Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrasında Covid-19 salgınıyla gelinen durum hakkında bilgiler verdi. İlk resmi vaka beyanı 31 Aralık 2019 tarihinde Çin’de yapılan ve halihazırda 210 ülkeye yayılan salgında mücadelenin henüz bitmediğini belirten Bakan Koca, “Hepimiz çok iyi biliyoruz bu mücadelede düzen, dikkat, disiplin vazgeçilmezdir. Taviz vermezsek istediğimiz sonucu kısa sürede alabiliriz. Hastalığa karşı her gün yeni iyi haberler alıyorsunuz.” dedi.
Yoğun bakımda vefat oranının yüzde 10’a, entübe oranının ise yüzde 14’e gerilediğini; bu başarının arkasında hekimlerin özen ve dikkati ile ortaya konulan tedavi yaklaşımları olduğunu belirten Sağlak Bakanı Koca, “Türkiye’de şu ana kadar hasta kayıp oranı yüzde 2,58’dir. Ülkemiz Avrupa ülkeleri içinde en düşük vefat oranına sahiptir. Dünyada 80’inci sırada yer almaktadır. Bu Türk tıbbının başarısıdır. Virüsün ülkeye girişin 5’inci haftasından sonra izlenen yöntemin bizi başarıya ulaştırdığı verilerle anlaşıldı. Yeni veriler bize her gün umut veriyor. Bu umudu sonuca çevirmek zorundayız. 11 Mart’tan bugüne geldiğimiz nokta kesin başarı noktası değildir. Başarı tedbirleri artık terk edeceğimiz bir başarı değildir, tedbirlere sarılmamız gereken başarıdır.” diye konuştu.
“PANDEMİ İLANINDAN 31 GÜN ÖNCE HAREKETE GEÇTİK”
Bakan Koca, salgının Türkiye’de nasıl geriletildiğine ve kontrol altına alındığına dair şunları anlattı: “Bakanlığımız Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) hastalığı pandemi olarak ilan etmesinden 31 gün önce, 10 Ocak’ta muhtemel riske karşı operasyon merkezini ve Bilim Kurulu’nu kurdu. Çin’deki ilk vakadan itibaren dünyadaki gelişmeleri izlemeye alıp yol haritamızı belirledik. Sağlık kurumlarımızı salgına hazırladık. Yurt dışı girişine karşı uyguladığımız tedbirler hastalığın geç girmesini ve zaman kazanmayı sağladık. Kademe kademe uygulanan tedbirler sonuçlarda çok etkili oldu. Diyebilirim ki Türkiye bu sınavdan yüzünün akıyla çıktı. Başarının tamamını özetleyecek olursak; tedbir, tespit, hızlı tedavi…
“BAŞARIDA FİLYASYONUN ROLÜ BÜYÜK”
Filyasyonun bugüne dek gösterdiğimiz başarıdaki rolü büyüktür. Her yeni hastanın temas çevresinde virüsün izini sürdük. Filyasyon dediğimiz yöntemle hastalığı taşıyan kişinin son iki günde herkese ulaşmaya çalışıp testlerini yaptık. Hastalığın onlardan başkasına geçmesine fırsat tanımadan izole ettik.
“HİÇBİR TESTİ TESADÜFEN YAPMADIK”
Hiçbir testi tesadüfen yapmadık. Testi hastalığın kişiden kişiye bulaşıp yayılmasını önlemek için kullandık. 83 milyonluk bir ülkede şüphelilere odaklandık. Hastayla temas olan kişilere odaklandık. Test sayımızı arttırdık. Şüphelilere odaklanmak yerine yaygın tarama yapan ülkeler istenen sonucu alamadı. Biz filyasyonu çok büyük bir ağ kurarak gerçekleştirdik. Sahada görev yapan 5849 kişidir. Bu ekip hastaların temas zincirinde yer alan 468 bin 390 kişiyi tespit etmiştir. Bunların yaklaşık yüzde 99’una neredeyse tamamına ulaşılmış takipleri yapılmıştır. Bugüne kadar takipleri yapılan kişi sayısı 464 bin 434’tür. Hastalığın yayılmasını bu yolla önledik. Salgının tümüyle önlenmesinde izlenecek yol yine budur. Süreçte hastane ihtiyacımızı baştan planladık. Muhtemel yatak ve yoğun bakım ihtiyacını göz önünde tutarak özel, kamu, üniversite ayrımı yapmaksızın tüm hastanelerimizi birer pandemi hastanesi olarak görevlendirdik.
“HASTANE YATAKLARIMIZI PANDEMİYE HAZIR HALE GETİRDİK”
Acil olmayan hastalarımızı erteleyip hastane yataklarımızı pandemiye hazır hale getirdik. Sağlık altyapısının hazır hale getirilmesi bize kontrol gücü verdi. Koronavirüsle mücadelemizde temaslıları gözetim altında tutuyor, şikayeti olan kişilerin takibinde son derece titiz davranıyoruz.
Hiçbir vakayı hastanın durumu ağır değil düşüncesiyle eve göndermedik, göndermiyoruz. Türkiye hastalığın yayılmasına karşı elde ettiği başarının aynısını tedavide de göstermiştir. Hekimlerimizin gözlem ve tecrübeleri neticesinde uyguladığımız tedavi dünyanın birçok ülkesinden farklılık göstermiştir.”
“BİLİNEN İLAÇLARIN KULLANIM ŞEKİLLERİNİ DEĞİŞTİREREK BAMBAŞKA SONUÇLAR ALDIK”
Çin’den temin edilen antiviral ilaçların bilinen kullanımını değiştirerek daha iyi sonuçlar aldıklarını vurgulayan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada tıbbın bildiği ilaçların kullanım şekillerini değiştirerek bambaşka sonuçlar aldık. Kullanımların salgınla mücadelede tüm ülkelerde yaygınlaşmasını umuyoruz. Doğrudan virüse etkili bir ilaç henüz geliştirilmiş değil. Ancak adı geçen ilaçlar virüsün etkisini azaltacak özellik taşımaktadır. Bu ilaçların başında sıtma ilacını önceden temin edip, stoklamıştık. Türkiye olarak bu ilaçlardan özellikle devamında da Çin dahil olmak üzere getirdiğimiz antiviral ilaçları tedavide kullanır olmuştuk. Çin’den getirdiğimiz antiviral ilaç ise Çin’de olduğu gibi sonuç almadığımızı gördük. Sonuçta bu ilacın kullanımını farklılaştırmış olduk. Yoğun bakım öncesi hastalara kullanmaya başlayarak sonuç aldığımızı gördük. Tedavi konusunda dünyada bir farkımız daha var. Biz tedaviyi belirti gösteren hemen herkese mümkün olan en erken aşamada uyguluyoruz.”
FAİZ VE ENFLASYONDAKİ SEYİR KÜRESEL EKONOMİYİ NASIL ETKİLİYOR?
TÜİK’E GÖRE YILLIK ENFLASYON AĞUSTOS 2024’TE YÜZDE 51,97’YE GERİLEDİ…
BANKACILIK DIŞI FİNANS SEKTÖRÜ YASAL DÜZENLEME BEKLİYOR…
E-TİCARETTE HIZLI VE GÜVENLİ BÜYÜME İÇİN…
TÜİK’E GÖRE YILLIK ENFLASYON 10 PUAN GERİLEDİ…
HAZIR BETONDA FAALİYET ENDEKSİ SON 60 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE…