Connect with us

Finans & Ekonomi

TÜRKİYE İHRACATINDAKİ SOMUT GERÇEKLER…

-Tayfun Küçükoğlu: “Globalleşmenin baş döndürücü etkisinin yanında pandeminin getirdiği olağanüstü koşullarla beraber, emtia fiyatları ve temininde görülmemiş değişiklikler, zorluklar ve değişim yaşanıyor. Global enflasyon da dünyanın her yerinde önümüze çıkan diğer önemli bir başlık.Geleceği, hatta yarını görmekte önemli derecede zorlandığımız bir süreçteyiz. Ancak diğer taraftan pandemi sürecinde ülkemizin artan önemi, büyük potansiyeli ve güçlü geleceğine çok inanıyoruz. Önümüzde tehditler, fırsatlar, belirsizlikler, baş döndürücü değişimler ve güçlü gelişim beklentilerimiz var.”

– Fatih Keresteci: “Dış ticaret haddi, ihracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesidir. Dış ticaret haddi 100’ün altına iniyorsa bizim ihracatımızın değeri azalıyor. Yani biz bir birim ithalat için daha çok ihracat yapmak zorunda kalıyoruz. Şu an TÜİK verilerine göre bu rakam 86, yani son 20 yılın en düşük rakamı.”

– Ferdi Erdoğan: “Biz daha çok ihracatı ve büyümeyi yabancı kaynakla kotarırken her bir dolar ihracat için 1,5 dolar ithalat yapıyoruz. Bu hayatımızı tabii ki çok etkiliyor. İnşaat malzemeleri sanayisinde de ortalama yüzde 30 enerji ile yüzde 20 kadar da ithal girdi malzeme var.”

 

Türkiye İMSAD’ın (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) organize ettiği Gündem Buluşmaları’nın 45’incisinde “Küresel Tedarik Krizi ve Enflasyon” konuşuldu. Moderatörlüğünü Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan’ın yaptığı online toplantıda Ekonomist-Stratejist Fatih Keresteci “faiz, enflasyon, kur ve tedarik krizi hakkında” merak edilenleri anlattı.

“2021’İ YÜZDE 20 BÜYÜMEYLE TAMAMLAYACAĞIZ”
Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu açılış konuşmasında Türk inşaat malzemesi sanayicilerinin “yurt içi ve dışı talebin arttığı Covid-19 salgını sürecinde” yüksek bir performans ortaya koyduğunu söyledi: “2020’yi üretimde yüzde 9,1’lik bir büyüme ile tamamladık. Artan talebi karşılama performansımızla 2021 yılını ihracatımızın da verdiği destekle yüzde 20 gibi bir büyüme ile tamamlama yolundayız. Bu dönemde hem yurt içi kapasitesini hem bulunduğumuz coğrafyamızda üretim üssü olma yolundaki ilerleyişimizi emin adımlarla sürdürüyoruz.”

Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu: “Geleceği, hatta yarını görmekte önemli derecede zorlandığımız bir süreçteyiz.”

“GELECEĞİ HATTA YARINI GÖRMEDE ZORLANIYORUZ”
“Günümüzde her şeyin çok hızlı ve radikal değişimler gösterdiğini ve “artık geçmişe bakarak geleceği planlamanın neredeyse imkansızlaştığını” belirten Küçükoğlu, bu tespitine şu ifadelerle açıklık getirdi: “Globalleşmenin baş döndürücü etkisinin yanında pandeminin getirdiği olağanüstü koşullarla beraber, emtia fiyatları ve temininde görülmemiş değişiklikler, zorluklar ve değişim yaşanıyor. Global enflasyon da dünyanın her yerinde önümüze çıkan diğer önemli bir başlık. Geleceği, hatta yarını görmekte önemli derecede zorlandığımız bir süreçteyiz. Ancak diğer taraftan pandemi sürecinde ülkemizin artan önemi, büyük potansiyeli ve güçlü geleceğine çok inanıyoruz. Önümüzde tehditler, fırsatlar, belirsizlikler, baş döndürücü değişimler ve güçlü gelişim beklentilerimiz var. 2022 ve sonrasının bütçe, plan ve stratejilerini hazırlarken hedefimiz inşaat malzemeleri sanayisinin ülkemize katkısını artırmak, beraberinde dünya ve coğrafyamızdaki etkisini yükseltmek olacaktır.”

“TÜRKİYE’DE NET İHRACATÇI FİRMA ÇOK AZ”
“Küresel Tedarik Krizi ve Enflasyon” başlıklı toplantının konuşmacısı Ekonomist-Stratejist Fatih Keresteci, “Kur yukarı çıktığı zaman ihracatı artırma gayemiz çok başarılı olmuyor çünkü Türkiye’de net ihracatçı olarak bildiğimiz şirketler çok az.” dedi ve ardından tezini şöyle gerekçelendirdi: “Genelde ihracatçıyım diyen şirketlerin çoğu aynı zamanda ithalatçı. O yüzden kur arttığı zaman ithal girdi maliyeti de yukarı gidiyor ve bu ihracatı ucuzlatmıyor. İkincisi Türkiye’deki birçok yerli girdi maliyeti de döviz kurlarından doğrudan ve dolaylı etkileniyor. Yani su, elektrik, kira, doğal gaz… Fatura TL geliyor ama arkasından döviz kuruyla gidiyor. Hatta öyle ki iş gücü maliyetleri bile dolaylı olarak kurdan etkileniyor. O yüzden kur yukarı çıktığında biz asla çok büyük bir rekabet avantajı sağlamıyoruz.”

Ekonomist-Stratejist Fatih Keresteci: “ihracat yapıyoruz diye çok da sevinmeyelim çünkü bizim ihracatımızın değeri düşüyor.”

“DIŞ TİCARET HADDİMİZ SON 20 YILIN EN DÜŞÜĞÜ”
“İhracatı en çok hedef pazarlardaki talep ve kurun öngörülebilir olmasının” etkilediğini kaydeden Keresteci şunları anlattı: “Bizim ihracatımız son yıllarda bir miktar arttı ama dış ticaret haddi diye bir kavram var. Dış ticaret haddi, ihracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesidir. Dış ticaret haddi 100’ün altına iniyorsa bizim ihracatımızın değeri azalıyor. Yani biz bir birim ithalat için daha çok ihracat yapmak zorunda kalıyoruz. Şu an TÜİK verilerine göre bu rakam 86, yani son 20 yılın en düşük rakamı. Biz ihracat yapıyoruz diye çok da sevinmeyelim çünkü bizim ihracatımızın değeri düşüyor. Zaten bunun ekonomik karşılığını da görüyoruz. Türkiye’de kişi başı GSYH 2013 yılında 12 bin 500 dolar ile zirve yaptı. 2020 yılı rakamı ise 8 bin 600 dolar. Bu 8 bin 600 dolar 2006’dan beri en düşük seviye. Biz aslında yoksullaştıran bir büyüme yaşıyoruz. Yani Türkiye büyüyor ama yoksullaşan bir büyüme ile karşı karşıya.”

“DÜŞÜK VE ORTA TEKNOLOJİ YOĞUN ALANLARDA ÜRETİM ÜSSÜ OLABİLİRİZ”
Keresteci, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın stratejik önemine dikkat çekti: “Dünyada pandemi ile birlikte bir navlun krizi yaşandı. Çin’deki bir limandan Rotterdam’a yük götüren bir geminin maliyeti, Türkiye’den giden gemiye oranla 4-5 katına çıktı. Böyle bir ortamda bu artan maliyetler, üretimin Türkiye’ye gelmesi noktasında çok ciddi bir imkan yarattı. O yüzden düşük ve orta teknolojik yoğun alanlarda Türkiye’nin önemli bir üretim üssü haline gelme ihtimali kuvvetli ve şu an bunu görüyoruz. 2030’da Türkiye ekonomisinin hakikaten büyük bir ekonomi olacağına inancım tam. 2030’un büyük Türkiye ekonomisinde varlıkların sahibi biz olacak mıyız? Bence esas mesele bu.”

“KARŞIMIZDA BİR FIRSAT DURUMU VAR”
Toplantının moderatörü Ferdi Erdoğan ise ilkin “Kur, faiz, enflasyonun sürekli gündemi meşgul eden bir yapısı da var. Kur maalesef hayatımızın içinde var. İçinde bulunduğumuz coğrafya bir yandan fırsat bir yandan tehditleri de içeriyor. Avrupa gibi teknolojide, pazar büyüklüğünde, satın alma gücünde, demokraside, hukukta, insan haklarında gelişmiş olan bir coğrafya ile emtia ve enerji kaynakları ülkeleriyle bezenmiş diğer coğrafyanın tam ortasındayız. Böyle bakınca karşımızda bir fırsat durumu var ve burada biz yerimizi alıyoruz” görüşünü dile getirdi.

Türkiye İMSAD Başkan Vekili Ferdi Erdoğan: “Biz daha çok ihracatı ve büyümeyi yabancı kaynakla kotarırken her bir dolar ihracat için 1,5 dolar ithalat yapıyoruz.”

“HER 1 DOLAR İHRACAT İÇİN 1,5 DOLAR İTHALAT YAPIYORUZ”
“AB (Avrupa Birliği) işe yarayan ürünleri geliştirirken biz ürünün işe yaramasının peşinden gidiyoruz” diyen Erdoğan, “İthalatın neredeyse 5’te biri enerji, yarısı girdi malzemelerden oluşuyor. Enerji kadar neredeyse ham madde ithalatı söz konusu. Geri kalanı da tüketim malları. Tüketim malları aslında daha düşük. Biz daha çok ihracatı ve büyümeyi yabancı kaynakla kotarırken her bir dolar ihracat için 1,5 dolar ithalat yapıyoruz. Bu hayatımızı tabii ki çok etkiliyor. İnşaat malzemeleri sanayisinde de ortalama yüzde 30 enerji ile yüzde 20 kadar da ithal girdi malzeme var. Pandemi ile beraber ‘Maske, Mesafe, Temizlik’ üçgeninden, ‘Mobil, Modüler ve Temassız’ bir hayata döndük. Taşa, toprağa dayalı inşaat malzemelerinden, ürüne malzemeye akıl yüklenen çoğu ithal olan çip ve sensörlere dayalı metalik malzemelere doğru da evrildik. Böyle olunca ithalat oranımız da arttı. Dünyada enflasyon yükseliyor. Bizde kur ve faiz ilişkisi birbirine çok bağlı ama enflasyonla yüksek bir seyri var. Böyle baktığımızda planlar tutmuyor.” diye konuştu.

Türkiye İMSAD 45’inci Gündem Buluşmaları’nın linki:
https://youtu.be/aMqPzCV2M4o

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir