Connect with us

Ragıp Ertuğrul

AMAN “YÜZSÜZ”LERDEN UZAK DURUN!

17’inci Yüzyıl’ın önemli oyun yazarı Moliere’in “bütün dünyada en sık sahnelenen, en çok konuşulan, tartışılan ve başyapıtı kabul edilen oyunu” Tartuffe’tür. Şehvet ve açgözlülük dürtülerini dindarlık maskesiyle gizleyenTartuffe karakteri, Fransızlarda öyle etkili bir yer bırakır ki “Tartuffe” adı ‘ikiyüzlü’ anlamında bir sözcük olarak Fransız diline yerleşir.

 

RAGIP ERTUĞRUL

İş veya özel yaşamımız artık iç içe girmiş durumda. Yönetim danışmanları her ne kadar önermese de iş ortağımızı aile içinden seçebiliyoruz. İş arkadaşlarımızı aile veya sosyal çevremize de dâhil ediyoruz. Bunu takım ruhu yaratmanın ve bir takıma ait olmanın gereği olarak öğrendik; bu şekilde de götürüyoruz. Bu yüzyıllardır da böyle… Beni bu yazıyı yazmaya asıl motive eden, bu sezon yeniden sahnelenen 17’nci Yüzyıl’ın önemli oyun yazarı Moliere’in “Tartuffe” adlı eseri. Oyunda nelerin anlatıldığına şöyle bir bakalım isterseniz.

KİLİSENİN BASKISIYLA YASAKLAMA…
İlk kez 1664’te sahnelenen Moliere’in “Le Tartuffe” adlı 5 perdelik tiyatro oyunu, yazarın daha önce beğeni kazanan Kadınlar Mektebi oyunundan da büyük bir ses getirmiş. Oyun kilisenin ve dindarlar grubu “Compagnie du Saint Sacrement”in baskısıyla yasaklanmış ancak 1669’da yeniden sahnelenme olanağı bulmuş.

Molerie-17’inci Yüzyıl’ın önemli oyun yazarlarından.

VARLIKLI VE DİNDAR BİR ADAMIN ALDANIŞI
Varlıklı ve dindar bir adam olan Orgon, eşi Elmire, kızı Mariane ve oğlu Damis’le Paris’te yaşamaktadır. Orgon, gittiği kilisede kendisi gibi çok dindar olduğuna inandığı Tartuffe’le tanışır ve onu ahlaki bir yol gösterici ve kendini dine adamış biri olarak benimser. Bir süre sonra da her sözünü dinlediği bu adamı evinde kalmaya davet eder. Orgon, Tartuffe’e karşı aşırı bir saygı ve müthiş bir bağlılık gösterir ve bir süre sonra evin tüm yönetimini ona bırakır. Tartuffe’ü bir aziz olarak gören Orgon; eşi ve çocuklarına karşı da hep onun tarafını tutar.

HERKES TARTUFFE’İ UYARIR AMA…
Orgon, çevresindeki herkes tarafından Tartuffe’e karşı uyarılır. Tartuffe’ün “göründüğü gibi erdemli olmadığını, kendisini sosyal ve maddi kazanç için kullandığını” söyleyenler, bir türlü onu ikna edemez. Hatta Orgon, kızı Mariane’ı bile Tartuffe’le evlendirmek ister. Hâlbuki kızı ile Valere adlı gencin birbirlerini sevdiklerini bilmektedir. Tartuffe’ün gözü ise aslında Orgon’un karısındadır. Tartuffe’ün annesine aşk ilanı sahnesine tanık olan Damis, hemen durumu babasına haber verir. Ama Orgon oğluna inanmaz. Damis evi terk eder. Orgon da öfkelenerek evini ve tüm servetini Tartuffe’e bağışlar.

SONUNDA GERÇEKLER ORTAYA ÇIKAR…
Orgon dışındaki aile fertlerinin bu oyunu bozmak için gösterdikleri gayretler sonucunda “Tartuffe’ün farklı adlar altında sayısız suç işlemiş biri olduğu” ortaya çıkar. Tartuffe tutuklanır. Servetine yeniden kavuşan Orgon da kızı Mariane ve Valere’in evlenmesine onay verir.

