Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company’nin araştırmasına göre Z kuşağının yaklaşımı “değerler odaklı”. İletişimde “sahicilik ve deneyim zenginliğine” önem veriyor. Sanal ve fiziki kanalların aynı anda kullanıldığı “çok katmanlı bir iletişim” talep ediyor.
1996 yılı ve sonrasında doğan nesil, Z jenerasyonu diye tanımlanıyor. Dünya genelinde “tüketim, iletişim ve ilişki yönetiminde köklü değişimlere yol açan” Z kuşağını derinlemesine araştıran McKinsey & Company, elde ettiği sonuçları paylaştı.

Can Kendi-McKinsey & Company Türkiye Ülke Direktörü
“BUGÜNÜ VE GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRİYORLAR”
McKinsey & Company Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi’ye göre iş dünyası strateji gereği bu kuşağı yakından tanımalı: “Z jenerasyonunun milenyum ve X kuşağının üzerindeki etkileri de dikkate alındığında bugünü ve geleceği şekillendiklerini söyleyebiliriz.”
“MARKALAR, ANLIK VE HIZLI DEĞİŞİMLERE HAZIR OLMALI”
Kendi; markalara, “anlık ve hızlı değişimlere hazır olmalarını; müşteri kitleleriyle interaktif bir diyalog kurmalarını; müşterilerin ihtiyaçlarını net olarak belirlemelerini ve bunları karşılamak üzere sürekli gelişim kaydetmelerini” öneriyor: “Bu sayede şirketlerin zorlu pazar koşullarında başarıyı yakalamalarının ve endüstrilerinde lider bir konum üstlenmelerinin mümkün olduğuna inanıyoruz.”
FARKLI KILACAK ÖZELLİKLERİ ARIYORLAR…
McKinsey’nin son birkaç yıldaki araştırmalarında Z kuşağının en öne çıkan özelliğinin değer odaklılık olduğu ortaya konuldu. “Bir şirketin misyonu, amacı ve toplumda oluşturduğu değer”, onlar için başlıca seçim kriteri. Lüks anlayışları da hayli farklı: Bir ürün ya da markaya yönelmelerinde “sadece ‘lüks’ kategorisinde yer alması” rol oynamıyor. Farklı kılacak özellikleri arıyorlar. “Gerçekten eşsizmiş” diyebilecekleri ürün ya da hizmeti tercih ediyorlar.
SABİT FİKİRLİ DEĞİLLER…
Z jenerasyonu “alışveriş alışkanlıklarıyla” da diğer nesillerden ayrışıyor. Kesinlikle sabit fikirli değiller; hem çevrim içi ve çevrim dışı kanalları çaprazlama kullanıyorlar.
SÖYLENEN İLE OLAN BİRBİRİNİ TUTMALI…
Markaların söylemleri doğru ve tutarlı olmalı; söylenenle gerçek birbirini tutmadığında marka değişikliğine gidiyorlar.
YENİDEN ZİYARET İÇİN BİR SEBEPLERİ OLMALI…
Satın alımlarında ‘yeniyi deneyimleme arzusu’ etkili. Onlar açısından markadan ziyade sunulan deneyim ön planda. Üründeki inovasyon yetmeyebiliyor; deneyimlemedeki inovatif farka da bakıyorlar. O mağazayı yeniden ziyaretleri için bir neden olmalı.
TÜKETİM SÜRECİNDE ÜÇ KATEGORİYE AYRILIYORLAR
McKinsey araştırma sonuçlarına göre Z kuşağı tüketicileri “fiyat odaklılar”, “katile odaklılar” ve “imaj odaklılar” diye üç temel kategoriye ayrılıyor. Fiyat odaklılar, “bir ürün ya da hizmete ne kadar para ayırdıkları konusunda” hassaslar. Kalite odaklılar, “en yüksek kalitede ve ihtiyaçlarına tam yanıt verecek ürünleri almak istiyorlar ve bunun için para harcamaktan” çekinmiyorlar. İmaj odaklılarsa, “kendilerini yansıtan ürün ve hizmetlerin peşinde” koşuyorlar. Bu grubun bir bölümü dış görünüşlerini önemsiyor; diğer bir bölümü de kimliklerini eşsiz bir tarzda ortaya koyma isteğinde.