Araştırma ve Raporlar
MODA ENDÜSTRİSİNİN TEDARİK UMUDU TÜRKİYE…
McKinsey & Company’nin “Modanın Durumu 2022” ve “Yenilenen Moda Kaynakları: Hız ve Esneklik Ön Plana Çıkıyor” raporlarına göre; Covid-19 salgını sürecinde küresel ölçekte kârlılığı negatife dönen moda sektörü V şeklinde toparlanacak. Türkiye, sektörün bu süreçte büyük sıkıntılar yaşadığı tedarik zinciri konusunda umut veren üslerden biri haline gelecek.
McKinsey & Company, The Business of Fashion’la birlikte “hazır giyim sektörünün geleceğini şekillendiren temel trendleri ortaya koyan” küresel ölçekli raporların altıncısını hazırladı. Modanın Durumu 2022 Raporu’ndaki veriler, moda endüstrisinin önde gelen yöneticileriyle özel röportajlara ve 220’den fazla uzmanın katıldığı anketin sonuçlarına dayanıyor.
2022 SATIŞLARI, 2019’DAKİNİ EN AZ YÜZDE 3 AŞACAK…
McKinsey Küresel Moda Endeksi’ne (McKinsey Global Fashion Index – MGFI) göre; endüstrinin en az 10 yıldır kesintisiz süren kârlılığı 2020’de negatife döndü. Moda şirketlerinin yüzde 69’u için geçerli olan bu durum, son iki yılda tüm zamanların en yüksek konsolidasyonuna (borçların uzun vadeye yayılması ve ertelenmesi) zemin oluşturdu. Ancak sektör bu gerilemeye, V şekilde toparlanma refleksiyle karşılık verecek. Tahminen 2022’deki satışlar, 2019 seviyeleri yüzde 3 ila 8 arasında aşacak. Çok iyi bir jeopolitik konuma sahip olan Türkiye en umut veren 3 tedarik noktasından biri haline gelecek.
GÜNEYDOĞU ASYA’DAN 30, TÜRKİYE’DEN 3 GÜNDE…
“Almanya için bir ürünü Güneydoğu Asya’dan tedarik etmek 30 gün sürerken, ürünün Türkiye’den lojistiği 3 ila 6 gün arasında tamamlanıyor.” diyen McKinsey uzmanları, Türkiye’nin tedarik avantajları dolayısıyla özellikle Avrupa pazarı için çok cazipleştiğini vurguluyor.

İlke Bigan-McKinsey & Company Ortağı
“KONTEYNER KITLIĞI DA BASKIYI ARTIRIYOR”
Modanın Durumu 2022 Raporu’nda tedarik zinciri problemlerinin öne çıktığına dikkat çeken McKinsey & Company Ortağı İlke Bigan, söz konusu tabloyu şöyle değerlendiriyor: “Limanlarda yaşanan tıkanıklıklar ve kapanmalara ek olarak konteyner kıtlığı gibi sorunlar moda endüstrisini büyük bir baskı altına sokuyor. Rekabetçi kalabilmek için hızlı yanıt süreleri ve tedarik zinciri esnekliği günümüzün moda şirketleri için her zaman olduğundan daha da önemli hale geldi. Bu durum, coğrafi konumu nedeniyle Türkiye’ye belirli avantajlar sağlıyor. Önümüzdeki dönemde bu avantajı daha etkili şekilde değerlendirebilmeleri için moda sektöründeki iş liderlerine, dijitalleşmeyi hızlandırmalarını öneriyoruz.”
“DAHA AKILLI VE MÜŞTERİ ODAKLI TASARIM ARAYIŞI…”
Yakın ülkelerden tedarikin aynı zamanda karbon ayak izini azaltacağının altını çizen Bigan, şunları söylüyor: “Dış kaynak sağlama; aynı zamanda sezonluk üretimde daha fazla esnekliğe izin veriyor ve bu da aşırı üretimi azaltmaya yardımcı oluyor. Firmaların yüzde 53’ünün daha akıllı ve müşteri odaklı tasarım sunmak için analitiklere daha fazla odaklandığını görüyoruz. Şirketlerin ürün çeşitlerindeki seçenek sayısını azaltma planı yükselen bir trend olarak öne çıkıyor. Örneğin; şirketlerin yarısı, önümüzdeki yıllarda ürün yelpazesindeki seçenek sayısını azaltmayı planlıyor. Herkesin yararına olan bu trend; ihtiyaçlarına daha iyi uyarlanmış ürünlere sahip müşteriler, daha iyi tam fiyat satışları olan işletmeler daha az israf ve sürdürülebilirliğe de katkı anlamına geliyor.”
YENİLENMEDE HIZ VE TEDARİK ZİNCİRİ ESNEKLİĞİNİN ROLÜ…
McKinsey & Company’nin tekstil sektöründeki satın alma liderleriyle gerçekleştirdiği anketin sonuçlarına göre hazırladığı “Tekstil, Moda ve Lüks Grubu Raporu’nda”; “moda endüstrisinin yenilenmesinde hız ve tedarik zinciri esnekliğinin öne çıktığı” vurgulanıyor. Her geçen gün daha fazla işletmenin “yeni ürünlerin çok geç gelmesi, çeşitliliğin tüketiciler nezdinde yankı uyandırmaması ve stok fazlası üzerindeki indirimlerin artması” gibi sebepler yüzünden gelir kaybına uğradığı belirtiliyor. Sektördeki şirketlerin yüzde 71’inin 2025’e kadar “dış kaynak kullanım paylarını artırmayı düşündüğü”; dörtte üçünün ise “nakliye kesintilerini esneklik ve hızın önündeki en büyük tehdit” gördüğü kaydediliyor. Ayrıca “en büyük maliyet unsuruna dönüşen en nakliyenin daha yakından incelendiği ve “yeniden stoklama paylarının yüzde 25 artırılmasının planladığı” dile getiriliyor.
TEDARİK ZİNCİRİ KESİNTİLERİNİN OLUMSUZ ETKİLERİ…
Ham madde teminindeki sıkıntılar, ulaşım engelleri ve nakliye ücretlerinin yükselmesiyle girdi maliyetleri daha da artıyor. Arz ile talep arasındaki dengesizlikler çoğalıyor. Bütün bu gelişmeler, fiyatlara yansıyor. Moda yöneticilerinin yüzde 87’si, tedarik zinciri kesintilerinin gelecek yıl marjlarını olumsuz etkileyeceğini; yüzde 67’si 2022’de perakende fiyatlarının ortalama yüzde 3’lük artacağını, yüzde 15’i ise artışın asgari yüzde 10’u geçebileceğini öngörüyor.
SANAL DÜNYADA MODA TİCARETİ…
Pandemiyle hız kazanan dijital dönüşüm trendi, moda endüstrisini de derinden etkiliyor. Milyarlarca insana çok boyutlu sanal dünyalar sunan dijital ortamlar, her geçen gün hem büyüyor hem de daha sofistike hale geliyor. Genç tüketici kitlelerine ulaşmak amacıyla dijital kanallara odaklanan moda markaları, ‘metaverse’ (sanal evren) sayesinde dijital ürünlerden gelir elde edilebiliyor ve müşteri kitlesi genişletilebiliyor. Non-Fungible Token – NFT (takas edilemez jetonlar) adı verilen dijital varlıklar oluşturup satabiliyor. Sanal moda ürünü ticareti ve buna müşterilerin dahil edilmesi de imkan dahilinde. Moda yöneticilerinin yüzde 37’si “e-ticaretin 2022’de işlerini etkileyecek ilk üç temadan biri olacağı” görüşünde.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE KAPALI DÖNGÜSEL GERİ DÖNÜŞÜM…
Moda enstitüsünde yükselen diğer bir trend de sürdürülebilirlik ve özellikle kapalı döngüsel geri dönüşüm. Küresel tekstil pazarının azami yüzde 10’u geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşuyor. Moda yöneticilerinin yüzde 68’i, “kapalı döngüsel geri dönüşüm çözümlerinin ölçeklenmesini sağlamak için, teknolojik çözümlerin belirli bir olgunluğa ulaşmasına ihtiyaç duyduklarını” söylüyor. Yüzde 60’ı ise, -bu alana yatırımlardan ya da planlamalarından söz etse de- “hâlâ ilerlenmesi gereken uzun bir yol olduğuna” inanıyor.
Benzer Haberler
-
ÇALIŞANLARINA RAMAZAN YARDIMINI PLUXEE İLE YAPANLARA SGK PRİMİNDEN YÜZDE 100 MUAFİYET…
-
BÜYÜK VERİ DEPOLOMAYA “BOYUT ATLATAN” PROJE…
-
TÜRK ŞİRKETİNDEN TARIM TEKNOLOJİLERİNDE DÜNYADA BİR İLK
-
KASIM 2024’TE YILLIK ENFLASYON YÜZDE 47,09…
-
İNTERNET REKLAM GELİRLERİ 2028’DE TÜRKİYE’DE 2,5 MİLYAR DÜNYADA İSE 3,4 TRİLYON DOLARA ULAŞACAK…
-
ZAİM GÜVENÇ’TEN BEŞİNCİ TEKLİ: AŞK DENİZİ…