruz.” dedi.

Baran Çelik- Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı

“BATARYA TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIMLARA YATIRIM YAPMALIYIZ”
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik de “Türkiye’den ihraç edilen araç ve komponentlerdeki katma değer oldukça iyi seviyelerde ve yerlilik oranı çok yüksek. Ancak dünyada 2030 yılına kadar satılan her iki araçtan birinin elektrikli olacağı tahmin ediliyor ve sektörün bu yönde dönüşümü için ciddi adımlar atılıyor. Bu gerçekleşirse endüstrimizin yerlilik oranı ve katma değeri hızla düşme riskiyle karşı karşıya. Bu nedenle katma değeri korumak için yeni nesil araçlarda kullanılacak batarya teknolojileri ve araç yazılımlarına yatırım yapmamız çok büyük önem arz ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

YATIRIMDA ÖNE ÇIKAN ALANLAR…
Çelik, önemini vurguladığı yatırım alanlarında araçlardaki “dijital gösterge panelleri, kamera, sensör teknolojileri, şarj ekipmanları, güç dağıtım sistemleri, yakıt hücreleri, yenilikçi ve hafif malzemeler ve multimedya sistemlerinin” ön plana çıktığının altını çizdi: “Satış sonrası sektörünün de bu dönüşümden etkileneceğini ve şimdiden bu doğrultuda aksiyon alması gerektiğini vurgulamak gerekiyor.”

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir