Connect with us

Gündem

DAR ALANDA KISA KABİNE REVİZYONLARI

Bir siyasi iktidarın  kabinede sıkça değişiklik temayülü göstermesi,  dünyanın bütün demokratik ülkelerinde “yürütme erkinde işlerin iyi gitmediğinin alameti” diye yorumlanır. 

Bugün açıklanan kabine revizyonu, üstelik bunun bir bakanlığın ikiye bölünerek yapılması bana şunları düşündürttü.  Birincisi “bir siyasi iktidar sürekli sıklaşan aralılarla kabinede değişikliğe gitmeye çalışıyorsa” bu işlerin iyi gitmediğinin alameti farikasıdır.  Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sanki “sandaldan batmamak için ağırlık atarcasına” yıpranan isimleri kabineden dışlıyor. Gelin şu revizyona biraz daha yakından bakalım.

Siyaseti az çok  takip eden herkes çok iyi bilir ki, Erdoğan kabinelerinde bakan olmanın temel kuralı koşulsuz biat etmektir.

ZÜMRÜT AÇIKLAMALARIYLA HAYLİ TEPKİ ÇEKMİŞTİ
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, epeydir toplumun farklı kesimlerinden olumsuz tepkiler toplamıştı. Özellikle zor ekonomik şartlarla boğuşan ve asgari ücretle geçinmeye çalışan işçi kesimi ile Covid-19 salgını sürecinde kahramanca canını dişine takarak mücadele ortaya koyan sağlık çalışanlarına üst perdeden bakan açıklamaları taşlaşan vicdanları bile rahatsız etmişti.

“HASTALIĞI ÇALIŞIRKEN KAPTIKLARINI İSPAT EDİN” AYIBI!
Mali sebeplerden dolayı veya aldığınız talimatlardan ötürü, Covid-19’ u sağlık sektörü çalışanları için meslek hastalığı saymaya bilirsiniz. Ancak Covid- 19’a yakalanmış ya da bu hastalık hayatını kaybetmiş fedakar sağlıkçıların ailelerine “ne malum çalışırken hastalığı kaptıkları bunu ispat edin” diyemezsiniz! Bakanın sözleri  o kadar rencide ediciydi ki… Buna karşılık bazılarını tasvip etmediğim tepkiler gösterildi kendisine. Cumhurbaşkanının görevden almasını sevinçle karşılıyorum.

YARADAN, BİR GÜN HESABINI SORAR
Sayın Zehra Zümrüt Selçuk, davranışlarınızla rencide ettiğiniz sağlık çalışanlarından dolayı kanunlar size hesap sormaya bilir. Sizden ahlak hesap sormaya bilir. Sizden sandıkta bu ülkenin seçmenleri hesap sormayabilir. Sizden bağlı olduğunuz siyasi güç hesap sormaya bilir. Ama inanın  Yaradan bir gün “haklarını size helal etmeyen o sağlık sektörü çalışanlarının hesabını” size sorar.

YOL YORDAM BİLEN BİR İNSAN BUNU NASIL YAPABİLİR?
Gelelim Sayın Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a. Reel sektör kökenli bir iş kadını kimliğiyle gümrük ve ticaretten sorumlu bakanlığı yönetti. Normal şartlarda yol yordam bilen bir insan nasıl  ortağı olduğu şirketlerden bakanlığına mal ve hizmet alımı yapabilir? Hem de Türk Ceza Kanunu’nun (TCK 235)  hükümleri gayet açıkken.

Bu akıl tutulmasının arka planında neler olabilir?  Ya o kadar pervasızlaşıldı ki Anaya ve kanunlar rahatlıkla çiğnenebiliyor. Kim bilir “bir de ben deneyeyim” görüşü ağır bastı! Böyle bir nemalı işe girmeye karar verilse bile bunun hülleciler vasıtasıyla hayata geçirilmesi yeğlenebilirdi.

ACABA OFSAYTA DÜŞÜRÜLMÜŞ OLABİLİR Mİ?
Şöyle deli bir soru da gelmiyor değil aklıma… Acaba birileri “Ruhsar Hanım sizin de şirketiniz varmış. Dezenfektanı bakanlığa siz verin” telkininde ve ricasında bulunmuş olabilir mi? Daha net söyleyeyim: Ofsayta düşürülme ihtimali söz konusu mu? Bu son dile getirdiğim hiçbir delile ya da bulguya dayanmıyor. Ancak icraatı o kadar akıl dışı ki böyle komplo teorileri düşünmeden edemiyor insan!

Kabine revizyonunda iki kadın bakan gitti yerlerine yalnızca bir hemcinsleri geldi. Yani kabineden bir kadın eksildi.

AKIN’IN GÖREVİ ZOR.  BİLGİN’SE, ZÜMRÜT’ÜN AÇTIĞI YARALARI SARABİLECEK Mİ?
Yeni Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık. AK Partili bir hukukçu. Kendisini, toplumda giderek artan aile içi ve kadına yönelik şiddet sebebiyle zor bir bakanlık bekliyor. Bizim gibi kalemi yada mikrofonu alıp eleştirmek kolay. (pek o kadar değil de gerçi) İcracı bir bakanlığın kanayan bu yaraya yetkisi dahilinde neler yapabileceği hepimizin takip edeceği bir konu. Hangi kimliğinin daha ağır basacağını söylemeye gerek yok. Sayın Erdoğan ile aynı zamanda, aynı yanılgıların içine düşerek, aynı şekilde kandırılıp, aynı hataları yapmışlar. Sayın Yanık’ın Twitter hesabında bunların ayan beyan halini görmek mümkün. Dolayısıyla Sayın Erdoğan’la selefine göre daha da uyumlu çalışacağını düşünmek mümkün. (Bkz. Bakan olmanın 1 . kuralı) Ama yine de, ara sıra da olsa hukukçu sıfatıyla, bizim malum teraziye odaklanma ihtimali fikrini heyecan verici buluyorum. Zümrüt’ten sonra aile ve sosyal hizmetler fonksiyonundan ayrılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koltuğuna Vedat Bilgin oturdu. Bilgin’in Zümrüt’ün açtığı yaraları sarıp saramayacağı merak konusu.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir