TÜRKİYE’DE SIFIR EMİSYON FARKINDALIĞI ARTTI

LeasePlan “Mobilite İçgörü Raporu’na” göre Türkiye, “Covid-19 sonrası iklim farkındalığı en fazla artan ülkeler arasında” iki ana başlıkta da zirvede yer aldı. Türkiye’deki katılımcıların yüzde 81’i, “hava kalitesini sürdürmeye yardım etmek için artık sıfır emisyonlu bir araç tercih etme ihtimalim daha yüksek”; 77’si ise “artık elektrikli bir araca geçiş yaparak kendi karbon ayak izimi azaltma ihtimalim daha yüksek” görüşünde. “Artık iklim değişikliğini bir tehlike ve küresel tehdit olarak ciddiye alma ihtimalim daha yüksek” fikrinin dile getirilmesinde yüzde 78’le Portekiz birinci sırada.

Küresel ölçekteki en büyük filo kiralama şirketlerinden LeasePlan’in Mobilite İçgörü Raporu’nun “Covid-19 salgınının dünya genelinde mobilite alışkanlıklarını nasıl etkilediğinin” irdelendiği “Yeni Normal” bölümünde; “sürücülerin yüzde 53’ünün iklim değişikliğinin ciddi bir küresel tehdit olduğunun farkına vardığı”, “yüzde 47’sinin temiz havaya erişim ve iklim değişikliğiyle mücadelede aktif rol oynamak için ilk fırsatta sıfır emisyonlu araçlara geçiş yapmak istediği”, “yüzde 65’inin salgınının başlangıcından bu yana toplu taşıma yerine farklı alternatiflere yöneldiği” ve “yüzde 76’sının şahsi araçlarını kullanmayı tercih ettiği” belirtildi.

ELEKTRİKLİ ARACA GEÇİŞ EĞİLİMİ YÜKSELDİ
“22 ülkeden 5 binin üzerinde kişinin katılımıyla gerçekleşen” araştırmada Türkiye’deki katılımcıların yüzde 81’i, “hava kalitesini sürdürmeye yardım etmek için artık sıfır emisyonlu bir araç tercih etme ihtimalim daha yüksek”, yüzde 77’si de “elektrikli bir araca geçiş yaparak kendi karbon ayak izimi azaltma ihtimalim daha yüksek” diyerek bu konulardaki en yüksek tercihi ortaya koydu.

SALGINDA ÖZEL ARAÇ KONFORU DAHA İYİ ALGILANDI
Covid-19 sonrasında en çok “kendi aracıma sahip olmanın konforunu daha iyi fark ettim” diyen ülke yüzde 92’yle Lüksemburg; en çok “artık diğer ulaşım yöntemlerine kıyasla kendi aracımı kullanmayı daha rahat buluyorum” diyen ülkeyse yüzde 87’ye İtalya. “Artık toplu taşımayı kullanma ihtimalim daha düşük” ifadesine en çok katılan ülke yüzde 78’le Yunanistan. “Araç kullanımımla ilişkili maliyetlerden tasarruf etme yöntemleri bulmakla daha çok ilgileniyorum” ifadesi de yüzde 78’le en fazla Türkiye dile getirildi.

5 YIL İÇİNDE YENİ ARAÇ ALMA İHTİMALİNDE TÜRKİYE ZİRVEDE
Araştırmada katılımcılara “5 yıl içerisinde bir araç satın alma veya kiralama niyetinde olup olmadıkları da” soruldu. Yüzde 57’si “evet”, yüzde 28’i “hayır” yanıtını verirken, yüzde 18’i ise “bilmiyorum” dedi. “5 yıl içerisinde yeni araç alma ihtimalinde ” yüzde 84’le Türkiye başı çekti. Türkiye’yi yüzde 67’yle Yunanistan ve yüzde 64’le İspanya takip etti. Raporda, “Covid-19 salgını kaynaklı küresel ekonomik krize rağmen” Türkiye ve Yunanistan’da yeni bir araç satın almanın düşünülmesine özellikle vurgu yapıldı.

ONLINE ALIŞVERİŞE YÖNELİŞ HAFİF TİCARİ ARAÇLARA TALEBİ ARTIRDI
Raporda ayrıca “katılımcıların yüzde 47’sinin salgının başlangıcından beri online alışverişi ve günlük ihtiyaçlarının eve teslimini tercih ettiği” ve bu eğilimin “Hafif Ticari Araç (LCV) talebini desteklediği” kaydedildi. Öte yandan söz konusu araçların meydana getirdiği trafik ve kirliliğe dair endişelerin altı da çizildi. Ticari araç sürücülerinin yüzde 61’inin kirliliği azaltmak için sıfır emisyonlu araçlara geçiş yapılabileceğinden; yüzde 75’inin de bu geçişin Elektrikli Hafif Ticari Araçlar (eLCV) ile gerçekleşebileceğinden söz ettiği vurgulandı.

Türkay Oktay-LeasePlan Türkiye Genel Müdürü

“SIFIR EMİSYONLU ARAÇLARDA VERGİ VE ALTYAPI DESTEĞİ ÖNEMLİ”
LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay araştırmayı şu ifadelerle değerlendirdi: “Türkiye’nin de dahil olduğu 22 ülkede gerçekleşen Mobilite İçgörü Raporu’nun sonuçları gösteriyor ki, hava kalitesini koruma farkındalığı ve bu farkındalık ile doğa dostu enerjilerle çalışan bir araç edinme isteği ülkemizde çok yüksek. LeasePlan olarak sıfır emisyona geçişi hızlandırmak adına çalışmalarımıza birkaç sene önce global olarak başladık ve birçok ülkede aldığımız inisiyatiflerin olumlu sonuçlarını görüyoruz. Türkiye pazarında özellikle sıfır emisyonlu araçlarda seçenekler Avrupa’daki kadar çok olmasa da buradaki hızlanma ve artan bilinç düzeyi umut verici. Tabii bu seçeneklerin daha ulaşılabilir olması adına vergi ve altyapı desteği çok önemli.”