Connect with us

Faruk Bangir

TREN YOLCULUĞU…

İçinden tren geçen şehirlerin insanları genelde hüzünlüdür. Lokomotiflerin o hüzünlü sesiyle adeta içsel bir yolculuğa çıkar insan. Ne zaman tren sesi duysam çok sevdiğim bir şiirde geçen, ‘Ne güzeldir yollarda olmak şimdi’ dizesini hatırlarım.

 

Garibim
Ne bir güzel var
Avutacak gönlümü
Bu şehirde,
Ne de tanıdık bir çehre;
Bir tren sesi
Duymaya göreyim
İki gözüm iki çeşme.

Orhan Veli, Tren Sesi isimli şiirinde duygularını bu şekilde dile getirmiş.

Sahiden tren sesi duyunca hangimiz hüzünlenmeyiz? Kimimiz bulunduğumuz yerden gitme isteğini duyumsarken kimimizse uzaklarda olan sevdiklerimizi anımsar ve derin bir ah çekeriz.

Lokomotiflerin o hüzünlü sesiyle adeta içsel bir yolculuğa çıkar insan.

İÇİNDEN TEREN GEÇEN ŞEHİRLERİN İNSANLARI…
İçinden tren geçen şehirlerin insanları genelde hüzünlüdür. Lokomotiflerin o hüzünlü sesiyle adeta içsel bir yolculuğa çıkar insan. Ne zaman tren sesi duysam çok sevdiğim bir şiirde geçen, ‘Ne güzeldir yollarda olmak şimdi’ dizesini hatırlarım.

TRENLERDEKİ ŞAŞIRTICI GELİŞMİŞLİK…
Yıllar önce tren gezgini bir grup arkadaşla Ankara’dan Adana’ya yataklı vagonda seyahat etmiştik. Seksenlerin kömürlü trenlerini çocukken yaşayan biri olarak trenlerdeki gelişmişlik beni şaşırttı. Son derece konforlu bir yolculuk yaptık. Kompartımanlarda şarj için prizden tutun da mini buzdolabına kadar her şey mevcuttu.

Akşam saatlerinde Ankara’nın o güzelim gar binasına ulaştığımda son derece heyecanlıydım. Tarihi gar binasında Atatürk Konutu diye adlandırılan ve TCDD’nin müze olarak dizayn ettiği yapıyı görünce heyecanım daha da arttı.

Atatürk Vagonu, 1964 yılından bu yana Ankara Garı’nda, sergileniyor.

ATATÜRK’ÜN YURT GEZİLERİ YAPTIĞI BEYAZ TREN…
Bu bina tarih kaynaklarında Direksiyon Binası olarak geçer. Bir zamanlar Ulu Önder Atatürk’ün konut olarak kullandığı bu güzelim yapı mutlaka görülmeli. Bu tarihi yapının önünde Atatürk’ün 1935-1938 yılları arasında yurt gezileri yaptığı ‘Beyaz Tren’ denilen vagon sergileniyor. 3 kompartıman, lavabo, banyo ve salondan oluşan vagon, Ulu Önder’in naaşının naklinde de kullanıldı. 1964 yılından bu yana Ankara Garı’nda,

ÇUKUROVA EKSPRESİ’NİN KONFORLU KOMPARTIMANLARI
Çukurova Ekspresi’nin konforlu kompartımanına yerleşip Ankara’dan ayrılarak sırasıyla Kayseri ve Niğde’ye ulaşıp oradan Adana’ya vardık. Yol boyu Kayseri ve Niğde dolayları karlıyken Adana ise sıcacıktı. Adana’da şubat ayında olmamıza rağmen güzel bir hava vardı.

Sadece Toros Dağları’nın dik vadilerini, yüzyıllık ağaçlarını ve sarp geçitlerini görmek için bile bu tren yolculuğu yapılabilir.

TOROS’UN DİK VADİLERİ, YÜZYILLIK AĞAÇLAR VE SARP GEÇİTLER…
Niğde-Adana arasında yolculuğumuz sürerken gördüğümüz manzaraları ömrüm boyunca unutamam. Sadece Toros Dağları’nın dik vadilerini, yüzyıllık ağaçlarını ve sarp geçitlerini görmek için bile bu tren yolculuğu yapılabilir. Gün yeni yeni aydınlanırken tren camından izlediğim o manzaralar emsalsizdi.

ANZISIN KARŞISINA ÇIKAN KÜÇÜK VE ŞİRİN ARA İSTASYONLAR…
Tren yolculukları hüzünlü olduğu kadar heyecan vericidir. Ansızın karşınıza çıkan küçük ve şirin bir ara istasyon binası, iki yanı ağaçlarla çevrili güzel bir yürüyüş yolu, çiçekler içinde bahçeler, ekili tarlalar ve daha nice detay tren yolculuğunda fark edilip insanı mutlu eden küçük detaylardır.

Bu detayları keşfetmek bana daima heyecan verir. Çoğu zaman ara istasyonlardaki yaşamı merak ederim. Kuş uçmaz, kervan geçmez gibi görünen bu istasyonda kim bilir yaşam nasıldır?

Tren yolculuğunun güzel yanlarından biri de trende dolaşabilmektir. Oturmaktan sıkıldığınızda kompartımandan çıkıp arada yürüyebilirsiniz. Seyahat edilen trenin yemekli vagonu da varsa yolculuğunuz ayrı bir konfora dönüşebilir.

Yine tren yolculuğu kitap okumak için de oldukça müsaittir. Arada tren penceresinden manzaraları izleyip yeniden kitabınıza dönebilirsiniz.

TRENLE AVRUPA’YI DOLAŞMAK…
En büyük isteğim trenle Avrupa’ya seyahat edebilmek.Trenin çağrıştırdığı hüzün tren yolculuğunda küçük mutluluklara dönüşebilir.

Şiirle başladık şiirle bitirelim. Şükran Kurdakul‘un dizeleriyle veda ediyorum:
Eski istasyonlar
Eski hanlara benzer
Yıpranmış kapılardan
Ahmet çıkar
Mehmet girer.

Cigara ve gurbet kokusu
Yakar gözlerini..
Ağır ağır geçer zaman,
Gecikmiş posta trenleri gibi
Dumanı içine işler.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir