Connect with us

Dünya Gündemi

BİLDERBERG BUNLARI ÖNGÖRMÜŞ MÜYDÜ?

Ortada bir statüko var… Bundan sonra olabilecek her askeri hareket bir başkasını getirecek. Kimin ne yapacağı pek belli değil ve yanlış bir adım bütün Ortadoğu’yu ateş hattına döndürebilir.

 

SELÇUK PERİN

selç[email protected]

Geçmişte Ortadoğu’ya Altın Hilâl (Golden Cressent) ya da Bitek Hilâl (Fertile Cresent) denilmekteydi. Şu andaki tabloya bakıldığında; o verilen isimlerin ne kadar doğru olduğu ve bütün güçlü ülkelerin neden bu bölgede bir hâkimiyet kurmak istediği daha iyi anlaşılıyor.

Dünyanın, bilhassa Kuzey Amerika ve Avrupa’nın ileri gelen liderleri, sanayicileri, finansçıları, sendikacıları ve gazetecileri Bilderberg Grubu’nca yılda bir defa düzenlenen üç günlük forumda buluşarak güncel olayları, gelişmeleri ve geleceğe yön verecek politikaları konuşuyor.

Hollanda’nın Osterbeek kentindeki Bilderberg Oteli

İlk forum 29, 30 ve 31 Mayıs 1954 tarihlerinde Hollanda’nın Osterbeek kentindeki Bilderberg Oteli’nde gerçekleşti. Adını bu otelden alan grup, en son 29 Mayıs ile 2 Haziran 2019 tarihleri arasında İsviçre’nin Montreux şehrinde toplandı.

NELERİN KONUŞULDUĞU BİR SIR…
Bilderberg toplantılarına katılanların isimleri, kimlikleri ve nelerin konuşulduğu hiçbir şekilde tam olarak kamuoyuna duyurulmuyor. Katılımcıların tümü gizlilik kuralına uymak zorunda. Zaman zaman içeriğe dair sızıntılar veya değerlendirmeler olsa da bunlar asla doğrulanmamıştır.

KÜRESEL HÜKÜMET ÜTOPYASININ ESİN KAYNAĞI
Bilderberg’in “küresel hükümet ütopyasının”, eski Trotskici ve Marksist olan James Burnham’dan esinlenerek şekillendiği ifade edilmektedir. Burnham, anti Stalinci bir Trotskici olarak “elit üst düzey teknokratların insanlığı idare etmesinin” avukatlığını yapıyordu.

Haber sitesi Mint Press News (https://www.mintpressnews.com/bilderberg-era-end/244731/), Burnham’ın 1940’ta Trotski ve Marksizm ile bütün bağlarını kopardığını, ancak öğrenmiş olduğu “taktik, sızma ve hükümet devirme stratejilerini” kendine mal edindiğini yazdı. (Burnham bu bilgileri Trotski’in yakın çevresinde bulunarak ve çalışarak elde etmiş.)


TROTSKİ’NİN KİMLİK İDARESİ POLİTİKALARI…
Burnham bu konudaki düşüncelerini 1941 senesinde kaleme aldığı “İdarecilik Ayaklanması” (The Menagerial Revolution) kitabında dile getiriyor. Kitapta, Trotski’nin “Kimlik İdaresi Politikaları’nın” Batı’yı bölmek için kullanıldığını belirtiyor ve bunun yeni bir ulusal kültürü yaratmak için kullanılabileceğini öngördüğünü anlatıyor.

Kitap CIA’in efsanevi kişiliklerinden Frank Wisner’in dikkatini çekiyor. Wisner, Burnham’ın arkadaşı Sydney Hook’un (eski bir Trotskici) çalışmalarından esinlenerek eski Trotskiciler ile çalışarak Stalin’e ve Stalinizm’e karşı etkin bir ortaklığa girmeyi düşünüyor.

ABD, AVRUPA, RUSYA VE ÇİN…
Bilderberg’in dünya düzeni hakkında kararlar aldığını varsayarsak ve Ortadoğu’nun bugün içinde bulunduğu durumu da yakından gözlemlersek; öne çıkan en önemli konunun, dünyanın petrol beşiği niteliğindeki bu bölge üzerinde kurulmak istenen idari bir hegemonya olduğu ortadadır. Bu petrol bazlı idare hegemonyasından faydalanmak isteyen dört büyük oluşum var: ABD, Avrupa, Rusya ve Çin.

ORTADOĞU’DA TEK DENKLEM PETROL MÜ?

Ancak “Petrol Ortadoğu’nun dengeleri konusunda tek denklem mi? sorusunu sormanın tam zamanı. Son günlerde yaşananlar, Ortadoğu’da 3’üncü Dünya Savaşı’nın habercisi olabilir. Tahran son aldığı kararlarla Ortadoğu’da nükleer dengeleri tamamen değiştirebilir. Belki de değiştirdi bile…

YENİDEN BAĞDAT-MOSKOVA YAKINLAŞMASI MI?

Irak Parlamentosu aldığı kararla ABD Ordusu’nun ülkesinden çekilmesini istemesi, ortaya yepyeni bir siyasi ve askeri düzen çıkartabilir. Devrik lideri Saddam Hüseyin görevdeyken Irak, Rusya’yla çok daha sıkı ilişkiler içerisinde idi. Bu yeni durum tekrar bir Bağdat – Moskova yakınlaşmasına neden olabilir mi? Neden olmasın!

O zaman, Suriye – Irak – Tahran hattı bir şekilde Rusya’ya yakınlaşmıyor mu? Tahran zaten askeri olarak ihtiyaçlarının bir kısmını Rusya ve Çin’den karşılıyor. Suriye, Rusya’nın askeri ve politik yardımlarının alıcısı durumunda.

HÜRMÜZ BOĞAZI’NDA KONTROL KİMİN ELİNDE?

Bu hattın daha da yakınlaşması, İsrail’in hiç de hoşuna gitmeyecektir. Bilinen şu ki Israil’in elinde nükleer olanaklar var. Amerika da Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde üslere sahip. Hürmüz Boğazı’nın kontrolü tam olarak kimin elinde belli değil.

ORTADOĞU ATEŞ HATTINA DÖNEBİLİR…
Ortada bir statüko var… Bundan sonra olabilecek her askeri hareket bir başkasını getirecek. Kimin ne yapacağı pek belli değil ve yanlış bir adım bütün Ortadoğu’yu ateş hattına döndürebilir. Benim sorum, yukarıda da belirtilmiş olduğu gibi, “Bilderberg toplantısında acaba bu senaryo konuşuldu mu?” Konuşulduysa nasıl bir son öngörüldü?


BİLDERBERG’İN ÖNGÖRÜLERİ VE TRUMP…

ABD Başkanı Donald Trump’ın öncelikleri tam olarak kestirilemese de; ütopik olarak Bilderberg’in “öngördüklerinin ve gerçekleşmesi konusunda hem fikir olduklarının” Trump’ın senaryosuyla suya düşmüş olduğunu düşünmek gerekebilir.

İlginçtir Sean-Adl Tabatabai, News Punch (https://newspunch.com/bilderberg-collapse-trump/) adlı haber sitesinde yayınlanan yazısında Bilderberg’in Trump yüzünden çökmek üzere olduğunu savundu.

AVRUPA BİRLİĞİ’NDEKİ ÇATLAK SESLER…
Avrupa’nın kendine has politikaları çerçevesindeki göçmen yaklaşımı, kendi kültürlerinde büyük değişiklere neden olmaktadır. Aynı gerekçelerle Avrupa Birliği (AB) içinde bazı çatlak sesler çıkmaya başladı. “Öncelikle BREXIT’le İngiltere’nin AB’den ayrılması, Polonya’nın çıkartmış olduğu bazı yasaların AB tarafından AB anayasasına aykırı bulunması, Macaristan’ın göçmenler konusunda almış olduğu kararlar, İtalya ve Belçika’nın bütçe uyumluluğu sorunları ve hatta Fransa’nın devlet borcunun limitleri aşmış olması” büyük AB sorunları olarak öne çıkıyor.

Bilderberg bunları öngörmüş müydü?

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir