Diyetisyen Aslıhan Altuntaş, doğru ve dengeli beslenmenin ruh sağılığı açısından da önemli olduğunun altını çizdi: “Kısa vadede geçici mutluluk veren basit karbonhidratlar, uzun vadede beden sağlığını olduğu gibi ruh sağlığını da bozmaktadır.”
Bazı besinlerin vücutta mutluluk hormonu salgılattırdığını, bazılarının ise stresli hissettirdiğini belirten Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Aslıhan Altuntaş, “besinlerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerinde, sağlıklı veya sağlıksız olmalarının” rol oynadığını söyledi.
Aslıhan Altuntaş-Diyetisyen
“TATLILAR MUTLU EDER AMA VÜCUDUN STRESİNİ ARTIRIR”
Aynı miktarda şeker içeren besinlerde kan şekerini yükseltme hızlarının farklı olabileceğine dikkati çeken Altuntaş, “Glisemik indeksi yüksek olan gıdalar kan şekerini aniden yükseltip azaltabilir. Buna örnek olarak şerbetli tatlılar, beyaz ekmek, beyaz undan yapılan bisküviler, pastalar ve tatlılar sayılabilir. Tatlı bir şeyler yenildiğinde lezzetten dolayı kişi kendini mutlu hisseder ancak bu gıdalar vücudun stresini artırır ve uzun vadede zararı görülür.” dedi.
“SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ INTOLERANSA YOL AÇABİLİR”
Altuntaş, süt ve süt ürünlerinin kimilerinde sindirim sistemi problemlerine yol açabileceğine, bu duruma intolerans denildiğini kaydetti: “Süt ürünleri tüketildiğinde, bağırsak problemleri, ishal, şişkinlik, gaz şikayetleri, mide yanmaları oluşuyorsa bu durum kişide süt intoleransı olduğu anlamına gelebilir. Bu durumda vücuda verdiği rahatsızlık nedeniyle mutsuz eden besinler arasında sayılabilir.”
“KAHVENİN GÜNDE 3 FİNCANDAN FAZLASI ZARARLI”
Kahvenin belirli dozda tüketildiğinde insülin direnci ile kolesterolü dengelediğini vurgulayan Altuntaş, ancak günde 3 fincan aşıldığında olumsuz etkilerinin baş gösterdiğini dile getirdi: “Bu durum insülini etkilediği için stres yaratır. Bunun yanında taşikardi gibi durumlara sebep olabildiği için vücutta stres oranının artmasına sebep olur. Vücudun streste olması, zihnin de streste olması anlamına gelir.Dolayısıyla aşırı kahve tüketimi mutsuzluk nedeni olarak gösterilebilir.”
“FAZLA PROTEİN TÜKETİMİ SERATONİN ÜRETİMİNİ AZALTIYOR”
“Seratonin üretmek için gerekli olan aminoasit triptofandır. Yüksek miktarda protein tüketimiyle triptofan genelde diğer aminoasitler ile olan yarışı kaybeder, bu da seratoninin daha az üretilmesine neden olur.” diyen Altuntoş, tripofan içeriğinin yüksekliği dolayısıyla hindi eti tüketmeyi önerdi.
“SPOR YAPANLAR MAGNEZYUM TAKVİYESİ ALABİLİR”
Altuntaş, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve kabak çekirdeğinin bolca magnezyum içerdiğini ifade etti: “Magnezyum, depresyon tedavilerinde de genellikle eksikliği görülen, kadınların regl dönemlerinde kan seviyelerinde normalin altına inen minerallerden bir tanesidir. Özellikle spor yapanlar ve kilo verme sürecindeler için magnezyum takviyesi önemli. Takviye alınacağı zaman mutlaka bir doktora danışılmalı.”
“GÜNDE İKİ ÜÇ CEVİZ, SELENYUM İHTİYACINI KARŞILAR”
“Yağ içeriği yüksek badem, ceviz ve fındığın” günde bir avuç içi miktarınca tüketilebileceğini açıklayan Altuntaş, gereğinden fazla yenildiğinde kilo alınacağına ve damar sağlığının bozulabileceğine işaret etti: “Selenyum önemli bir mineraldir. Brezilya cevizi ise yüksek selenyum içermektedir. Günde 2-3 tane Brezilya cevizi tüketmek günlük selenyum ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılar. Özellikle haşimato başta olmak üzere tiroit hastalıkları olanlarda enflamasyon konusunda selenium oldukça önemlidir.”
“B12 EN ÇOK YOĞURT VE KEFİRDEN SAĞLANIR”
“En önemli probiyotik kaynağı” diye nitelediği yogurt ve kefirin her gün tüketilmesini tavsiye eden Altuntaş, B12 vitamininin sinir sistemi için önemini vurguladı: “Depresyon gibi durumlarda B12 vitamini eksikliği görülüyor. Depresyonda homosistein düzeyinin düşmesi kişiyi mutsuz eder. B12 en çok yoğurttan ve kefirden sağlanmaktadır. Yoğurt suyuyla tüketilmelidir.”