DAHA SAĞLIKLI BİR DÜNYA İÇİN: “DOĞA DOSTU TASARIMLAR”

Yapı sektöründe “çevre duyarlılığına” dikkat çekmek amacıyla organize edilen “Yeşil Rapido 2021″in konferans serisi online olarak başladı. 3 Mart’ta gerçekleşen ilk konferansta doğa dostu mimarinin önemi ele alındı.

Architecture 2030 CEO’su Edward Mazria “Yeryüzü Mimarisi” başlığı altında; mimari yapıların tasarım ve inşaat sürecinde çevreye olumsuz etkilerini azaltmak için yapılması gerekenleri anlattı. Türkiye Yapı Biyolojisi ve Ekolojisi Enstitüsü kurucu ortağı ve direktörü And Akman ve Popular Science Türkiye Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Şahin Ekşioğlu ise “Sağlıklı Yaşatan Mimari” konulu panel düzenledi.

Edward Mazria-Architecture 2030 CEO’su

“BİNALAR SIFIR KARBON PRENSİBİYLE TASARLANMALI”
Architecture 2030 CEO’su Edward Mazria; küresel emisyonların yüzde 50’sinden mimarların sorumlu olduğunu ifade etti: “Mimarları, küresel emisyonların yüzde 50’sinden sorumlu tutuyoruz. Aynı durum Türkiye için de geçerli. Türkiye’deki tüm binalar “yenilenebilir enerji” prensibiyle tasarlanmalı. Restore edilecek binalar da bu prensibe uygun biçimde yenilenmeli. Temiz ve sağlıklı bir çevre için “sıfır karbon” prensibiyle hareket etmek zorundayız. Tüm binaları yenilenebilir enerji prensibiyle tasarlarsak “sıfır karbon” hedefine ulaşabiliriz.”

“KÜRESEL KARBON EMİSYONU AZALMAZSA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KAÇINILMAZ”
Dünyanın ortalama küresel sıcaklığının, sanayi devri öncesi ölçümlerine kıyasla 1 derece arttığına dikkat çeken Marzia, bu konuya dair şu detayları dile getirdi: “Dünya; küresel karbon emisyonlarının mevcut seviyelerini 2030’a kadar yüzde 50 ile yüzde 65 oranında azaltmadıkça büyük ihtimalle 2015 Paris Anlaşması’nda belirlenen 1.5 derecelik ısınma eşiği aşılacak. Bu durum da iklim değişikliğine neden olacak. İklim değişikliği ekosistemi ve dolaylı olarak insan sağlığını olumsuz etkileyecek. Bu nedenle tüm dünyada enerji verimliliği sağlayan bina yenilemeleri yapmalı ve sıfır karbonlu bina prensibini benimsemeliyiz.”

“HEDEF: 2040’A KADAR SIFIR KARBON”
Mazria; 2040’a kadar inşaat sektörünün tasarım, mimarlık, planlama ve üretim olmak üzere tüm basamaklarında karbon salınımını engellemeye yönelik “sıfır karbon” prensibine uygun hale gelmesi gerektiğini söyledi. Karbon emisyonlarının azalmasının ekonomiyi de olumlu etkileyeceğini sözlerine ekledi.

And Akman-Türkiye Yapı Biyolojisi ve Ekolojisi Enstitüsü kurucu ortağı ve direktörü

“DOKTORDAN ÇOK MİMARA İHTİYACIMIZ VAR”
“Doktor hastalıkları iyileştirir ancak mimar yaptığı bina ile sağlıklı kalmamızı sağlar.” diyen Türkiye Yapı Biyolojisi ve Ekolojisi Enstitüsü kurucu ortağı ve direktörü And Akman yapı sektörü için sürdürülebilirlik ve sağlık konularına dikkat çekti: “Yapı biyolojisi; hastalanmadan sağlıklı kalmamızı sağlama esasına dayanıyor. Özellikle de Covid-19 salgını etkisiyle evlerde daha fazla zaman geçirdiğimiz için mimarlara ve yapı sektöründeki profesyonellere düşen görev de arttı. Bu nedenle tıpkı organik gıda malzemelerinin olduğu gibi doğal yapı malzemelerinin de öneminin giderek daha fazla anlaşılacağını düşünüyorum.”

“DOĞRU TASARIM YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIYOR”
Popular Science Türkiye Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Şahin Ekşioğlu, doğru tasarımların yaşam kalitesini artırdığının altını çizdi: “Mimaride kontrollü akustik tasarım, aydınlatma ve hava sirkülasyonu konularına yoğunlaşmak yaşam kalitemizi artırıyor ve çalışma verimini de yükseltiyor. Teknoloji ve iyi tasarımla, doğru aydınlatılmış, sessiz ve iyi havalandırılmış mekanlar yaratılabiliyor.”

Şahin Ekşioğlu-Popular Science Türkiye Dergisi Genel Yayın Yönetmeni

“AYDINLATMA İNSAN VÜCUDUNU DOĞRUDAN ETKİLİYOR”
Bina aydınlatmalarının önemine işaret eden Ekşioğlu, konuya ilişkin şu bilgileri verdi: “Aydınlatma insan vücudunda psikolojik ve fiziksel pek çok etkiye sahip. Çünkü vücut saatimiz yani “sirkadiyen ritmimiz” gün ışığına göre ayarlı. Sirkadiyen ritmi ise yaşam süremizi dahi etkiliyor. Aydınlatma konusunda yapılan bir araştırmada, iş yerinde kullanılan ‘sirkadiyen aydınlatmalar’ sayesinde katılımcıların yüzde 71’inin diğerlerine kıyasla daha enerjik hissettiği tespit edilmişti. Bu yüzden sağlığa uygun doğal aydınlatmalar, kişinin iyi hissetmesinde belirleyici etken oluyor.”

“COVID-19 SALGININDA HAVALANDIRMANIN ÖNEMİ DAHA DA ARTTI”
Ekşioğlu, havalandırmaların insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekti: Binadaki havalandırmalar uzun vadede kan basıncı ve nabzı etkiliyor. İyi havalandırılmış iç mekanlarda daha iyi hissediyoruz ve yapılan işe daha kolay odaklanıyoruz. Mimari açıdan baktığımızda “iyi havalandırma” alerjenleri, mantarları, küfleri ve sağlığa zararlı diğer etmenleri yok etmeye yardımcı oluyor. Bu nedenle iç mekanda hava dolaşımı sağlayan yaklaşımları benimsemek özellikle de covid-19 salgınında daha da önemli hale geldi.”

“SES YALITIMI YAPILMALI”
Gürültü kirliliğinin hem bilişsel performansı hem de psikolojiyi etkilediğini hatırlatan Ekşioğlu “Yapılması gereken iç mekan akustiğini ve ses yalıtımını uygun hale getirerek daha sağlıklı bir mekan tasarlamaktır.” dedi