Connect with us

Faruk Bangir

“CUMHURİYET FAZİLETTİR…”

TBMM’de 29 Ekim 1923 tarihinde cumhuriyet ilân edildi. Ardından 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, yeni Türk Devleti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalar son buldu. Hükümetin kurulma şekli de yeniden düzenlendi. “Meclis hükümeti sistemi yerine parlamenter rejime” geçildi. Türk Milleti’nin yapısına en uygun idare şekli “cumhuriyete sahip çıkmak ve onu yaşatmak” hepimizin başlıca vatandaşlık görevidir.

 

Mustafa Kemal Paşa, daha Erzurum Kongresi sırasında, zaferden sonra hükümet şeklinin “cumhuriyet” olacağını söylemişti. 23 Nisan 1920’den beri Türkiye’yi idare eden Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hükümeti, “millî egemenlik” esasına dayanıyordu. Bu, “adı konulmamış bir cumhuriyet” yönetimiydi. 20 Ocak 1921 tarihli Anayasa’da “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” deniliyordu. Bu, yeni rejimin “ilân edilmemiş bir cumhuriyet” olduğunu gösteriyordu.

1 KASIM 1922’DE SALTANAT ENGELİ AŞILDI…
Cumhuriyetin ilânının önündeki en büyük engel saltanattı. 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılmasıyla bu engel aşıldı.

Millî Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasında tarihî bir görev yapan birinci dönem TBMM üyeleri, yeni seçim kararı alarak dağıldı (l Nisan 1923). Seçimden sonra TBMM ikinci dönem çalışmalarına başladı. Yeni kurulan Meclis, Lozan Barış Antlaşması’nı onayladı. Böylece “millî bağımsızlık” tam olarak gerçekleşmiş oldu.

MECLİS HÜKÜMETİ SİSTEMİ ARTIK İŞLEMEZ OLMUŞTU…
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığı sırada yeni Türk Devleti’nin adı henüz konulmamıştı. Hükümet, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti adını taşıyor; Meclis Başkanı da aynı zamanda Hükümet Başkanlığı yapıyordu. Bu sistem içinde “devlet başkanlığı” makamı boş görünüyordu. Sıra yürürlükteki siyasî rejime uygun devlet şeklini bulmaya gelmişti. Millî Mücadele Dönemi’ndeki olağanüstü şartların ürünü “meclis hükümeti sistemi” de artık işlemez olmuştu. Bu sistemde, her Bakanlar Kurulu üyesi TBMM’de ayrı ayrı oylanıyordu. Bu durum haliyle hükümet kurulmasını zorlaştırıyordu.

29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Devleti’nin hükümet şekli cumhuriyettir” hükmünün yer aldığı tasarı hakkındaki konuşmaların ardından TBMM’de cumhuriyetin ilânı kabul edildi. “Yaşasın cumhuriyet!” sesleri arasında ve alkışlarla cumhuriyet ilân edildi

“YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ”
25 Ekim 1923’te hükümetin istifasıyla bir bunalım oluştu. Bu olay Mustafa Kemal Paşa’ya, “cumhuriyeti ilân etmek için” beklediği fırsatı verdi. 28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine, Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü’nde arkadaşlarına “Yarın cumhuriyeti ilân edeceğiz.” diyerek fikrini açıkladı. O gece İsmet Paşa ile birlikte 1921 Anayasası’nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı.

“YAŞASIN CUMHURİYET!”
“Türkiye Devleti’nin hükümet şekli cumhuriyettir” hükmünün yer aldığı tasarı hakkındaki konuşmaların ardından TBMM’de cumhuriyetin ilânı kabul edildi. “Yaşasın cumhuriyet!” sesleri arasında ve alkışlarla cumhuriyet ilân edildi (29 Ekim 1923).

DEVLETİN ADI VE REJİMİYLE İLGİLİ TARTIŞMALAR SON BULDU
Cumhuriyetin ilanı sonrası cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. TBMM’deki gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, yeni Türk Devleti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyetin fazilet olduğunu vurgulayan Mustafa Kemal Atatürk, teşekkür konuşmasını “Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır.” sözüyle bitirdi. Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalar son buldu.

TBMM’deki gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, yeni Türk Devleti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyetin fazilet olduğunu vurgulayan Mustafa Kemal Atatürk, teşekkür konuşmasını “Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır.” sözüyle bitirdi.

PARLAMENTER SİSTEME GEÇİLDİ
Devlet başkanlığı konusu çözüme kavuşmasıyla birlikte hükümetin kurulma şekli de yeniden düzenlendi. Buna göre; cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Bu uygulamayla, “meclis hükümeti sistemi yerine parlamenter rejime” geçildi. İlk hükümeti kurmakla İsmet Paşa görevlendirildi. Böylece Türk Milleti’nin tarihinde yeni bir devir açıldı.

CUMHURİYETİ YAŞATMAK HEPİMİZİN GÖREVİ…
Türk Milleti’nin yapısına en uygun idare şekli “cumhuriyete sahip çıkmak ve onu yaşatmak” hepimizin başlıca vatandaşlık görevidir.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir