Bütün dünya yeni tip Koronavirüs’ün (Covid-19) sebep olduğu hastalığa ve bunun ne zaman tam olarak kontrol altına alınabileceğine kilitlenmiş durumda. Virüsün yayılma ve vakaların artış hızının kontrolü, en öncelikli konu. Aşı bulunana kadar hangi tedbirlerin öne çıkacağı süreç ilerledikçe anlaşılıyor. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şu ifadelerle uyardı: “Vatandaşın yüzde 90’ını içeriye kapandı diyelim salgın yüzde 10’un içinde dönüyor. Sonra siz tamam herkes sokağa çıksın dediğinizde o yüzde 90 bağışık olmayacağı için her an virüs tekrar girebilir ve tekrar salgın başlayabilir.”
“ALINAN TEDBİRLERİN ETKİSİ BİR HAFTA SONRA GÖRÜLEBİLİYOR”
Ortalama yüzde 15’lik günlük artışın vaka sayısının 6 günde iki katına çıkması anlamına geldiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Bu virüsün yaklaşık 5,5 günlük bir kuluçka süresi var. Yani biz bugün aldığımız tedbirlerin etkili olup olmadığını, 1 hafta sonra görebiliyoruz. Bu da vakaların 2 katına çıkması demek. Kademeli tedbir almanın bu şekilde bir dezavantajı var.” dedi.
“HER AN VİRÜS TEKRAR GİREBİLİR VE SALGIN BAŞLAYABİLİR”
Radyo Trafik’teki programda aşı geliştirmek için mutlaka önce virüsü izole etmek gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, şunları söyledi: “Türkiye’de bu yapıldı ama bu, yüzlerce adımdan daha ilki. Mesela Çinliler 7 Ocak’ta virüsü izole etti, ondan beri üzerinde çalışıyorlar. Ama bu işe şu gözle bakmak lazım; pandemide bütün dünya etkilendiği için, dünyadaki 7,5 milyar insana aşı üretmek pratikte mümkün değil. Yani biz parasını versek bile aşı bulmakta zorlanabiliriz. Aşı da bu tip salgınlarda o kadar önemli ki, aşısız kontrol etmek çok zor. Toplumun önemli bir kısmının bağışıklığı olmayacağı için bu iş zor. Örneğin biz herkesi hasta ederek kontrol etmiyoruz. Vatandaşın yüzde 90’ını içeriye kapandı diyelim salgın yüzde 10’un içinde dönüyor. Sonra siz tamam herkes sokağa çıksın dediğinizde o yüzde 90 bağışık olmayacağı için her an virüs tekrar girebilir ve tekrar salgın başlayabilir.”
“AŞI ÜRETİMİ BİR YILDAN ERKEN MÜMKÜN DEĞİL”
Türkiye’de 1990’lardan bu yana sıfırdan aşı geliştirilmediğine dikkati çeken Prof. Dr. Ceyhan, “Aşıyı bulmak da yetmeyecek. Buldunuz diyelim, etkin mi değil mi diye insan ve hayvan çalışmaları yapmak lazım. Etkili oldu diyelim, üretmek lazım. Milyonlarca doz aşı üretecek bir kapasitemiz henüz yok. Ama bizden daha hazır olan, zaten viral aşıları üreten ülkeler var, onların tesisleri hazır. Aşıyı buldukları anda üretir onlar. Bizden daha önde olan ülkeler için bile aşı üretimi bir yıldan erken mümkün değil gibi görünüyor. Bizim bir aşı üretim tesisimiz falan olmadığı için bu daha uzun bir süre alacaktır.” diye konuştu.
“HASTALARIN BİRÇOĞU AŞIRI BAĞIŞIKLIK SEBEBİYLE KAYBEDİLİYOR”
Prof. Dr. Ceyhan, risk altındaki hastalık gruplarına ve vitamin takviyeleriyle bağışıklığın güçlendirilmesi çabalarına ilişkin şu bilgileri verdi: “En büyük risk faktörü hipertansiyon arkasından diyabet ve kalp hastalıkları geliyor. Gebelik de risk grubu çünkü gebelerde bağışıklık sistemi baskılanır bu yüzden gebeler risk grubuna girer. Ama henüz bebeğe virüsün geçip bir şey yaptığı görülmedi. Dengeli beslenen insan, bol meyve sebze yiyor ise ayrıca dışarıdan takviye diye vitaminler alması zararlı bir şeydir. Bağışıklık sistemini daha çok güçlendirmek için ekstra vitaminler almak bu hastalıkta ciddi zarar verebiliyor. Çünkü hastaların birçoğu aşırı bağışıklık cevabı nedeniyle kaybediliyor. Bağışıklık sistemi normalden fazla cevap verdiği zaman kendi akciğer hücrelerini falan da ortadan kaldırıyor.”
“VİRÜS ELBİSE VE AYAKKABIDA 5-6 SAAT KALABİLİYOR”
Peki ihtiyaçları karşılamak için alışveriş gidildiğinde ve ev dönüldüğünde nasıl davranılmalı? Prof. Dr. Ceyhan’ın tavsiyeleri şöyle: “Dışarı çıktığınızda, markete ya da kalabalık yerlere yaklaşınca maskenizi takmanız lazım. 1,5 metrelik mesafeye dikkat etmeniz lazım, alışverişlerde kredi kartı ve olabildiğince temassız ödeme kullanmanız lazım. Ve yanınızda el dezenfektanı bulundurun. Eve geldiğinizde ayakkabıyı dışarıda çıkarmaya gerek yok, çıkarıp çocukların falan erişemeyeceği bir yere kaldırın yeter. Genellikle virüs elbise ve ayakkabılarda falan 5-6 saat kalabiliyor. Kıyafetlerinizi kimsenin girmediği çocukların ulaşamayacağı bir odaya asıp pencereyi açıp havalandırırsanız virüs kalmaz. Sonra direk elinizi yıkayıp marketten aldığınız eşyaları tezgâha boşaltıp, poşetleri iç içe koyup çöpe atıp, dolaba girmesi gereken ürünleri yerleştirin. Meyve ve sebzeyi normal yıkamanız yeterli. Kutulu ürünleri de yine balkonda veya penceresi açık bir odada 5-6 saat bekletip sonra dolaba alabilirsiniz.”