SU YALITIMI BİNALARI DEPREME KARŞI KORUYOR…

İZODER Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, binaların su yalıtımıyla depreme karşı daha dayanıklı hale getirilebileceğini belirtti. Gökçe, inşaat metrekare maliyetlerinin yüzde 2-3’ünü oluşturan su yalıtımının binayı ömür boyu nemden ve sudan koruduğunu vurguladı.

Türkiye’nin deprem gerçeğine dikkat çeken Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği  (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Gökçe, “Ülke olarak depremle yaşamayı öğrenmeli, güvenli ve kaliteli yapılaşma bilinciyle hareket etmeliyiz. Binalarımız için hayati önem taşıyan Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin 2,5 yıl önce yürürlüğe girmesi, deprem kuşağında yer alan ülkemizde, binalarımızı korumakta geciktiğimize işaret ediyor.” dedi.

Levent Gökçe-İZODER Yönetim Kurulu Başkanı

“BİNALARIN SADECE YÜZDE 1.5’İ BU YATILIMLI”
Türkiye’de yeterli sayıda güvenli bina olmadığını belirten Gökçe; “mevcut binaların yüzde 80’e yakınının 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden önce, yüzde 20’sinden fazlasının ise 2000-2020 arası inşa edildiğini” dile getirdi: “Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2018’den itibaren inşa edilen ve zorunlu olarak su yalıtımı yapılan bina sayısı toplam yapı stokunun sadece yüzde 1.5’ini oluşturuyor. Toplam 9.8 milyon bina, 28.6 milyon konutun bulunduğu ülkemizde bu oranlar, bugün güvenli bina sayısı konusunda maalesef istediğimiz noktada olmadığımızı gösteriyor.”

“KOROZYON YÜZÜNDEN 30 YILDA ÖMÜRLERİNİ TAMAMLIYORLAR”
Gökçe, su yalıtımı yöntemiyle binaların ömrünün uzayacağını kaydetti: “Çelik donatının dayanımı için gerekli olan su yalıtımı, şimdiye kadar çoğunlukla ihmal edildiği için, ülkemizde 30 yıllık binalar ömrünü tamamlamış olarak görülüyor. Oysa asgaride 80-100 yıl gibi bir süre için inşa edilen binalarımız korozyon etkisine karşı korunmuş olmalı. Yönetmelikle, su yalıtımı uygulamalarının doğru ve standartlara uygun yapılması sağlanacak, böylece betonarme içerisinde yer alan demir donatının korunarak kullanım ömrü uzayacak. Bunun için de mevzuatların öngördüğü gibi yapıların her yönden gelebilecek suya veya neme karşı korunması için su yalıtımı uygulaması yapılmalı.”

“BİNALAR SIKI DENETLENMELİ”
Binaların “su yalıtımı” açısından da denetlenmesinin önemine işaret eden Gökçe, konuya ilişkin şu bilgileri verdi: “İnşa edilecek tüm binalarda en baştan itibaren doğru su yalıtımının uygulanıp uygulanmadığı sıkı bir denetimle takip edilmeli. Su yalıtımının zorunlu tutulduğu 2018’den itibaren inşa edilen binalarda bile doğru uygulama yapılmaması halinde güvenli yapılaşma sağlanamaz. Çünkü doğru su yalıtımı uygulamasıyla korunmayan ve suya maruz kalmaya devam eden yeni binalar da 20 yıl sonra riskli yapı grubuna girecektir. Doğru su yalıtımı, yapının inşaat aşamasında yapılmalıdır. Daha sonra yapılacak yalıtım ve etkileri oldukça sınırlı olmaktadır. Seçilen malzeme, uygulanacak yere göre değişkenlik göstermektedir. Geç de olsa su yalıtımının zorunlu hale getirilmesini iyi değerlendirmeli, binalardaki su yalıtımı uygulamalarını sorgulamalıyız.”

“BİNAYI ÖMRÜ BOYUNCA NEM VE SUDAN KORUYOR”
Gökçe, inşaat metrekare maliyetlerinin yüzde 2-3’ünü oluşturan su yalıtımının binayı ömür boyu nemden ve sudan koruduğunu vurguladı.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM PLANI BİR FIRSAT”
Kentsel Dönüşüm Eylem Planı’nın güvenli yapılar inşa etmek için “önemli bir fırsat” olduğunun altını çizen Gökçe şunları söyledi: “Yeterli dayanıklılığa sahip olmayan binalarımızı tespit etmeli, kentsel dönüşüm veya güçlendirme çalışmalarıyla yalıtımlı ve güvenli hale getirmeliyiz. Kentsel dönüşümün hızlanması için vatandaşlara verilen kredi limitlerinin yükseltilmesi de yeni ve güvenli yapıların hayata geçirilmesini hızlandıracaktır.”

“BİNALARINIZI TEST EDİN”
Gökçe, binaların depreme dayanıklılığını anlamak için mukavemet testi yapılmasını önerdi: “5-10 yıllık binalarda bodrum katı veya çatı katına bakarak su yalıtımı olup olmadığını, su sızıntısı, korozyon, küf gibi izlerden anlayabiliyoruz. Bu izler, binada sorun yaşandığının önemli göstergeleridir.”