Moliere’in bütün dünyada en sık sahnelenen, en çok konuşulan ve tartışılan ve aynı zamanda da genel olarak büyük yazarın başyapıtı olarak kabul edilen oyunu Tartuffe’tür. Hiç kuşkusuz ki bunda öyküsünün güncelliğini hiçbir dönemde yitirmeyişi de etkili olmuştur.

OYUN FRANSIZLARI DERİNDEN SARSAR…
Dindarlığı bir maske gibi kullanarak içindeki şehvet ve açgözlülük dürtülerini dış dünyadan gizlemeye çalışan Tartuffe karakteri, özellikle Fransız toplumu üzerinde öyle etkili bir yer bırakmıştır ki, bu oyundan sonra “Tartuffe” adı ‘ikiyüzlü’ anlamında bir sözcük olarak Fransız diline yerleşmiştir.

Moliere bu oyunla bir yandan “Tartuffe karakteri aracılığıyla din tacirliğini ve ikiyüzlü softalığı” eleştirir; diğer yandan da “ona gülünç bir sadakatle bağlı olan Orgon karakteriyle” toplumun ileri gelen kesimlerinde bu türden yobazlığın nasıl destek gördüğüne dikkat çeker.

ÇEVREMİZ TARTUFTE VE ORGON’LARLA DOLU…

Başımızı şöyle bir döndürüp baktığımızda çevremizde nice Tartuffe, bunun yüz katı kadar da Orgon’a rastlamamız boşuna değil. Tartuffe ve Orgon maalesef günümüzde “17’inci Yüzyıl’dakinden” belki daha da fazla prim yapan karakterler. Bunu azaltmanın en geçerli yolu ise olaylara-olanlara eleştirel bakabilmek… Her ne kadar belki sizi o an için eğlendiriyor olsa da bu tip düzenbaz yobazları, işbilir geçinen şark kurnazlarını yanımızdan yöremizden uzak tutmak. Kendilerine acındırma, sığınma ve sizi övme safsatalarına kanmamak. Ve nihayetinde cesaretle doğruları söylemeye devam etmek.

DOĞRULARI GÖRMEK VE GÖRDÜKLERİNİ SÖYLEMEK…
Moliere’in hemen hemen bütün komedilerinde olduğu gibi bu oyunda da doğruları görebilen ve gördüklerini söylemekten çekinmeyen bir hizmetçiyle karşılaşırız: Dorine. Keskin zekâlı ve sivri dilli Dorine, kendinden çok daha eğitimli ve çok daha soylu kimselerin göremediklerini, halka özgü bir sezgiyle hemen görmekte ve her yakaladığı fırsatta çevresindekileri iğnelemekten geri durmamaktadır. Zaten oyunun sonunda Tartuffe’ün maskesini düşüren de Dorine’in kurnazlığı olacaktır.

ALT KADRO ÇALIŞANLARINA DA KULAK KABARTIN
Siz siz olun şirketimizde veya ofisimizde şoför, muhaberat, kurye veya çaycı olarak çalışan ekip arkadaşlarımızın hislerine, fikirlerine, öngörülerine ve görüşlerine kulağınızı kabartın, dikkate alın.

MAM’ART TİYATRO’YLA BU SEZON SAHNEDE
Yukarıda etraflıca bahsettiğim oyun, 2019-2020 sezonunda Mam’art Tiyatro’nun “Tartuffe-Yüzsüz” adlı yapımıyla seyirci karşısına çıkıyor. Yönetmen Emrah Eren’in dinamik ve çağdaş rejisi, Tolga Çebi’nin hem döneme hem bugüne temas eden müzikleri, Sadık Kızlağaç’ın işlevsel ve renkli kostümleri oyunu bir klasikten çok olumlu anlamda bir karnavala dönüştürüyor.

Yönetmen Eren acaba neden olayın Fransa’da geçtiğine ilişkin bir not düşmüş ola ki?
Varın onu da siz düşünün.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir