Türk Hava Yolları (THY) kısa ve uzun mesafeli uçuşlarında içki ikramında kısıtlamaya gitti. Dış hatlar ekonomi uçuşlarında rakı, cin ve votka tamamen kaldırıldı. Bu uygulamalar ne anlama geliyor ve THY’ye dünya nezdinde nasıl bir faturası olur?
Türk Hava Yolları’nda (THY) 2019 yılı içerisinde yaşanan B737 Max krizi sonrası sıkıntılar oluşması üzerine şirket bir süre önce tasarruf tedbirlerini uygulamaya koydu. Ekim ayında alınan kararla birlikte birçok kalemde tasarruf tedbirleri uygulamaya başlayan THY, bu yöndeki son hamlesini alkollü içeceklerde yaptı.
Özellikle ikramlarıyla yolcuların beğenisini kazanan ve bu alanda birçok ödül alan THY, dış hatlar ekonomi sınıflarında alkol ikramına ilişkin radikal kararlar aldı.
UYGULAMA 6 ARALIK’TA BAŞLIYOR
Dış hat ekonomi sınıfında rakı, votka ve cin ikramını kaldıran THY, altı saati aşan ER (ekonomi) olarak bilinen uçuşlarda da tek marka viski ikram edeceğini duyurdu. Uygulamanın 6 Aralık’tan itibaren belirtilen tüm uçuşlarda başlatılacağı kaydedildi.
GELİNEN NOKTA İÇLER ACISI…
Okuduğunuz yazıya attığımız başlığı genelde “iyi yönetilen işletmelerin zor zamanları kazanımlara çevirmeye yönelik stratejileri için” kullanır ve takdir ederiz. Ancak THY’nin bu kararı sanki farklı bir ajandanın fırsattan istifade edilerek tatbiki gibi! Avrupa’nın bir numaralı hava yolu şirketi olmaktan, futbolda dünya devi Barcelona Kulübü’nün sponsorluğunu almaktan ve “İstanbul’u Avrupa’nın bir numaralı HUB’ı yapacağız” diyen bir vizyondan gelinen nokta içler acısıdır.
SADECE TÜRK YOLCULARI TAŞIMIYOR Kİ…
Sanki THY “sadece seçtiği iktidarın uygulamalarına katlanmakla yükümlü olan” Türk vatandaşlarını taşıyor. Türkiye’ye gelen yabancılar haricinde bir sürü de transit yolcu var. Ekonomik kriz ikramı zorluyorsa, hani olmadı içkiyi ekstra parayla verirsiniz ama yolcuların seçme hakkını kaldıramazsınız.
“Kaldırırsanız ne olur?” sorusunun cevabı ise, bu uygulama “şeriatla yönetilen ülkelerdeki İran Hava Yolları ve Suudi Arabistan Hava Yolları gibi firmalarla aynı kefede ve kafada yer almak” olur.
HAK, HUKUK VE ADALET ÜÇLEMESİ…
Turizm sektörü, otelciler, seyahat acentaları ve tüm STK’lar bu konuda ayağa kalkacaklardır. Turizmdeki kayıplarımızın en büyük sebeplerinden biri özellikle Avrupalı turistin özgürlük içerikli kutsal üçlemesinden giderek uzaklaşmaktan başka bir şey değil. Onların yerini alan sevgili Rus turistlerimizin de bu konuda anlayışlı olacaklarını hiç düşünmüyorum. Ha neydi bu üçleme derseniz hak, hukuk, adalet…
