Connect with us

Finans & Ekonomi

“YÜKSEK KALİTELİ BÜYÜME İÇİN DEMOKRASİ ŞART”

Türkiye Kalite Derneği’nce (KalDer) organize edilen 29’uncu Kalite Kongresi’nde “Covid-19 salgını sebepli değişimin ardından ortaya çıkan küresel fırsatlar, günlük hayattan çalışma süreçlerine birçok alanda oluşan yeni şartlar ve bunların Türkiye’ye jeo-ekonomik avantajları” irdelendi. “Covid yeni problemler üretmedi. Olan problemleri derinleştirdi.” görüşünü savunan Massachusetts Institute of Technology Öğretim Üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu, “Büyümek, özellikle yüksek kaliteli büyümek istiyorsak demokratik kurumları kuvvetlendirmemiz lazım. Bu kolay bir süreç değil. Hiçbir ülkede kolay olmadı, Türkiye’de de kolay olmayacak.” dedi.

 

Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından Otokoç Otomotiv ve Tırsan’ın ana sponsorluğuyla düzenlenen ve Covid-19 salgını sebebiyle ilk defa online gerçekleşen “Yeni Yönler Yeni Ufuklar” temalı 29’uncu Kalite Kongresi’ne bilim, akademi, medya ve iş dünyası temsilcileri katıldı. Üç özel ve 18 paralel oturumda yurt içi dışından 80 konuşmacı görüşlerini açıkladı.

AVRUPA’NIN EN BÜYÜK PAYLAŞIM PLATFORMLARINDAN
Uydu etkinlikler ile online network organizasyonların da hayat bulduğu “Avrupa’nın en büyük paylaşım platformlarından biri” niteliğindeki kongrenin ilk günü; “Türkiye-AB İlişkileri”, “Brexit Süreci” ve “Standartlar ve Kriz Anlarında Dayanıklılık”; sonrasındaysa “Türkiye-İngiltere İlişkileri”, “Türkiye-Afrika İlişkileri”, “Türkiye ve Sürdürülebilirlik”, “Türkiye-ABD İlişkileri”, “Çok Taraflılık ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” ve “Yeni EFQM Modeli” konuları ele alındı. Kongre kapsamındaki “Kurumsal Mükemmellik ve Yönetim Sistemleri Sergisi” adlı dijital sergiyi sanal ortamda gezen katılımcılar stant yetkilileriyle yazılı ve görüntülü görüşmeler yaptı.

Görgün Özdemir-Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Yönetim Kurulu Başkanı

“BİREYLERİN VE KURULUŞLARIN GELİŞİMLERİNİ DESTEKLİYORUZ
KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Görgün Özdemir, açılış konuşmasında 30 yıldır iş ortaklığı yürüttükleri EFQM’un (Avrupa Kalite Yönetim Vakfı) “yeni yönetim modeli ve etkin iletişim ağı” ile yenilikçi yaklaşımlar ve veriye dayalı bilgiyle elde edilen iç görülerle “bireylerin ve kuruluşların gelişimlerini” desteklediklerini söyledi: “Bireyler, kuruluşlar ve topluluklarla daha iyi bir gelecek inşa etme tutkumuzu paylaşıyoruz. İşte bu tutkumuz ile, salgın öncesinde temellerini attığımız dijitalleşme ve yenileşim çalışmalarımızın neticesinde, süreçlerimizi dijital platformlara entegre ederek, Yeni Normal’e hızla adapte olduk. Mart ayından bu yana 52 dijital eğitim ve etkinliğimizden yararlanan 15 bini aşkın paydaşımızın kişisel ve kurumsal gelişimine katkı sağladık.”

“YENİ STRATEJİLER GELİŞTİRMENİN VE VİZYON ÇİZMENİN TAM ZAMANI”
Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde sıkça “Artık işler eskisi gibi olmayacak.”, “Oyunun kuralları değişiyor.”, “Yeni normale hazır mısınız?” benzeri sözlerin dile getirildiğini ve bu tür felaketlerin insanlığı istenmeyen durumlara savurmaması için “dünyada ve Türkiye’de yeni yönlere ve ufuklara ihtiyaç olduğunu” ifade eden Özdemir, “Dünyayı saran salgını dünya ve insanlığın fırsata çevirme şansı olarak görüyorum. Değişen paradigmaların dayattığı yeni şartlarda bireysel, kurumsal, ulusal ve küresel boyutlarda tüm paydaşların hiçbir şeyi tek başına yapmanın imkansız olduğu bilinciyle, iş birliği içinde dünyaya yeni yönler vermenin, yeni ufuklara yelken açmanın, farklı stratejiler geliştirmenin, yeni vizyon çizmenin tam zamanı.” dedi.

Simone Kaslowski-TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı

“KRİZLER KÖTÜ ŞİRKETLERİ YOK EDER, EN İYİLERİ DAHA DA GÜÇLENİR”
Önümüzdeki yüzyılı şekillendirecek değişimler yaşandığını belirten TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ise şunları kaydetti: “Salgın sonrası yeni normalde dijitalleşmenin getirdiği kolaylıklar ve çalışma biçimlerinden vazgeçip eski usuller ve kalıplar içine sığmanın mümkün olmayacağını görebiliyoruz. İnsanların beyin gücünü fiziksel sınırlar olmadan işe katabildiği yenilikçi çalışma modelleri, çalışma kültürümüzü dönüştürmemiz gereken bir alan olacak. Bizleri önümüzdeki dönemde bekleyen tüm krizlere karşı direncimizi artırabilmek, insani ve ekonomik kayıpları en az seviyeye indirebilmek için işbirliği yapmalı ve afetlerin gerçekleşmesini beklemeden bugünden adımlar atmalıyız. Unutmayalım ki, ‘krizler kötü şirketleri yok eder, iyi şirketler hayatta kalır, en iyileri ise daha da güçlendirir.”

Kaslowski, “anket çalışmalarında pandemiden en fazla mikro ve küçük ölçekli firmaların etkilendiğinin görüldüğünü” ve “kurumlarda kalite anlayışının yerleşmesi verimliliğin artmasının büyümeyi destekleyeceğini” de vurguladı.

Prof. Dr. Daron Acemoğlu-Ekonomist, Massachusetts Institute of Technology Öğretim Üyesi

“BÜYÜMEK İSTİYORSAK DEMOKRATİK KURUMLARI KUVVETLENDİRMELİYİZ”
Kongrenin “Pandemi Sonrasında Dünya: Ekonomi” başlığıyla gerçekleşen oturumunda dünyaca bilinen ekonomistlerden Massachusetts Institute of Technology Öğretim Üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu konuştu. “Covid yeni problemler üretmedi. Olan problemleri derinleştirdi. Amerika’da böyleydi, İngiltere’de böyle, Brezilya’da böyle. Türkiye’de de böyle. Sağlık sistemindeki problemler, ama aynı zamanda makro ekonomideki problemler.” diyen Acemoğlu, ekonomi ile “demokrasi ve kurumların” geleceği arasındaki bağa dikkat çekti: “Büyümek, özellikle yüksek kaliteli büyümek istiyorsak demokratik kurumları kuvvetlendirmemiz lazım. Bu kolay bir süreç değil. Hiçbir ülkede kolay olmadı, Türkiye’de de kolay olmayacak. Covid pandemisi bu zorlukları artıracak. İnsanların karnı açken başka problemler önemini kaybediyor. Ama daha parlak bir geleceğe gitmek için KalDer’in de vurguladığı şekilde kaliteli büyümeye çok önem vermemiz lazım. Ve kaliteli büyümek için de kaliteli ekonomik kurumlar, kaliteli ekonomik kurumlar için de kaliteli siyasal kurumlara ihtiyacımız var. Bunu için de demokrasinin tabanını kuvvetlendirmemiz şart.”

“TEKNOLOJİK ÜRÜN İHRACATINI ARTIRMALIYIZ”
Acemoğlu, yüksek teknolojililerin yanı sıra orta yüksek ve orta düşük teknolojili ürün ihracının önemine de değindi: “Güney Asya ekonomilerine baktığınız zaman birçoğu bu iki kategorideki eşyaları ihraç ederek büyüdüler. Gelişmekte olan ülkelere bakarsanız bunların hepsi ya Türkiye ile aynı GSYH’ya sahip ya da Türkiye’den daha da fakir. Ama bu ülkelerin hepsi teknolojik olarak Türkiye’den daha ilerideler. Brezilya, Meksika, Malezya, Çin… Bizim de verimliliği artırmamız teknolojik ürün ihracatını artırmamız ile çok ilgili.”

Birleşmiş Milletler (BM) Küresel İlkeler Sözleşmesi CEO’su Sandra Ojiambo da
“Pandemi Sonrasında Dünya: Yeni Dayanışma” başlıklı özel oturumda BM’nin pandemi dönemindeki uluslararası dayanışma politikalarını anlattı.

KONGRENİN SPONSORLARI
Kongrenin Otokoç Otomotiv ve Tırsan haricindeki diğer sponsorları: (Ar-Ge ve İnovasyon) Ford Otosan; (Araştırma) GTAlign; (Dijital İletişim) igoaimalathane; (Geleceğin Ulaşım Teknolojileri) Otokar; (Etkinlik) Allianz, Enocta, Panasonic ve Seçil Kauçuk.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir