Connect with us

Reel Sektör

HANGİ TARIM ÜRÜNLERİNDE KRİTİK EŞİKTEYİZ?

Dünya Gazetesi’nde tarım ve hayvancılık yazıları kaleme alan gazeteci Ali Ekber Çiçek, Türkiye’deki tarımsal üretim yeterliliğine ilişkin son durumu değerlendirdi. 22 Nisan 2020 tarihinde yayınlanan “Tarım ve Gıdada Kritik Ürünler” başlıklı yazısına “Koronavirüs’ün tarıma etkileri konusunda ülke adeta ikiye bölündü. Hükümet, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerine bakılırsa her üründe yeterli stok var. Endişe edilecek bir durum yok. Hükümet karşıtlarına göre ise, tarımda hemen her ürün ithal ediliyor, ithalat yapılamazsa kıtlık kapıda, Türkiye aç kalacak.” ifadeleriyle başlayan Çiçek, “aslında iki söylemde de doğruluk payı ve eksiklikler bulunduğunu” dile getirdi.

Tarım konusunda uzman olan Ali Ekber Çiçek, Türkiye’nin ürettiği kendine yetmeyen ve ithal ettiği kritik tarım ürünleri konusunda şu bilgileri aktardı:

Ali Ekber Çiçek- Gazeteci, tarım uzmanı.

SOYADA TÜKETİM 3 MİLYON, ÜRETİM SADECE 150 BİN TON
“En kritik ürünlerden birisi soya. Hayvancılıkta yem hammaddesi ve gıdada kullanılan soyada Türkiye’nin yıllık ortalama tüketimi 3 milyon tonun üzerinde. Bunun sadece 150 bin tonu üretiliyor. Kalan yüzde 95’i ithal ediliyor. İthalatın da neredeyse tamamı genetiği değiştirilmiş (GDO) soya. Türkiye’nin soya ihtiyacını kısa vadede üretmesi mümkün görünmüyor. Yem sanayi için önemli bir ürün olan soyaya alternatif ürün bulunabilir mi bunu araştırmak gerekiyor.

MISIRDA YETERLİLİK ORANI YÜZDE 70
Hem yem sektöründe hem de gıda sektöründe kullanımı yaygın olan mısır ve türevlerinde Türkiye’nin kendine yeterliliği yüzde 70 civarında. 2019 yılında 3 milyon 588 bin ton mısır ithal eden Türkiye, yaklaşık 6 milyon ton üretim yapıyor. Mısır da birkaç yıl öncesine kadar Türkiye büyük oranda kendine yeterliydi. Ancak, mısıra verilen desteğin azaltılması üretimin azalmasına neden oldu. İthalat arttı. Mısır üretiminin artırılmasındaki en büyük engel su sorunu. Çok su tüketen mısır için doğru karar vermek önemli.

AYÇİÇEĞİNDE İHTİYACIN YÜZDE 34’Ü İTHAL EDİLİYOR
Ayçiçeğinde Türkiye’nin üretimi 1,9 milyon ton. İthalatı ise 1,2 milyon ton; ihtiyacın yüzde 66’sı üretiliyor. Yüzde 34’ü ithal ediliyor. İthalat yapılamadığında ayçiçeği yağı, yem için ithal edilen ayçiçeği küspesi fiyatları artıyor ve ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bu nedenle ithalatta sürekli vergi oranları değiştiriliyor. Türkiye, ihtiyacı olan ayçiçeğinin tamamını üretebilir. Bunun için üretimin desteklenmesi gerekiyor.

MAKARNA İHRACATIMIZ BUĞDAY İTHALATINA BAĞIMLI
Bazı yıllar 21, bazı yıllar 19 milyon ton olmak üzere ortalama 20 milyon ton buğday üretimi olan Türkiye, kendine yeterli. Ancak, buğday ithal ederek un, makarna ve diğer mamuller ihraç ediliyor. Dünya un ihracatında birinci, makarna ihracatında ikinci olan Türkiye, ithalata bağımlı olarak bu ihracatı sürdürmesi her zaman sorun olacak. Bu nedenle yerli üretime dayalı ihracatın benimsenmesi için buğday üretiminin artırılması gerekiyor.

PİRİNÇ TÜKETİMİMİZİN YÜZDE 30’U İTHAL
Yeterlilik oranı yüzde 69,2. Türkiye, pirinç ihtiyacının yaklaşık yüzde 30’unu ithalatla karşılıyor. Dolayısıyla dünya pirinç fiyatlarının artması, ithalatta sorun yaşanması iç piyasada her zaman sorun olacaktır. Çeltik üretiminde önemli başarılara imza atan Türkiye, verimliliği artırarak, çeltik üretiminden vazgeçen bölgelerde üretimi yeniden canlandırarak kendi ihtiyacını karşılayabilir.

KURU FASÜLYE VE MERCİMEKTE DE İTHALAT YAPIYORUZ
Kuru fasulye ve mercimekte Türkiye kendine yeterli değil. Kuru fasulye üretiminde ihtiyacın yüzde 72’sini, kırmızı mercimekte yüzde 74,9’unu, yeşil mercimekte yüzde 86,8’ini karşılayan Türkiye, bu ürünlerde de ithalat yapmak zorunda. Nohutta ise kendine yeterli. Son yıllarda nohutta sağlanan üretim artışı mercimek ve fasulyede de sağlanırsa bu ürünlerde ithalata gerek kalmaz.”

EN KRİTİK ALANLARDAN BİRİ DE HAYVANCILIK
Çiçek, Türkiye’deki en kritik alanlarından birisinin hayvancılık olduğunu belirtti: “Hayvancılığın ana girdilerinden yemde yüzde 50’nin üzerinde dışa bağımlıyız. Karma yem üretiminde kullanılan soya, mısır, ayçiçeği, kepek, küspe ve daha birçok ürün ithalatla karşılanıyor. Türkiye Yem Sanayicileri Birliği kayıtlarına göre, ayçiçeği, soya, mısır ve bunların türevleri dahil Türkiye’nin yem hammaddeleri ithalatı 2019 yılında 13 milyon 123 bin ton oldu. Ödediğimiz döviz 4 milyar 818 milyon dolar. Ayrıca besilik, damızlık ve bazı durumlarda kasaplık canlı hayvan ve kırmızı et ithalatı yapılıyor. Bu dönemde ithalata kısıtlama getirilse de üretim artırılmazsa ithalat yine kaçınılmaz olacak.”

KENDİMİZE YETEN VE İHRAÇ ETTİĞİMİZ ÜRÜNLER
Çiçek bu olumsuz tabloya rağmen Türkiye’nin kendisine yettiği ve ihracatında dünya genelinde söz sahibi çok sayıda ürün bulunduğunu kaydetti: “İlk akla gelenler, fındık, üzüm, kayısı, incir, limon, mandalina, nar, portakal, mandalina, elma, şeftali, greyfurt, havuç, domates, kabak, biber, hıyar, bezelye, ıspanak, pırasa, lahana, marul ve patlıcan.”

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir