Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA); Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ndeki 6’ncı maddeye odaklandı. Vakfa göre teklif yasalaşırsa maden şirketlerinin ruhsat alanı dışına tesis kurmasının önünü açılacak. Böylece Türkiye’nin ormanları, tarım alanları, meraları, içme suyu havzaları ve kıyıları da madencilik tesisi içinde yer alabilecek.
Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 5 Ekim 2020 tarihinde TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) Başkanlığı’na sunuldu. Meclis Genel Kurulu’na gelmesi beklenen kanun teklifindeki madenciliğe yönelik değişikliklere dikkat çeken TEMA Vakfı, 6’ncı maddenin olduğu gibi yasalaşması halinde “maden ruhsat alanı sınırları içinde yürütülen madencilik faaliyetlerinden bir kısmının artık işletmelerin ruhsat alanı dışında da yürütülebileceği” uyarısında bulundu.
Deniz Ataç-TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
RUHSAT ALANI DIŞINA ÇIKILABİLECEK…
Mevcut düzenlemede madenlerin çıkarılması ve işletilmesine dair faaliyetlerin ruhsat sınırları içinde yürütüldüğünü ifade eden TEMA Vakfı Başkanı Deniz Ataç, “Ruhsat alanları çoğu zaman doğa ve yaşam alanları ile su varlıklarına kabul edilemez biçimde zarar verecek şekilde belirlenmiş olsa da; madenlerin ruhsat sınırları içinde kalması madencilik nedeni ile oluşan çevresel riskleri, doğa tahribatını, halk sağlığını bütüncül bir şekilde ele alabilmek ve kontrol altında tutabilmenin önemli bir aracı. Yeni düzenleme ile madenciliğe ilişkin tesisler ruhsat alanlarının dışına taşıp hiçbir sınır ve planlama olmaksızın doğa alanlarına, tarım ve mera alanlarına, su havzalarına yayılabilecek. Düzenleme yasalaşırsa; doğal varlıklar, doğa alanları, tarım ve mera alanları tesislerle bölünecek; madencilik faaliyetlerine ilişkin kirlilik çok daha geniş alanlara yayılacak ve madencilik faaliyetleri o alanda var olan mevcut faaliyetlerden ve mülkiyet haklarından üstün tutulacak.” dedi.
TESİS GEÇİCİ, ZARARI KALICI…
Ataç, 6’ncı maddedeki ‘geçici tesis’ tanımlamasının madencilikte ruhsat sınırlarını ortadan kaldırdığını ve tarımsal üretim ile insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi: “Madde metninde ‘geçici tesis’ vurgusu yapılsa da Maden Kanunu’ndaki bu tanım, üzerinde bulunduğu alana kalıcı zararlar veriyor. ‘Geçici tesis’ adı verilen bu tesisler, gerek halk sağlığı gerekse doğa sağlığı açısından oldukça yüksek kirlilik yaratan ve risk barındıran liçleme tesislerinden atık barajlarına, dev atık tepelerini oluşturan pasa alanlarından siyanür havuzlarına, patlayıcı madde depolarına kadar maden faaliyetleri için kullanılacak her türlü yapıyı ifade ediyor.”