Connect with us

Dünya Gündemi

YENİ! DÜNYA DÜZENİ – COVID-19…

Dünya liberal ekonomi düzeni hâlâ direnmesine rağmen büyük bir şok içerisinde ve henüz bunu atlatmış değil. Uzun senelerdir ABD ve Avrupa’nın “liberalleştirme ve özelleştirme süreçlerinde almış oldukları kararlar ve bunların sosyal ekonomiye olan sekteleri”, Covid-19 pandemisinin doğurduğu ihtiyaçlarla gün yüzüne çıktı.

 

SELÇUK PERİN
[email protected]

Covid-19 ortaya çıktığından beri bize neler öğretti ve neler gösterdi? Hükümetlerin yapmayı başaramadığı neleri başardı?
Öncelikle kendi fikirlerimi söylediğimi ve bunların “şubat sonunda ailece karantinaya girmemizden beri her gün takip ettiğim yazılı, sözlü ve görüntülü basından edindiğim intibaların filtremden geçmesiyle oluşmuş” fikirler olduğunu belirtmek isterim.

LİBERAL EKONOMİ BÜYÜK BİR ŞOK İÇİNDE
Dünya liberal ekonomi düzeni hâlâ direnmesine rağmen büyük bir şok içerisinde ve henüz bunu atlatmış değil. Uzun senelerdir ABD ve Avrupa’nın “liberalleştirme ve özelleştirme süreçlerinde almış oldukları kararlar ve bunların sosyal ekonomiye olan sekteleri”, Covid-19 pandemisinin doğurduğu ihtiyaçlarla gün yüzüne çıktı. Avrupa ve ABD’de sağlık sektörlerinde geçmişte kısıtlamaya gidilmesi yüzünden; yoğun bakım doktoru, sağlık personeli ve tıbbi malzeme eksikliği pandemi sürecinde had seviyeye yükseldi. Örneğin Belçika’da; 2019 senesinde 25 milyon hastane ve ameliyathane maskesi son kullanma tarihleri doldu diye imha edilmiş ama harcama olmasın diye yenileri ısmarlanmamış! Sağlık personeli eksikliği mevcut personele ek yük getirirken; emekli olmuş ve tıp fakültelerinin son sınıflarındaki doktor adayları da göreve çağrıldı.

BİRİKİMLERİN YÖNLENDİRİLDİĞİ BORSALARIN HALİ
40 seneyi geçmiş olsa da dünyada liberalizmleşme süreci devlet mallarının özel sektöre satışı ve kamu işletme ve fabrikalarının satılması bilhassa Avrupa’da yeni bir dönemin yerleşmesi olarak görülüyor. Bu arada şirketlerin de borsalar vasıtasıyla halka arzı ve borsa işlemleri hacminin yükselmesi, kâr hadlerinin artması, dağıtılan temettüler, bunların vergiden muaf olması ya da çok cüzi miktarda vergilendirilmesi küçük yatırımcıların birikimlerini buralara yönlendirmesine neden oldu. Borsa işlemlerindeki aracı şirketler ve bankalar büyük portföyleri ellerinde tutarak borsalarda ciddi etki gücüne sahip oldular. Covid-19 gibi pandemi ve afetler borsalarda eksi değerlerin artmasına sebep olurken, bu işlemlerde en fazla kaybeden yine küçük yatırımcılar oldu. Borsalara bakarsak da görürüz ki pandeminin başlangıç tarihinden beri borsalar büyük değerler kaybetti.

ÖZELLEŞTİRİLEN SAĞIK SİSTEMLERİ ÇÖKÜŞÜ
Covid-19 krizi dünya çapında bütün ülkeleri farklı bir şekilde etkilerken; zengin, fakir, ırk, renk, dil, din ve cinsiyet ayırmadan can kaybına neden olurken en çok olanakları bulunmayanlara tesir etti. Büyük-küçük ve zengin-fakir ayrımı olmaksızın ülkelerin hepsi bu pandemiden etkilendi. Liberalizmleşmeden dolayı sağlık sistemini özel sektöre devretmiş olan ülkeler arasında en büyük sıkıntıyı yaşayanlar ABD vatandaşları olurken; bu ülkede 23 ila 45 milyon kişinin sağlık sigortası korumaların kaybedecekleri söyleniyor. Diğer taraftan sağlık sisteminde çaplı değişikliğe giden İngiltere kendisini büyük bir sağlık çalışanı eksikliği içerisinde buldu. Buna aynı şekilde sağlık sistemini ve kapsamını kısıtlamakta olan Belçika da dahil.

Bu yazdıklarımın ardından bugünden sonra ekonomik sistemimize ne olacağına ve Covid-19 pandemisinde bizleri nelerin beklediğine bakalım. Kaleme aldıklarım; güncel verilerden topladığım ve analizini yaptığım ya da yapmaya çalıştığım bilgilerden oluşmakta.

DURAKLASA DA BİTMEDİ, EYLÜLDE YENİDEN GELEBİLİR
Covid-19 pandemisinde bir duraklama görülse de bana göre bu pandemi bitmedi. Çok ama çok dikkatli olmamız gerekiyor. Bu duraklama sürecinin haziran ayı ortasında tekrar alevleneceğini, ölü sayılarının tekrar tavan yapacağını, temmuz-ağustos döneminde bir yavaşlama olsa bile virüsün mutasyona uğrayarak eylül sonundan itibaren sonbahar ve kışı bizimle geçireceğini tahmin ediyorum. Öte taraftan bir aşının kullanıma hazır hale gelmesi 2021 yılının mart ya da nisan ayını bulabilir. Bu arada belki etkili bir ilaçta bulunabilir ve bence ilaç aşıdan daha etkili olabilir. Bu konuda ne yeteri kadar bilgiye ne de deneyime sahibim. Söylediklerim tahminden ibaret.

HAVACILIK VE TURİZMDE İFLAS FURYASI…
Diğer taraftan da bu pandemiden en çok etkilenen sektörlerden havacılık ve turizmde bir iflas furyası yaşanabilir. Ülkelerin Covid-19 çerçevesinde karantina ve diğer sağlık önlemlerinden ötürü bu yaz hiç seyahat edemeyebiliriz gibime geliyor. İhracat ve ithalat sektörleri bütün dünyada bir küçülüyor ve bu sürecek. Tarım ekonomilerini ithalata ve ihracata bağlamış ve kendi tarımını korumamış ülkeler bazı tarım ürünlerinde bir eksiklik kaydedebilirler. Avrupa içerisinde sınırların açılmamış olmasından ve seyahat kısıtlamalarından dolayı da büyük bir sıkıntı meydana gelebilir.

200 BİN TURİZM ÇALIŞANININ DURUMU…
Yine yukarıda da söylediğim gibi, turizm sektörü çok büyük bir tehlike içerisinde. Rezervleri olanlar bu krizi belki hiç yara almadan geçirebilecekler ancak büyük maddi sorunlar içindeki işletmeler krizden belki de hiç çıkamayacaklar. Türkiye’de turizm sektörünün 200 bine yakın çalışanı olduğunu düşünürsek, bu insanların gelirsiz geçirecekleri ayların bizi düşündürmesi gerekiyor.

Turistik ya da iş seyahatlerine kapalı sınırlar, karantina ve sağlık nedenleri ise uçak şirketlerinde büyük bir eleme yapacak. Son üç aylık döneme bakarsak bu şirketler içerisinde neredeyse 15 orta boy ve büyük şirket iflas etti veya kayyuma devredildi. Seyahat kısıtlamaları, karantina süreçleri ve toplu taşımaya olan kararsızlık da Türkiye’ye gelebilecek turist sayısında büyük bir azalma olacağının göstergesi…

UCUZ İŞ GÜCÜ İÇİN GİDEN YATIRIMLAR GERİ DÖNEBİLİR
Bir başka konuysa son 30 yıl içerisinde üretimlerini kâr büyütme amacıyla Avrupa’dan daha ucuz piyasalara ve ülkelere kaydırmış olan şirketler bu pandemi sonrası, “olası bir başka pandemi yaşanabilir korkusuyla” bu piyasalardan ve ülkelerden üretimlerini geri getirme hareketi içerisine girebilir. Bu da liberalizmleşme içerisinde atılmış, kâr odaklı ve Avrupa’da işsizliğin nedeni olan soruna bir çözüm de olabilir.

Avrupa ülkelerinden bazıları bir normalleşme sürecine girerek ekonomiyi canlandırma ve işe dönüşü hızlandırmak çabası içerisinde. Bu ve önümüzdeki hafta içerisinde normalleşmeye dönüş kararı alınan ülkelerde yeni test sonuçları ve bulaşmış birey sayısına bağlı olarak ölümler çok önemli olacak. Yani rehavete kapılmamamız gerekiyor.

BÜYÜK FUTBOL KULÜPLERİ MAAŞLARI ÖDEYEMİYOR
Spor müsabakaları konusunda bazı federasyonlar, UEFA ve FIFA (futbol için) oynanabilir yönünde görüş açıklarken; antrenmanlara başlayan takımlarda görülen Covid-19 vakaları çok düşündürücü. Evet, spor müsabakalarının iptali evlerine kapatılmış seyirciler için büyük bir eksiklik. Maç tutkunları ve bahis oynayan kişiler bundan yoksun kaldılar… Öte taraftan özellikle büyük paralara transfer yapmış olan; seyirci ve yayıncı kuruluş gelirleriyle ayakta durabilen futbol kulüpleri de çok zor durumdalar. Portekiz’in Porto takımı da maaşları ödeyemeyenler arasında ve iflasın eşiğinde… Acaba sırada başka hangi büyük takımlar var?

Türkiye’de AVM’lerin açılması bence olası büyük sorunlara kapıyı açtı. Biliyoruz, kapalı olan dükkanların herhangi bir getirisi yok! Kira ödeyemiyorlar! Faturalarını ödeyemiyorlar! Çalışanların da herhangi bir hastalanmama garantisi yok! Bu risk bazılarını hoşnut etmek için alınmalı mıydı?

HAYIRSEVER VE BELEDİYE YARDIMLARIYLA NEREYE KADAR!
Sokağa çıkma yasakları ve sosyal mesafe bilhassa Türkiye’de büyük bir sorun olarak dikkatimi çekiyor. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi de eğitim eksikliğimiz ve sorumluluk duygularımızın çok az olması. Evet bunlar çok büyük sorunlar, ancak halkımızın çok önemli bölümü yemek evine ekmek götürebilmek ve faturalarını ödeyebilmek için çalışmak zorunda! Çalışamayanlar aç! Faturalarını kiralarını ödeyemiyorlar! Hayırseverlerin ve belediyelerin yardımları nereye kadar?

GÖNÜL İSTİYOR Kİ SIKINTILI SÜREÇTE BİRLİK OLUNSUN
Burada şu veya bu şekilde parmakla onu veya bunu göstermek gibi bir niyetim yok! Ancak gönül istiyor ki; bu sıkıntılı süreç içerisinde birlik olunsun ve süratle gelmekte olan kriz daha da büyüyüp halkımızı bugünkünü aşan zor durumlara düşürmesin…

TARIMDA KENDİ KENDİNE YETERLİLİK TEKRAR KAZANILMALI
Türkiye’nin acil olarak tarımda kendi kendine yeterliliğini tekrar kazanması gerekiyor. Bunu yapmanın en doğru zamanı şimdi. Hangi çözümler kullanılmalı, neler yapılmalı, nasıl bir yol haritası çizilmeli, bunu bu işin ehli olan kimselere bırakalım ama hükümet olarak da tarım projesini hemen hayata geçirelim!

Biz ailece karantinada 70’inci günümüze geldik ve devam ediyoruz. Sadece acil hallerde, eczane ve market alışverişleri için dışarı çıkıyoruz. Şartlar hafiflese bile kendimizi korumak zorundayız.
Lütfen evde kalın!

 

(Editörün notu: Bu yazı, metinde de vurguladığı gibi, yazarın yaşadığı ülkede karantinanın 70’inci günü itibariyle kaleme alınmıştır)

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir