“ATALIK TOHUMLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM”

Yeryüzü Derneği’yle birlikte organize ettikleri 5’nci İstanbul Tohum Takas Şenliği’nde “Eskiden tohum, yetiştiği coğrafyanın adı ile anılırdı. Şimdi tohumlar harfler, rakamlarla adlandırılıyor.” gerçeğinin altını çizen Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, ardından şunları kaydetti: “Doğal dediğimiz ve sürekli yediğimiz ekmeğin tadı değişti. Glütensiz ürün diyoruz. Bundan 50 yıl önce kimse bunu bilmiyordu. O ekmeği yiyordu ve glüten hastası değildi. Şimdi ise genetiği oynanmış tohumla ekmek yapıyoruz ve yiyoruz. Glütenden korunmak için de ilaç alıyoruz. Binlerce yıl önce yetişen tohumlar şu an yok. Bir; yanlış tarım yöntemleri ile toprağı öldürdük. İki; topraktan ürün alabilmek için farklı tohum arayışına girdik.”

Kadıköy Belediyesi ile Yeryüzü Derneği’nin “atalık tohum üretimini korumak, desteklemek ve çoğaltmak amacıyla” düzenlediği 5’nci İstanbul Tohum Takas Şenliği’nde 30 civarında üretici ve kooperatif stant açtı.

“5’nci İstanbul Tohum Takas Şenliği’nde”, atalık tohumlarına sahip çıkılmasının ne anlama geldiği ve önemi vurgulandı. Kadıköy Belediyesi ile Yeryüzü Derneği’nin “atalık tohum üretimini korumak, desteklemek ve çoğaltmak amacıyla” düzenlediği etkinlikte 30 civarında üretici ve kooperatif stant açtı Alan Kadıköy Parkı’ndaki organizasyonu ziyaret edenlere maydanoz, tere, roka, semizotu, salatalık, barbunya, dereotu ve pazı tohumları hediye edildi.

Etkinlik kapsamındaki ve Yeryüzü Derneği’nden Ayla Tokmak’ın moderatörlüğündeki “Atalık Tohumlarımıza Sahip Çıkalım” başlıklı panelde üretici Vicdan Karabudak, Necla Sarı ile Gazeteci-Yazar Gürkan Akgüneş konuştu.

Şerdil Dara Odabaşı- Kadıköy Belediye Başkanı

Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, panel öncesinde konuyla ilgili ana problemlere dikkat çekti: “Devlet, çiftçiye atalık tohum kullandığı zaman destek vermiyor. Sertifikalı tohum alman gerekiyor diyor. Çiftçi destekleme alabilmek için atalık tohumları kullanamıyor. Sertifikalı tohum da genetiği ile oynanmış tohumlar. Hem ekonomik hem de ülkenin kaynaklarının kurutulması anlamında ciddi problemler yaşıyoruz.”

“TOPRAKTAN KOPTUK”
“Eskiden tohum, yetiştiği coğrafyanın adı ile anılırdı. Şimdi tohumlar harfler, rakamlarla adlandırılıyor” diyen Odabaşı, şunları söyledi: “Doğal dediğimiz ve sürekli yediğimiz ekmeğin tadı değişti. Glütensiz ürün diyoruz. Bundan 50 yıl önce kimse bunu bilmiyordu. O ekmeği yiyordu ve glüten hastası değildi. Şimdi ise genetiği oynanmış tohumla ekmek yapıyoruz ve yiyoruz. Glütenden korunmak için de ilaç alıyoruz. Binlerce yıl önce yetişen tohumlar şu an yok. Bir; yanlış tarım yöntemleri ile toprağı öldürdük. İki; topraktan ürün alabilmek için farklı tohum arayışına girdik. En acısı siyasi iktidar bunu teşvik ediyor. Biz burada unuttuğumuz tohumlarla sizleri buluşturmaya çalışıyoruz. Topraktan koptuk. O yüzden Kadıköy Belediyesi olarak biz ufak ufak da olsa bostan açtık, açıyoruz. Çünkü çocuklar çileği ağaçta yetiştiğini biliyor. Çocuklarımıza anlatmamız gerekiyor.”

“Atalık Tohumlarımıza Sahip Çıkalım” panelinde (soldan sağa) Vicdan Karabudak, Necla Sarı, Ayla Tokmak (moderatör) ve Gürkan Akgüneş konuya ilişkin tecrübe, bilgi ve görüşlerini aktardı.

Panelde şunlar dile getirildi:

“KIZIMIZ İÇİN YOLA ÇIKTIK, KOOPERATİF KURDUK”
Dilovası Devlet Hastanesi’nde hemşirelik ve İzmit’in Dağköy Mahallesi’nde üreticilik yapan Necla Sarı: “Kızımız iki buçuk yaşındaydı ve sürekli hasta oluyordu. Ona sağlıklı gıda bulmakta zorlanıyorduk. O yüzden 2016 yılında İstanbul’u terk ederek kırsala yerleşmek istedik. Bizim hikayemiz de böyle başladı. Kırsala yerleştikten sonra kızımız İda hiç hastalanmadı. Sağlıklı beslenmek için ekmeye başladık. Sonra arkadaşlarımız da istedi. Onlar için de üretmeye başladık. Derken şu an kooperatif kurduk. Şimdi ise İzmit’i besleme yoluna çıktık.”

“KENDİNİZE EN YAKIN ÜRETİCİLERİ TESPİT EDİN”
“Vicdan Anne” olarak tanınan Vicdan Karabudak: “20 sene önce köye yerleştim. Keşke 30 yıl önce yerleşseydim diyorum. Bahçemiz var, ekiyoruz, biçiyoruz. Doğru bildiğini yapmanın keyfini yaşıyoruz. Hepimiz toprak ve tohum konusunda kaygılıyız. Toprağımız iyi olmazsa tohum olmaz. Toprağımızı çölleştiriyoruz ve öldürüyoruz. Tohumlarımızı korumak için şenlikler yapıyoruz. Farkındalığı yüksek kişiler örgütleniyor. Platformlara destek vermeliyiz. Yerel sebzeler daha besleyicidir. Kendinize en yakın üreticileri tespit edin. Hem sağlıklı beslenirsiniz hem de üreticiye destek olursunuz.”

“GIDA BAĞIMSIZLIĞININ TEMELİ TOHUMDUR”
Gazeteci-Yazar Gürkan Akgüneş: “Son 50 yılda tamamen küresel piyasada meta haline gelen bir üründen bahsediyoruz. Marketten ve pazardan aldığımız ürünlerin büyük kısmında hibrit tohumla karşı karşıyayız. Laboratuvarda üretilen bir tohum. Gıda bağımsızlığının temeli tohumdur. Tohum olmazsa gelecek kuşaklara bırakabileceğimiz gıda olmaz. Yerel tohum demek, insanların yüzyıllardır yetiştirdiği sebzelerin tekrar toprağa ekilip verim alınmasıdır. Bu tohum kimsenin malı değil. Marketlerden en parlak, en irisini seçme eğilimindeyiz. Bu bilinci değiştirmemiz gerekiyor.”