BOĞAZİÇİLİ AKADEMİSYENLER: HUKUK FAKÜLTESİ AÇILMA SÜRECİ HUKUKA AYKIRI…

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki “atanmış rektör” problemi devam ediyor. Çok sayıda Boğaziçili akademisyen, üniversitedeki hukuka aykırı icraatların giderek arttığını, “Hukuk Fakültesi ve İletişim Fakültesi kurulması süreçlerinin” bunun en somut göstergesi olduğunu belirtiyor. Görevden almalar ve vekaleten atamalarla rektör ve iki yardımcısının 8 oy hakkı bulunuyor.

1863 yılında atılan temeller üzerinde 26 Ocak 1971 tarihinde kurulan Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde danışma süreçleri işletilmeden 6 Şubat 2021’de hukuk ve iletişim fakülteleri açıldı. Atanmış rektöre tepkilerini devam ettiren Boğaziçili akademisyenler, “Anayasa tarafından üniversitelere tanınan akademik özerkliğe ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na aykırılık” gerekçesiyle bu karara karşı hukuki süreç başlattı.

MELİH BULU 3 ŞUBAT’TA YÖK’TEN TALEP ETMİŞ
Dava sürecinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 Ocak 2021’de gece yarısı kararnamesiyle rektörlük görevine atadığı Prof. Dr. Melih Bulu’nun üniversiteye söz konusu fakültelerin açılması yönünde 3 Şubat 2021’de Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) talepte bulunduğu ortaya çıktı.

Karara tepki gösteren Boğaziçililer, “Bunun bir dayatma olduğu ve kurumsal süreçleri titizlikle yürütme yönünde kuvvetli bir geleneği olan bu eğitim kurumunda tepeden inmeci bir metot uygulandığı” görüşünde.

REKTÖR VE İKİ YARDIMCISININ 8 OY HAKKI VAR…
YÖK, 19 Ocak 2022’de Boğaziçi Üniversitesi’ndeki üç fakültenin dekanı (Eğitim Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi ve İktisadi İdari Bilimler Fakültesi) görevden alındı. Rektör ve iki yardımcısı vekaleten bu fakültelerin dekanlığına atandı. Böylelikle rektör ve yönetim ekibi, vekil görevlerle üniversite üst kurullarında oy çokluğuna ulaştı. Hukuk Fakültesi’nin lisans programı ve eğitim dili, “üniversite birimlerince tartışılmadan” ve “senatoya bağlı çalışan ve akademik konularda görüş oluşturması gereken kurullardan geçmeden” gündeme getirildi ve oylandı. Rektör ve iki yardımcısının toplamda 8 oy kullanabildiği oylamada ilgili madde oy çokluğuyla kabul edildi.

“KURUMSAL KİMLİK VE KÜLTÜR DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENİYOR”
Boğaziçi Üniversitesi Senatosu Mühendislik Fakültesi Temsilcisi Ümit Bilge, Eğitim Fakültesi Temsilcisi Gülcan Erçetin, Fen-Edebiyat Fakültesi Temsilcisi Çiğdem Kafescioğlu ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Temsilcisi Ayşe Mumcu konuya ilişkin detayları anlattıkları açıklamanın sonunda şunları kaydetti: “(Bütün bunlar) Boğaziçi Üniversitesi’ni tanımlayan, ulusal ve uluslararası düzeydeki saygınlığının temelini oluşturan kurumsal kimliğini ve kültürünü dönüştürmeye yönelik müdahale projesinin somut adımlarıdır. Bu, üniversite akademik özerkliğine vurulmuş bir darbedir. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak bu sürecin en başından beri, üniversitenin varlığının olmazsa olmazı, Anayasa tarafından güvence altına alınmış bilimsel özgürlüğün ve akademik özerkliğin ülkemizin yükseköğretim sisteminden silinmeye çalışılmasına itiraz ediyoruz.

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki “atanmış rektör uygulamalarına ve YÖK kararlarına” karşı çıkan akademisyenler, Bugüne kadar bu anlamda doğru yaptığımız ne varsa, ülkemizin bir değeri olan kurumumuzu ve dolayısıyla ülkemiz gençlerinin nitelikli yükseköğretim hakkını korumak için bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.” diyor. 

“GENÇLERİMİZİN NİTELİKLİ YÜKSEKÖĞRETİM HAKKINI KORUYACAĞIZ”
Bilimsel ilerlemenin temelini teşkil eden yaratıcı, eleştirel ve sorgulayıcı düşüncenin ancak farklılıkların kabul edildiği, akademik özerklik ve özgürlüğün var olduğu ortamlarda yeşerebileceği unutulmamalı. Kuruluşundan itibaren geliştirmiş olduğu katılımcı ve demokratik işleyiş, tam da böyle bir ortamı mümkün kılarak, Boğaziçi Üniversitesi’ni başarısını küresel ölçekte ispatlamış yükseköğretim kurumlarımızdan biri yapmıştır. Bugüne kadar bu anlamda doğru yaptığımız ne varsa, ülkemizin bir değeri olan kurumumuzu ve dolayısıyla ülkemiz gençlerinin nitelikli yükseköğretim hakkını korumak için bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.”