Finans & Ekonomi
ÇİFTÇİLERE “MİLLİ TOHUM KULLANIN” ÇAĞRISI…
Tamamen yerli ve milli sermayeli şirketlerin yurt içi gen kaynaklarından ıslah edip geliştirdiklerinin altını çizdiği tohumluk çeşitlerinin ithallerden hiçbir eksiği olmadığını ifade eden Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, “Ulusal gıda egemenliğinin ön planda olacağı önümüzdeki dönemde çiftçilerimizden en önemli talebimiz; milli çeşitlerimizi kullanmalarıdır” dedi.
TÜRKTOB’un yanı sıra Ekonomik İş birliği Ülkeleri Tohumcular Birliği (ECOSA) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürüten Savaş Akcan, küresel salgının tüm canlıların sağlığının birbirleriyle bağlantılı olduğunu ortaya koyduğunu; Covid-19’un bundan böyle artık ekonomik, sosyal ve siyasi boyutlarının daha fazla konuşulacağını belirtti.
“TANITIM VE PAZARLAMAYA YABANCILAR KADAR BÜTÇE AYIRAMIYORUZ”
Milli tohum sektörünün ihtiyacın tahılda 70, baklagillerde yüzde 97, çayır-mera ve yem bitkilerinde yüzde 92 ve sebzelerde ise yüzde 60’ını karşıladığını; mısır, ayçiçeği, şekerpancarı, pamuk ve patatesteki açığın da gün geçtikçe kapandığını kaydeden Akcan, şunları söyledi: “Tohumculuk sektörü daha çok genç. Bu nedenle Türk şirketlerinin sermeyesi yabancı şirketlere göre daha zayıf. Yabancı şirketlerin tanıtım ve pazarlama için ayırdıkları bütçelere şimdilik bizim erişmemiz zor. Bu nedenle en az yabancı çeşitler kadar verimli ve kaliteli çeşitlerimizi tanıtmakta zorlanıyoruz. Ulusal gıda egemenliğinin ön planda olacağı önümüzdeki dönemde çiftçilerimizden en önemli talebimiz; milli çeşitlerimizi kullanmalarıdır. Türk tohumculuk sektörü ve Türkiye Tohumcular Birliği, yerli ıslah çalışmaları sonucu geliştirilen, milli çeşitlerimizin sayısını artırmak için Tarım ve Orman Bakanlığı’yla birlikte yoğun gayret içindedir. Bu gayretin sonucu olarak milli çeşitlerimizin sayısı hızla artmaktadır.”
“TÜRKİ CUMHURİYETLERDE TOHUM ÜRETMEK İSTİYORUZ”
Akcan, küresel salgının Türk tarımı için bir fırsata dönüşebileceğinin altını çizdi: “Avrupa’da tarımsal üretimin yoğun yapıldığı ülkeler, aynı zamanda Covid-19’dan en çok etkilenen ülkelerdir. Yaş sebze-meyve başta olmak üzere Avrupa’yı biz doyurabiliriz, destek olabiliriz. Ancak, bunun için her zamankinden daha çok üretmek zorundayız. Bizler de bu amaç ve tüm dünyaya tohum ihraç edebilmek için, Türki Cumhuriyetlerde tohum üretmek istiyoruz.”
“GİRDİ MALİYETLERİ DÜŞÜRÜLMELİ, ÇİFTÇİNİN BORÇ YÜKÜ YAPILANDIRILMALI”
Salgın sürecinde çiftçinin tarımdan kopmaması için 21 ilde belirlenen ürünlerde tohumların yüzde 75 oranında hibe edilmesini ve hazine arazilerinin tarıma açılması uygulamasının ülke geneline yayılmasını öneren Akcan; girdi maliyetlerinin düşürülmesi ile ziraatla uğraşanların borç yükünün yapılandırılmasının önemini vurguladı.
“BELİRSİZLİKLER HER ALANDA OLDUĞU GİBİ TARIMDA DA RİSKLERİ ARTIRIR”
Uluslararası raporlarda 55 ülkede 135 milyon kişinin gıda krizi yaşadığına ve salgınla bu sayının artabileceğine işaret eden Akcan; tohumlukların “bitkisel üretimin temeli ve hayvancılıktaki yemin en stratejik unsuru” olduğunu ve “milli tohumdaki hayatiyetin daha iyi anlaşılması gerektiğini” dile getirdi: “Ülkemizde gıda güvencesi açısından kıtlık düzeyinde bir sorun yaşanmasını beklemiyoruz. Ancak belirsizlikler her alanda olduğu gibi tarımda da riskleri arttırır. Tarım ve Orman Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlar salgının tarım ve gıdada olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik gerekli tedbirleri almaya devam ediyor. Burada önemli olan çiftçilerimizin daha çok gelir elde etmesini sağlayacak politikaların uygulanması, desteklerin artması ve çiftçilerimizin ürünlerinin değerinde satılacağını bilmesi.”
“91 ÜLKEYE TOHUM İHRAÇ EDİYORUZ”
TÜRKTOB Başkanı Akcan, tohumculuktaki son duruma ilişkin şu bilgileri verdi:
– “Birliğimizin kurulduğu 2008 yılında 290 bin ton olan sertifikalı tohum üretimi 2019 yılında 1 milyon 135 bin tona yükseldi. Tohum ihracatımız ise aynı dönem içinde 70 milyon dolardan 168,4 milyon dolara yükseldi. Ayrıca değer olarak ithalat ile ihracat arasındaki fark 2019 yılında da kapanmaya devam etti. Sadece 15 milyon dolarlık bir açığımız kaldı. İhracatın ithalatı karşıma oranı yüzde 92’ye ulaştı. 91 ülkeye tohum ihraç ediyoruz.
“FİDAN ÜRETİMİ 2008’DEN 2019’A 21 MİLYONDAN 102,8 MİLYONA YÜKSELDİ”
-Fidanda ise 2008 yılında 21 milyon fidan sertifikalı fidan üreten Türkiye, 2019 yılında bu rakamı 102,8 milyona çıkardı. Beş yıl önce 9 milyon dolarlık ihracat yapan fidancılık sektörü, 2019 yılında ihracatını 37,7 milyon dolara yükseltti. 2019 yılı fidan ithalatımız ise azalmaya devam ederek 2019 yılında 1,8 milyon dolarda kaldı. Türkiye ürettiği fidanların yüzde 40’ını ihraç eder konuma geldi.
-Türkiye sebze üretim sektörünün yüksek teknolojiyle üretilen modern fidelerle tanışması çok geç olmasına rağmen son 10 yılda üretimimiz tam 100 kat arttırdık. Türkiye 2019 yılında 4 milyar adet sebze fidesi üretti. Örtü altı sebze üretiminin fide ihtiyacının tamamını karşılıyoruz.
“SALGINDA 1 MİLYAR TL’LİK SÜS BİTKİSİ ÇÖPE GİTTİ”
-2019 yılında ithalatının iki katı kadar, 80,4 milyon dolarlık ihracat yapan süs bitkileri sektörümüz ise küresel salgın sürecinde çok büyük darbe yedi. Nisan ve mayıs ayları tam hasat zamanımızdı. Siparişler durdu, gümrük kapıları kapandı. Yaklaşık olarak 1 milyar TL’lik çiçek çöpe gitti. 500 bin kişi bu işten ekmek yiyor. Kamu kurumları tarafından süs bitkileri talebini canlandıracak acil önlemlerin alınması gerekiyor.”
Benzer Haberler
-
KASIM 2024’TE YILLIK ENFLASYON YÜZDE 47,09…
-
İNTERNET REKLAM GELİRLERİ 2028’DE TÜRKİYE’DE 2,5 MİLYAR DÜNYADA İSE 3,4 TRİLYON DOLARA ULAŞACAK…
-
ZAİM GÜVENÇ’TEN BEŞİNCİ TEKLİ: AŞK DENİZİ…
-
TÜİK’E GÖRE ENFLASYON YÜZDE 50’NİN ALTINA DEMİRLEDİ…
-
KOBİ’LERDE REKABET VE DİRENÇ İÇİN DİJİTALLEŞME ŞART…
-
TÜRK TIPÇILAR BULDU: DAMAR SERTLİĞİ OLUŞUMUNDA PARAZİT ETKİSİ