METİL ALKOL YA ÖLDÜRÜYOR YA DA KÖR YAPIYOR…

Türk Oftalmoloji Derneği (TOD), geçtiğimiz yılın sadece ekim ayında 70 kişinin metil alkol zehirlenmesinden hayatını kaybettiğine dikkat çekti. TOD Nörooftalmoloji Birim Sekreteri Prof. Dr. Ebru Nevin Çetin, yasadışı alkollü içki yapımında kullanılan metil alkol zehirlenmesinin körlük veya ölümle sonuçlanabildiğinin altını çizdi. 

Boya inceltici, yakıt, cam temizleyici, antifriz gibi malzemelerin içinde bulunan metil alkol, sahte içki imalatında etil alkol (etanol) yerine maliyeti düşürmek amacıyla kullanılıyor ve  bu iki alkolün ayrımı yalnızca laboratuvar ortamında yapılabiliyor. Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Nörooftalmoloji Birim Sekreteri Prof. Dr. Ebru Nevin Çetin, Türkiye’de 2002 ve 2010 yılları arasında 383 kişinin metil alkol zehirlenmesi sebebiyle hayatını kaybettiğini belirtti.

Prof. Dr. Ebru Nevin Çetin-Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) Nörooftalmoloji Birim Sekreteri

“GÖZDEKİ İLK BULGULAR; IŞIK HASSASİYETİ VE BULANIKLIK”
Metil alkol zehirlenmesinde gözle ilgili ilk bulguların ışık hassasiyeti ve görmede bulanıklık olduğu bilgisini paylaşan Prof. Dr. Çetin, şunları söyledi: “Maruz kalınan metil alkol dozuyla orantılı görme siniri hasarı ve görme kaybı ortaya çıkar, körlükle sonuçlanabilir. Baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, baş dönmesi, bulantı, bilinç kaybı şikayetiniz varsa ve metil alkol alımından yaklaşık 10 ile 30 saat sonrasında görme kaybı başladıysa süreç komayla devam edebilir.”

“HIZLI TANI VE TEDAVİYLE GÖRME KAYBI DÜZELEBİLİR”
Çetin, hızlı tanı ve tedavi sayesinde görme kaybında düzelme olabileceğinin altını çizdi: “Görme kaybında düzelme olması, alınan metil alkol dozu, tanı ve tedavi hızıyla ilişkilidir. Düşük doz metil alkol maruziyetinde hızlı tanı ve tedaviyle görme kaybında bir miktar geri dönüş olabilir.”

“AĞIR OLGULAR ÖLÜMLE SONUÇLANIYOR”
Covid-19 salgını benzeri kriz dönemlerinde yaşanan psikolojik, sosyal ve ekonomik sıkıntıların alkol tüketimini artırdığına işaret eden Çetin, devamında şunları dile getirdi: “Metil alkol vücuda alındıktan sonra formaldehit ve formik aside dönüşmekte, toksik etkili bu ürünler de hücresel düzeyde oksijenlenmeyi bozmakta ve vücutta asidoza sebep olmaktadır. Asidozun seviyesine göre göz sinirlerinde, beyinde, iç organlarda hasar ortaya çıkıyor, ağır olgularda ise süreç ölümle sonuçlanıyor. Ölümcül doz 15-500ml arasında değişiyor.”