İNSAN ONURUNA YARAŞIR BİR YAŞAM İÇİN…

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla mülteci haklarına dikkat çeken Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin: “2020 yılı boyunca, Türkiye’de ve Suriye’de toplam 406 bin 632 mültecinin insan onuruna yaraşır, sağlık ve psikososyal destek hizmeti almaları için çalıştık” dedi.

Dünya genelinde din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin kriz ortamlarından etkilenen insanlara yönelik çalışmalar yürüten Dünya Doktorları Derneği (DDD), 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, mültecilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekti.

“MÜLTERCİLERE TÜM SAĞLIK HİZMETLERİNİ SUNDUK”
Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin, Covid-19 salgınıyla birlikte mülteciler için hayat koşullarının daha zor hale geldiğini belirtti: “2020 yılı boyunca İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü koordinasyonuyla İzmir’de ve Manisa’daki mülteci ve mevsimlik işçilere mobil sağlık ünitelerimiz ile birinci basamak sağlık hizmetleri ve bununla beraber aile planlaması ve cinsel üreme sağlığı hizmetleri de dahil; toplam 4 bin 599 kişiye hizmet verdik. Bunlara İstanbul ve Hatay’da verilen psikososyal destek hizmetleri de eklendiğinde, Türkiye’de toplan 13 bin 371 mülteciye sağlık hizmeti ulaştırdık.”

Hakan Bilgin-Dünya Doktorları Derneği Başkanı

“TÜRKİYE DIŞINDA DA ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR”
Bilgin, Türkiye dışında yaşayan mültecilerin de yaşam koşullarını iyileştirmek için çalıştıklarını dile getirdi: “Suriye’de, 230 bin 890’ı İdlib, 153 bin 926’sı Afrin’de toplam 384 bin 816 mülteciye birinci basamak sağlık hizmeti sağladık. Suriye’de 2 bin 248’i İdlib, bin 498’i Afrin’de; toplam 3 bin 746 mülteciye ruh sağlığı ve Psikososyal destek alanlarında hizmet verdik.”

“TÜM İNSANLARIN İNSAN ONURUNA YARAŞIR ŞEKİLDE YAŞAMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
71 yıl önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin , insan hakları konusunda en temel belge olduğunu ifade eden Bilgin; “ İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, ırk, renk, din, cinsiyet, dil, siyasi görüşler, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğum veya diğer statüler nedeniyle ayrım gözetmeksizin hepimizin doğal insan haklarına sahip olduğunu vurguluyor. Biz de bu bildirgede ifade edildiği gibi ayrım gözetmeden, tüm insanların, insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşaması için çalışıyoruz” diye konuştu.