Connect with us

Gündem

YENİ TEHLİKE: SİBERPANDEMİ…

Büyük Sermaye Eliti’nin öngördüğü Büyük Sıfırlama için küresel değişimin katalizörü olan Covid-19 pandemisine 2021’de yeni bir kardeş mi geliyor?

 

Kısa adı WEF olan Dünya Ekonomik Forumu, geçen sene Covid-19 salgını başlamadan aylar önce, 18 Ekim 2019’da “Event 201” başlığıyla bir pandemi simülasyonu yapmıştı.

Dünyayı sarsacak “Event 201” isimli salgın tatbikatı, Dünya Ekonomik Forumu’nun yanı sıra, Johns Hopkins Üniversitesi, Bill ve Melinda Gates Vakfı, Johnson & Johnson ve benzer diğer ağır siklet sermaye gruplarının ortaklığında düzenlenmişti.

SENARYO COVID-19’A ÇOK BENZİYORDU…
Senaryo Covid 19’a çok benziyordu. Simülasyonda, ortaya çıkan yeni bir virütik pandemiyle finansal piyasaların yüzde 15 düşeceği ve dünyada 65 milyon kişinin hastalıktan öleceği öngörülüyordu.

Henüz salgın resmen açıklanmamışken, 21 Ocak 2020’deki Davos WEF Zirvesi’nde ise “Coalition for Epidemic Preparedness Innovations” (CEPI-Salgına karşı hazırlık geliştirme koalisyonu- WEF ile Gates Vakfı ortaklığındaki oluşum) CEO’su Richard Hatchett, novel corona virüse karşı yeni aşı çalışmalarının başladığını duyuruyordu.

Tatbikatın yapıldığı 18 Ekim 2019 tarihi, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Covid-19 adıyla pandemiyi açıkladığı 11 Şubat 2020’den yaklaşık 3 ay öncesine tekabül ediyordu. Sonrasında yaşananlar hala dünyayı sarsmaya devam ediyor.

Klaus Schwab- Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Kurucu Başkanı

Tatbikatın baş aktörlerinden, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Başkanı ve Kurucusu Klaus Schwab, salgın sürerken, 2020 Mayıs’ında yanına Prens Charles’ı da alarak bu kez “Great Reset” (Büyük Sıfırlama) kavramını ortaya attı. Dünyanın yeniden inşa edilmesinde bir büyük sıfırlama yani sistemi kapatıp yeniden başlatma hamlesine ihtiyaç olduğunu belirten Schwab, pandeminin bununu için büyük bir fırsat olduğunu söyledi.

Klaus Schwab, Eylül 2020’de Alman Die Zeit’e verdiği demeçte Great Reset kavramını biraz açtı: “Korona krizi şunu göstermiştir: Küresel kapitalizmi yeniden tanımlamalıyız. Korona salgını döneminde işi bittiği anlaşılan liberalizm yeniden tanımlanmalıdır, aksi halde zor yoluyla değişiklikler gelecektir.”

Endüstri 4.0 adıyla da lanse edilen bu yeni sistemin en önemli ayağı dijitalleşme idi. Artık hayatlarımız çok daha fazla dijital hale gelecek, adeta siber sisteme bağlı yarı sanal yarı fiziksel unsurlar haline gelecektik. Dikkat edin, pandemi sürecinde dijital (kripto) paraların sahneye çok daha fazla çıktığını, artık resmen alternatif bir yatırım ve ödeme sistemi haline geldiğini gördük. Davos’ta oturan Olimpos Tanrıları bu kez başka bir alanı işaret ettiler bize.

KÜRESEL SİBER SALDIRI TATBİKATI
Virüs gibi görünmez ama her şeyimizi sıfırlayabilecek bir Siberpandemi tehdidini gösterdiler. 2019’da “Event 201” virüs tatbikatını yapan Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ya da kısa adıyla Davos, bunun da tatbikatını yaptı. Dünya Ekonomik Forumu (WEF), olası siber salgın krizinin, “COVID19’dan daha önemli ekonomik ve sosyal sonuçlara yol açacağı” uyarısında bulundu.

WEF’in “CyberPolygon” (Siber Poligon) isimli tatbikatı, Büyük Sıfırlama’yı başlatmaya yardımcı olacak, enerji sistemleri dahil, finans ve sağlık alanlarındaki kritik dijital altyapıya yönelik “yaklaşan büyük ölçekli bir siber saldırıyı” konu alıyordu.

RUSYA VE ÇİN’DEN DE KATILIM VARDI…
8 Temmuz 2020’de başlayan tatbikatın bir ilginç yönü de, sadece Batılı kuruluşlar, Interpol ve Swift Kurumu değil, Rusya ve Çin’den de katılımların olmasıydı. Dünya Ekonomik Forumu, bu tatbikatlar sırasında, finans sektörünü hedefleyen yüksek profilli bir siber saldırı simülasyonu yürütmek için Rus hükümeti ve küresel bankalarla işbirliği yaptı. Bu siberpandemi tatbikatı da tıpkı Covid 19 gibi, küresel ekonominin “sıfırlanması” için katalizör olarak kullanılabilecek önemli bir yöntemin habercisiydi.

Dünya Ekonomik Forumu Direktörü Jeremy Jurgens, tatbikatın açılışında bunu ‘müjdeliyordu’:“Başka bir kriz çıkacağına inanıyorum. Daha önemli olacak. Covid’den daha hızlı olacak. Etki daha büyük olacak ve ekonomik ve sosyal sonuçları daha da büyük boyutlu olacak.”

KLAUS SCHWAB, EL YÜKSELTTİ…
Davos’un kurucusu ve Great Reset’in isim babası Klaus Schwab ise el yükseltti: “Kapsamlı bir siber saldırının korkutucu olasılığının, elektrik, ulaşım, hastane hizmetleri ve bir bütün olarak toplumumuzun tamamen durmasına neden olabileceğini hepimiz biliyoruz, ancak yine de yeterince dikkat etmiyoruz. Covid-19 krizi bu açıdan, büyük bir siber saldırıya kıyasla küçük bir rahatsızlık olarak görülebilir. Covid-19 krizini, siber güvenlik topluluğunun çıkarabileceği ve potansiyel bir siberpandemiye karşı hazırlığımızı geliştirebileceği dersler üzerinde düşünmek için zamanında bir fırsat olarak kullanmak zorundayız.”

Schwab aynı ifadeyi, yani fırsat olarak kullanmak tabirini, Covid 19 için de dile getirmişti. WEF, Şubat ayı başında yaptığı açıklamayla, bu yılın ortalarında yeni bir SiberPandemi tatbikatı yapılacağını duyurdu.

WEF, ABD’NİN RUSYA DÜŞMANLIĞINDAN BAĞIMSIZ DAVRANDI
İşin ilginç tarafı, tatbikatta Rusya da merkezi bir konumda olacaktı. WEF, ABD yönetiminin Rusya düşmanlığından bağımsız olarak siber güvenlik tatbikatını Rusya ile birlikte gerçekleştirecekti. Amerikan resmi yetkilileri geçen yıl, Amerikan enerji finans kuruluşlarına yönelik “Solarwinds” (*) hack saldırısından Rus Hacker gruplarını sorumlu tutmuştu hatırlarsanız.

Rusya’nın kamu ortaklı bankası Sberbank ve onun siber güvenlik iştiraki BI.ZONE ile birlikte Dünya Ekonomik Forumu (WEF), tedarik zincirlerine olası saldırılar konusunda bu yılın Temmuz ayında yeni bir siber tatbikat düzenleyecek.

Bir tedarik zinciri siber saldırısını simüle ederek “güvenli ekosistemler geliştirme” konusunda çalışmalar yapılacak. Tatbikat katılımcıların “siber dayanıklılığını değerlendirecek”.

WEF’in web sitesinde, “Cyber Polygon 2021” adlı simülasyon, “Covid-19 krizinin büyük ölçüde teşvik ettiği dijitalleşme eğilimleri göz önüne alındığında, tek bir savunmasız bağlantının, domino etkisiyle tüm sistemi çökertmek için yeterli olacağı” mesajıyla tanıtılıyor.

ZENGİN ELİTİ UÇURACAK GREAT RESET İÇİN DEVLET DESTEĞİ
Üyeleri arasında dünyanın en zengin seçkinlerinin bulunduğu WEF, “Bugünkü dijital gelişime güvenli yaklaşım, insanlığın takip eden on yıllar boyunca geleceğini belirleyecektir” ifadesini kullanıyor.

Geçen yılki tatbikat, kendisini tanımlarken “kamu-özel sektör işbirliği için uluslararası örgüt” ifadesini kullanan WEF’in, Dördüncü Sanayi Devrimine (kol ve beyin gücünün giderek önemsiz hale geldiği teknoloji devrimi) koordineli geçişi içerecek olan “Büyük Sıfırlama” hareketini ilanından birkaç ay sonra yapılmıştı.

Bu “devrim”, artan otomasyon ve dijitalleşmeyle giderek artan işsiz kalan kitlelere ne olacağı sorusunu da beraberinde getiriyor. Dijital tabanlı ve merkez bankalarıyla ortak yönetilen yeni ekonomik sistemler, WEF’in “Büyük Sıfırlaması”nın önemli bir parçası. Bu tür dijital gözetim sistemleri, işsiz kitleleri kontrol etme yeteneğini de içeriyor.

Bazı uzmanların Gözetim (Surveillance) Kapitalizmi adını verdiği bu yeni düzende dijital tekeller, bireyin yasa ve düzenlemelere uymaması durumunda, onun mali varlığını ve hizmetlere erişimini kapatabilir.

WEF, bu tür sistemleri aktif olarak teşvik ediyor. Great Reset ile tanımladığı yeni modelini “paydaş kapitalizmi” (stakeholder capitalism) olarak da adlandırıyor. Kapitalizmin daha “kapsayıcı” bir biçimi olarak ilan edilmesine rağmen, paydaş kapitalizmi esas olarak kamu ve özel sektörü kaynaştırarak, Mussolini’nin ‘korporatist faşizm’ tarzına benzeyen bir sistemi getirebilir.

Son dönemdeki gözetleyici ve kısıtlayıcı uygulamalara bakarsak bu yeni sistemden çok da uzak sayılmayız. Bu yeni ve kökten farklı sistemi resmen başlatmak için, mevcut yozlaşmış sistem bir şekilde bütünüyle çökmeli ve Great Reset kitlelere başarılı bir şekilde pazarlanmalıdır.

WEF üyeleri gibi dünyanın en güçlü insanları radikal değişiklikler yapmak istediğinde, krizler rahatlıkla ortaya çıkar. İster savaş (nükleer dehşet dengesi son dönemde buna izin vermiyor), ister küresel salgın, ya da global ekonomik çöküş olsun tüm bunlar, sistemin “sıfırlanmasını” mümkün kılan etmenler. Ve bunun gibi durumlarda zengin sınıfa yönelik muazzam bir servet transferi yaşanır.

Mesela Oxfam’a göre son bir yılda pandemi sayesinde, Gates, Bezos, Musk gibi ultra zenginler topluluğu servetlerine 3,9 trilyon dolar ekledi. Çalışan veya çalışamayan orta, yoksul kesimler ise küresel çapta 3,7 trilyon dolar kaybetti. İşte size muazzam bir servet transferi.

“Cyber Polygon 2020”, resmi olarak “küresel siber dayanıklılığı artırmak için uluslararası çevrimiçi eğitim” olarak tanımlandı. IBM’den INTERPOL’e kadar dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin ve uluslararası otoritelerin yönetim kadrolarını içeriyordu. Etkinlikte daha önce de belirttiğim gibi, bazıları geleneksel olarak Batı emperyal çıkarlarına karşıt olarak görülen birçok şaşırtıcı katılımcı da vardı.

RUSYA VE ÇİN NEDEN DAHİL EDİLMEK İSTENİYOR?
Örneğin, Cyber Polygon tatbikatının açılış konuşması için seçilen kişi, Rusya Federasyonu Başbakanı Mikhail Mishustin’di ve ev sahibi BI.ZONE, Rus hükümeti kontrolündeki Sberbank’ın bir yan kuruluşuydu.

Bu, Batı’da fazlaca kullanılan “Rus hacker” anlatısının sona erebileceğini veya yakında daha uygun başka bir “öcü” bulunabileceğini de gösteriyor. Mishustin’in yanı sıra, eski İngiltere başbakanı Tony Blair de Cyber Polygon 2020 konferanslarına katıldı. Cyber Polygon 2020’de simüle edilen iki senaryoda, 29 ülkeden 120 kuruluş yer aldı ve 57 ülkede 5 milyon kişi canlı yayını izledi.

Mishustin, “Rusya’nın COVID sonrası ekonomik toparlanmasının ekonomi ve hükümetin artan dijitalleşmesine dayalı olacağını ve mevcut dijital kamu hizmetlerinin sayısını artıracaklarını söylerken, Rusya’nın, siber saldırıları tespit etmek ve önlemek için devlet kuruluşları arasında ortak bir ulusal sistem geliştirdiğini” belirtti.
En büyük Rus Bankası Sberbank (Çar 1. Nikola tarafından kuruldu, daha sonra Sovyet Tasarruf Bankası olarak devam etti. Şimdi de küresel çapta bir oyuncu oldu), Dünya Ekonomik Forumu’nun yanı sıra Cyber Polygon 2020 etkinliğinin resmi ev sahibiydi.

Ekonomist, 2021 Ocak sayısında Rus bankacılık devinin, bir tüketici teknolojisi devi olma çabasıyla yeniden yapılandığını yazdı. Sberbank, 2020’de tamamen satın aldığı internet medya grubu Rambler da dahil olmak üzere benzer dijital satın almalar için yaklaşık 2 milyar dolar harcadı.

Sberbank, geçen yıl içinde Rusya’nın gayrimenkul alım satım platformu Doma.ai’yi satın aldı. Daha öncesinde ise 42 milyonun üzerinde aylık aktif kullanıcısı olan 2GIS, harita, gezgin ve iş rehberi sitesini satın aldı. Sberbank’ın 11’iu kendisine ait, 21’i iştiraki olan yatırımlarını, Rusya’da en çok kullanılan hizmetlerden bazılarını içeriyor. Tüm bunlarla net hedefi, tüm hizmetler için tek noktadan dijital mağaza haline gelmek. Banka, Kasım 2011’den beri Avrupa’nın en büyük bilgi işlem merkezlerinden birinin sahibi. Asıl haber ise şimdi geliyor: Sberbank, 2021 Mart’ında, kendi kripto para birimi Sbercoin’i ve dijital finans “ekosistemini” başlatan dünyanın ilk bankası olacak.

Banka, Cyber Polygon 2020 tatbikatından sadece birkaç hafta sonra, Rus rublesine bağlı bir “stabilcoin” olan Sbercoin’i duyurdu. Rusya Federasyonu yetkilileri, hem siyasi hem de fiziksel olarak soğukta kalmaya oldukça alışkın olsalar da, ülkelerin olağan düzeninde bir değişiklik var gibi görünüyor.

Rusya’nın böylesine önemli bir küresel siber güvenlik girişimine lider olarak dahil edilmesi şaşırtıcı. Özellikle de Rusya son yıllarda, herhangi bir Batı gücüne karşı yapılan herhangi bir siber saldırıda “olağan şüpheli” iken.
Tatbikata Rusya’nın katılımının, WEF ve Batılı hükümetler arasında, Rusya’nın Büyük Sıfırlama’ya dahil edilmesi gayreti olarak da yorumlanabilir. WEF, Çin ve Rusya gibi BRICS ülkelerini Büyük Sıfırlama katına getirmek için çabalıyor. Çünkü Batı’dan Doğu’ya doğru kayan jeopolitik dengeler açısından bu gerekli. Great Reset’in küresel ölçekte başarısı için çok önemli.

Çin’in sosyal kredi ve dijital Yuan’ından sonra şimdi, Rusya da, Sberbank aracılığıyla dijital para ve yaşam sistemine geçiyor. Yalnızca finansal hizmetlerde değil, Rusya Federasyonu içindeki tüm hizmetlerde dijital bir tekel oluşturmak yoluyla WEF’in desteklediği sözde ulusal finans sistemleri modeline öncülük ediyor.

GREAT RESET, JOE BIDEN’DAN DA DESTEK ALIYOR…
Cyber Polygon 2020, hem Rusya yanlısı ilişkilerin reklamı, hem de Klaus Schwab ve Dünya Ekonomik Forumu’nun Büyük Sıfırlaması için bir tanıtım egzersiziydi. Great Reset kavramı, ABD’nin yeni Başkanı Biden’dan da destek alıyor. Biden yönetimi, iklim elçisi John Kerry’yi geçen ayki WEF yıllık toplantısına gönderdi. Eski ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Büyük Sıfırlama gündemine ve şu anda gerçekleşmekte olan Dördüncü Sanayi Devrimi’ne ülkesinin bağlılığının altını çizdi.

Nasıl ki bu komplo teorisi olarak görülen pandemi, adeta bir katalizör olarak, neredeyse beklenen tarihte ortaya çıktı, şimdi de benzer bir siber pandemi beklenebilir. Bu bir komplo teorisi gibi gözükse de gözlerimizin önünde yaşananlar bu tezi destekler nitelikte.

Yigal Unna-İsrail Ulusal Siber Yönetimi Başkanı

İsrail Ulusal Siber Yönetimi Başkanı Yigal Unna, geçen yıl siber saldırıların “siber kışının” tahmin edilenden daha hızlı geleceği konusunda açıktan bir uyarı yaptı. Unna, ABD ve diğer ülkeleri hedefleyen uzun bir elektronik casusluk geçmişine sahip olan ve İran’ın nükleer programına yönelik ülkeyi felç eden Stuxnet virüsü de dahil olmak üzere birçok yıkıcı saldırıdan sorumlu olan Unit 8200 ile yakın çalışan bir isim.

İsrail, yüksek teknoloji gücü nedeniyle Büyük Sıfırlama’dan en çok faydalananlar arasında yer almaya hazırlanıyor. Birleşik Arap Emirlikleri ise 1 Şubat itibarıyla “bir sonraki siber saldırının çoktan başlamış olduğunu” bile iddia etti.

Bazıları “siber pandeminin” içinde yaşadığımız hızla gelişen yüksek teknoloji dünyasının kaçınılmaz bir sonucu olduğunu söyleyecektir. Küresel bankacılık sisteminin on yıllardır yaygınlaşan tablo dışı yolsuzluk ve dolandırıcılıktan kaynaklanan kaçınılmaz çöküşü, muhtemelen, zengin bankacılara ve seçkinlere izin veren kontrollü bir çöküşle yürütülecektir. Elon Musk ve Apple’ın Bitcoin yönelimleri belki de yaklaşan fırtınanın habercisidir. Aynı şekilde bu alanda bir konsensusa vardığı gözlenen büyük devletlerin de bağımsız kripto paralara karşı bir büyük operasyona girişmemeleri için bir sebep de yoktur.

Cyber Polygon 2020’de simüle edilen gibi, büyük bir siber saldırı, yüzsüz bilgisayar korsanlarının ekonomik çöküşten sorumlu tutulmasına izin verecek ve böylece gerçek suçluları temize çıkaracak. Dahası, saldırıları araştırmanın zor doğası ve istihbarat kurumlarının diğer ulus devletleri engelleme kabiliyetleri nedeniyle, ister bir “siber terör” grubu, ister İran veya Kuzey Kore gibi sisteme uyumsuz bir ülke, herhangi bir öcü suçlanabilir.

(*) ABD’de de 2020 Aralık ayında bir seri siber saldırı oldu. Finans, ticaret, enerji ve savunma alanındaki resmi kurumlar hedefteydi. Saldırının “ulusal güvenliğe etkileri olabileceği” belirtildi. Amerikan Siber ve Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA), hacker saldırılarının hükümet, eyaletler ve kentlerin yanı sıra altyapı ve özel sektör için de “ciddi tehlike” oluşturduğunu söyledi. Hackerlar, SolarWinds firmasının yazılımı ile hükümet kurumları ve firmaların sistemlerine erişim sağlamayı başardı. CISA, saldırganın sızdığı sistemleri saldırıdan arındırmanın “son derecede karmaşık” olacağını kaydetti. Saldırıların 2020 Mart ayından bu yana düzenlenmekte olduğu kaydedildi. CISA, saldırgan veya saldırganların, “sabır, operatif güvenlik ve karmaşık bir ustalığa” sahip olduğunu kanıtladığını vurguladı. New York Times, saldırılardan Rusya’yı sorumlu tuttu ve özellikle enerji santrallerinin hedefte olduğunu vurguladı. NY Times, haberi verirken Rusların daha önceki seçimleri de hacklediğini eklemeyi unutmadı.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir