Connect with us

Şefik Söylemezoğlu

TÜRKİYE’NİN ACI DOLU GECESİ 33 ŞEHİDİMİZ VAR!

Maalesef korkulan oldu. İdlib’de şu an ki rakamlara göre, Suriye rejim kuvvetlerinin hava saldırısı sonucu 33 şehidimiz ve yaralılarımız var. Türk Milleti, başın sağ olsun.

Korkulan hep buydu. Türkiye’nin Suriye bataklığına çekilmesi tehlikesiydi. Bu saldırıda en azından Rusya’nın Suriye üzerindeki kontrolünü kaybetmiş olması mümkün olamayacağına göre; bu saldırı dolaylı olarak – belki de doğrudan- Rusya tarafından gerçekleştirmiştir.

65. Mekanize Tümenine bağlı bir taburun savaş uçakları tarafından vurulduğu, Halen taburun konuşlandığı bina enkazlarından çıkarılan 40 a yakın yaralının olduğu ve kurtarma çalışmalarının devam ettiği gelen haberler arasında. Hepimizin duaları kayıplarımızın artmaması yönünde

Rusya’yla Libya, Ukrayna ve Baltık ülkeleri konusunda menfaat farklılıkları ve birde Rusya tarafından Soçi mutabakatına göre kurulan gözlem noktalarında Türkiye’nin üzerine düşen muhalifleri kontrol etme, ayrıştırma görevini yerine getirmekten kaçındığı konusunda bir suçlaması söz konusuydu. Rusya ile Türkiye’nin, adım adım strateji ve hedeflerindeki ayrışmanın geldiği gözükmekteydi.

Bu durum konvansiyonel bir savaşın Suriye Rejimiyle doğrudan, Rusya ile dolaylı “de facto” başlamış olma halidir. Konuşulacak, eleştirilecek çok şey var. İçimiz yanıyor. Ama şu an öncelikli mesele kenetlenmek ve birlik olma zamanıdır.

Avrupa ve Amerika başkentlerinden gelen taziye ve destek mesajlarının yanı sıra “Türkiye’nin gerçek dostlarını böyle kötü bir olayla anlamak zorunda kalmasının üzücü olduğu” yorum ve açıklamaları da gelmekte. Gelen destek mesajlarının, kolay kolay destekten öteye geçebileceği var sayılmamalıdır. Resmi açıklamalarda her ne kadar NATO ya 5. maddenin işletilmesi için çağrıda bulunulacağı söylense de, Türkiye’nin “Misak-ı Milli” sınırları dışında uğradığı bu hain saldırı bu madde kapsamına pek giremeyecektir.

Tüm Rejim Güçleri Artık Düşman Unsurdur.

Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri, gerek sınır içindeki, gerekse de sınır dışındaki tüm unsurlarıyla gereken karşılığı misliyle vermeye başladı. Vurulan yer unsurlarının sayısı her dakika artmakta. 12 gözlem noktasında bir kısmının etrafı tamamen rejim güçleri tarafından çevrilmiş olan Mehmetçiğin güvenliği birinci önceliktir. muhalif güçlerin dün ele geçirdiği Serakib kırsalında bu saldırının gerçekleşmesi de açık bir mesajdır. Anlaşılan, Halep ve İdlib hattındaki tüm tehdit unsurlarını ateş altına almaya ve imha etmeye başlamıştır. Tüm Suriye rejim unsurlarının düşman olarak kabul edilmesi yeni angajman kurallarının ötesinde “de facto” bir savaş durumudur.

Her şeyin iyisi için çalışmalı, en kötüsüne hazır olmalıyız.

Bugün TBMM, CHP tarafından kapalı oturumda toplantıya çağrıldı. Milletin iradesinin vekili TBMM olduğuna göre, bundan sonra alınacak kararların meclis çatısı altında alınması ve yürütülmesi şarttır. Oluşabilecek bir göç dalgası artık olası tehdit değil, fiili durumdur. Suriyeli göçmenlere, Avrupa ülkelerine geçişlerinde engelleme yapılmayacağı açıklaması erken yapılmış ve duygusal bir yaklaşımdır. Bu arada hiç bir provokasyona müsaade edilmemeli, bu ülkedeki misafirimiz olan Suriyeli geçici göçmenlerin de  Suriye rejiminin zulmünden kaçan mağdurlar olduğu asla unutulmamalıdır. Unutturulmamalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri değil bölgenin, dünyanın sayılı orduları arasında yer alan, aktif tecrübesi oldukça fazla olan dinamik bir ordudur.

Mehmetçiğin en büyük ihtiyacı sağ duyu olacaktır.

Ancak; kan dökülmesinin ve risklerin ne boyutta olduğu doğru değerlendirilmeli, yangına körükle gitmeden, sağ duyuyla çözümlere ulaşılmalıdır. Mehmetçiğin ve Türkiye’nin şu anda ihtiyacı olan aklı selim ve sağduyudur. Sevinçte, mutlulukta, tasada, üzüntüde bir araya gelmeyi ve kenetlenmeyi çok iyi bilen Türk milleti tek yürek olarak bu buhranı da aşacaktır.

 

 

 

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir