BORSA İSTANBUL’DA İLK DEFA KÜÇÜKLERİN PERFORMANSI BÜYÜKLERİ GEÇTİ…

-Borsa İstanbul’da (BİST), küçük hisse senetlerinin performansı borsa tarihinde ilk kez büyükleri geçti. Mayıs sonu itibariyle 5 aylık dönemde büyük şirketlerin toplandığı BİST-100 Endeksi yüzde 7,8 geriledi. BİST-100’den sonra gelen diğer hisse senetlerinin temsil eden BİST Tüm-100 Endeksi ise 5 ayda yüzde 19,4 prim yaptı.

-Hatta piyasaların dibi gördüğü 23 Mart’tan sonra geçen 9 haftalık toparlanma döneminde BİST-100’de yüzde 27,8 artarken, BİST-100 dışı hisseler yüzde 65.5 yükseldi. Toparlanma döneminde de küçüklerin performansı büyükleri ikiye katladı. Hem de 2 ay gibi bir zamanda.

Ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım, bu bilgileri aktardıktan sonra soruyor: “Ne oluyor, böyle bir gelişmenin arkasında yatan dinamik ne?”

Yıldırım, Habertürk’teki 2 Haziran 2020 tarihli yazısında İstanbul Borsası’nda (BİST), -kurulduğu 1986’dan 5 Nisan 2013’e kadarki eski adıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB)-, küçük ve büyük hisse senetlerindeki sıra dışı tablonun şimdiye kadar ilk defa yaşandığının altını çiziyor.

Abdurrahman Yıldırım-Habertürk Ekonomi Yazarı

MAYIS ORTASINDA YABANCI SATIŞLARI 3.6 MİLYAR DOLARI BULDU
İMKB’de bu süreçteki yabancı satışlarına dikkat çeken Yıldırım, şunları dile getiriyor: “Borsa İstanbul’un gedikli yatırımcıları olan ve ağırlıklı 1990’ların ilk yarısında Türkiye piyasasına gelen yabancıların yaptığı satıştı. Öyle ki, yabancı satışlar yılın her haftasında düzenli olarak devam etti. Mayıs ortası itibariyle 3,6 milyar dolara vardı. Yabancıların şimdiye kadar yaptığı en büyük hacimli satış da oldu. Buna bağlı olarak borsada yabancıların payı da yıl başında yüzde 60,82 düzeyinden mayıs sonunda yüzde 52,75’e indi. Yabancı payındaki 8 puanlık azalma meydana geldi. Yabancıların ağırlıkta olduğu hisse senetleri daha çok BİST-30 Endeksi’nde yer alıyor. Hatta bunun kapsamını BİST-50’ye kadar çıkartmak mümkün. Yabancılar büyük şirketlere, işlem hacmi derin olan, halka açıklığı yüksek, piyasa değeri milyar dolar ve üzerine olanlara yatırımı tercih ediyor. Borsadan çıkan 3,6 milyar dolarlık yabancı payı da büyük ve derinliği olan hisse senetlerinde gerçekleşti. Büyük hisse senetleri de bu satışlar karşısında değer kaybetti. Sonuçta büyüklerin içinde yer aldığı BİST-30 ve BİST-100’ün performansı düştü.”

YATIRIMCI SAYISINDA 20 YILIK REKOR KIRILDI
Yabancılardaki durumun tersine yerli küçük bireysel yatırımcının borsaya ilgisinin artığını belirten Yıldırım, “Düşen faiz oranları bunda ne ölçüde etkili olmuştur bilinmez ama borsadaki yatırımcı sayısı 2000 yılı sonrasında ilk kez böylesine sıçrama gösterdi.” diyor. Ardından “Yıl sonunda 1 milyon 158 bin olan yerli yatırımcı sayısı 10 Mayıs itibariyle 1 milyon 473 bine çıktı. 5 ayı bulmayan bir sürede borsa yatırımcı sayısı 315 bin ve yüzde 27 artmış bulunuyor. Bu sayı aynı zamanda 2000 yılındaki 1 milyon 352 binlik rekor yatırımcı sayısını da geçiyor. Yani yatırımcı sayısında da 20 yıl sonra rekor kırılmış oluyor.” bilgisini paylaşıyor.

YERLİ YATIRIMCILAR, KÜÇÜK HİSSELERDE BELLİ BİR HEYECAN YAKALADI
Yıldırım, ikinci soruyu yöneltiyor: “Küçükler, neden küçük sevdi?” Sorusunu şöyle cevaplıyor: “Borsaya yeni gelen yatırımcılar, yabancıların satış alanında yer almayarak hedef olmaktan kısa vadede kurtuldular. Kaybeden tarafta değil, bizzat kendileri aldıklarından küçük hisseler tarafında bugünün kazananı oldular. Küçük hisselerin yabancısı yok. Piyasası sığ ve küçük ölçekli para girişleri hisse senedinin değerini artırabiliyor. Üzerinde kolay hakimiyet kurulabildiklerini, kısa sürede kazanç sağlayabildiklerini gördüklerinden yerli yatırımcılar küçük hisselerde belli bir heyecan yakaladılar.”

AVA GİDEN AVLANIR, AVIN DA BELLİ BİR MEVSİMİ VAR…
Sıkı kurallarla borsada manipülasyonların önüne geçildiğini kaydeden Yıldırım, yine de uyarmadan edemiyor: “Bu kez borsa oyunu da farklı bir yerde kuruldu ve gelişti. Sanki küçük şirketler, büyük şirketlerden önümüzdeki zor dönemde çok daha iyi bilanço açıklayacaklar, kar dağıtacaklarmış gibi. İnşallah küçük hisselere yatırım yapan küçük hissedarların hesabı kitabı sağlamdır. Şirketlerin geleceği ve iyi bir hikayeleri vardır. Temettü dağıtacaklardır. Dağıtmasalar bile karları bünyede tutup büyümede kullanacaklardır. Uzun vadeli, karlılığa ve temettüye dayalı bir yatırım yaptılarsa, amaçları buysa sorun yok. Yok sığ sularda avlanmak için geldilerse onlar için tehlike büyük. ‘Ava giden avlanır’ sözü boşuna söylenmedi, tecrübelerle sabittir. Belirtelim ki, avın da belli mevsimi vardır.”