Connect with us

Finans & Ekonomi

PARA POLİTİKALARI NEREYE KADAR ÇÖZÜM?

FED Başkanı Powell’ın Jackson Hole’daki konuşmasının en çarpıcı yanı, verdiği ya da vermediği sinyaller değildi. “Para politikaları her şeye çözüm olamaz.” dedi. Bunu derken de, ekonominin üzerine devlerin tepişmeye çıktığı ticaret savaşlarını kast ediyordu.

 

OKAN BÖKE

Geçenlerde yatırım amacıyla aldığım bir eve kiracı buldum; ayda 2,000 TRY ödüyorum. Ev taksitinde her sene düşen enflasyon kadar indirim olacak.
Kulağa garip geliyor, değil mi? Çok garip, hem de çok çok garip! Ancak dünyada geçen yazımda da belirttiğim gibi 2008 krizinden sonra hiçbir şey eskisi gibi olamıyor. Tabii burada politikacılar ve para politikası yöneticileri de mevzuya çok da yardımcı olmuyorlar.

VERİM EĞRİSİ TERSİNE DÖNDÜ
Verim eğrisi tabirini mutlaka duymuşunuzdur. Sizleri konuya yakınlaştırmak adına kısaca açmaya çalışayım. Mevduatınız var, seçenekleriniz 1 aylık kısa bir vadeden 3 yıla kadar (olmaz da) ya da bono alacaksınız. Arasında karar vermeniz gereken vadeli bonolar 2 ve 10 senelik ihraçlar. Normali şudur ki, yatırımcıdaki getiri beklentisi, vade uzadıkça artar. Ama inanın şu anda “bu mantığa uygun hareket eden verim eğrisi olan” ekonomi pek kalmadı gibi.
Dilerseniz örneklerle devam edelim… Türkiye’de daha geçen haftaya kadar 2 yıllık bono getirileri 10 yıllık getirilerin üzerinde idi. Bizim sebebimiz bize özel; kısa vadede yüksek enflasyon beklentileri, reel getiri sağlamak isteyen yatırımcıları kısa vadede daha fazla getiri beklemeye yönlendiriyordu. Son gelen enflasyon verileri ve Merkez Bankası’nın kısa vadeli faizlerde “400 BP” indirimi, verim eğrisini en azından şimdilik normalleştirdi. Türkiye ekonomisi ve verim eğrisini ilerleyen yazılarda daha teferruatlı olarak tartışacağız.

ALMANYA’DA BONO GETİRİSİ EKSİLERDE
Şimdi gelelim bazı Avrupa ülkelerindeki ekonomi örneklerine… Almanya; hani şu Bayern Münih’iyle ünlü olan Almanya. Söylediğim ülkenin Almanya olduğunun altını çiziyorum ki, okuyacağınız bazı anomaliler karşısında şaşırmayın. Yukarıdaki girişi hatırlayın lütfen. Almanya ve bazı diğer Avrupa ülkelerde şu an için buna benzer bir hal yaşanıyor. Sanırım bu, çok yakında Avrupa’nın tamamında geçerli olacak. Almanya’da 3 aylık bonoların getirisi eksi 0,558 iken 10 yıllık Alman bonoların getirisi ise eksi 0,593. Gördüğünüz üzere tüm verim eğrisi eksi ve ters. Akıl alır gibi değil. Yani devlete 10 yıl para veriyorsunuz, o parayı vermek için üzerine para ödüyorsunuz. Mantıklı mı değil; eh zaten biz bunu yazımızın başında belirlemiştik. Merak ettiğiniz sebepleri diğer örnekleri anlattıktan sonra ele alacağız.

DANİMARKA’DA EKSİ FAİZLE EV KREDİSİ
Başta farazi olarak verdiğim ev örneğinin gerçek haline bakalım. Hani Almanya’yı karıştırmamanız için Bayern Münih örneğini vermiştim ya; Galatasaray’ımızın UEFA Kupası’nı kazandığı Kopenhag’ın Danimarka’sı da yeni örneğimiz. Ülkenin en önde gelen bankalarından Jyske Bank müşterilerine mortgage (emlak) kredisi almaları için eksi yüzde 0,50 faiz veriyor (vade 10 yıl). Eğer bu parayı kabul edemem derseniz, o zaman buyrun Nordea Bank’a alalım sizi, orada 20 yıllık mortgage faizi 0, yazı ile yüzde sıfır (sebepler ve beklenen sonuçlar sonra).

16 TRİLYON DOLARLIK BONO EKSİ FAİZDE
An itibarı ile yeryüzünde eksi faiz ödeyen 16 trilyon dolar tutarında bono var. Anomalinin başladığı ve krizin Avrupa’ya sıçradığı günlerde PIGS diye anılan Portekiz, Italya, Yunanistan ve İspanya dörtlüsünü hatırlayalım. Hatta teknik anlamda batan ve hatta CDS (Credit Default Swap = sigorta) mekanizmasının çalışmadığı Yunanistan ayrı bir konu maddesi. Daha 8 sene önce İspanya’da yüzde 8 ve Portekiz’de yüzde 18 olan 10 yıllık ülke bono faizleri şu anda yüzde sıfır mertebesinde. Yani birkaç sene önce borç vermek için bu faizler aranırken şimdi ekonomisi daha da kötüye gitmiş ülkelere al paramı bana faiz maiz ödeme sen de kalsın diyorsun, şaka! Bu arada bono stoğu da her iki ülkede de artmış durumda, İspanya’da yüzde 98 ve Portekiz’de yüzde 126. Hani arz talep tarafından bakılınca da mantıklı gelmiyor.

ABD YENİDEN RESESYONUN EŞİĞİNDE
Japonya zaten senelerdir desenflasyon ile mücadele ediyor. Şimdi Amerikan ekonomisi de tekrar yeniden resesyona girmek ve yaratamadığı enflasyon ile mücadele etmeye başlamak üzere. Sinyal ise ilk olarak verim eğrisinin kısa bir süre de olsa terse dönmesi ile geldi. 2 yıllık ABD kağıtlarının getirileri 10 yıllıkların üzerine çıktı. Amerika artan istihdama ve artan maaş ve kazançlara rağmen hala daha hedeflediği yüzde 2 enflasyonu yakalayamıyor. Büyümenin de problemli hale gelmesi ile ABD Başkanı’nın ABD Merkez Bankası’nın (FED) üzerinde baskıları artarak devam ediyor. FED Başkanı Jerome Powell’ın merakla beklenen ve “dünyayı değiştireceği sanılan” Jackson Hole’daki konuşması; bu ters verim eğrisini de, düşecek olan faizleri de ve resesyona girecek olan ABD ekonomisini de teyit ediyordu.

KISA VADELİ FAİZLERİ DÜŞÜR, PAZA ARZINI GENİŞLET!
Biraz da kısmi sebep ve olası sonuçlara bakalım. Türkiye’yi kendi başına sonra inceleriz ama zaten bu konuda herkes üstat! Avrupa ise ciddi bir kıskaçta. Almanya en büyük ekonomi olarak kuruluşuna tahminen veryansın ettiği Avrupa Birliği’nin derdini çekiyor. Avrupa’da güvenli liman arayışında olan paranın yönü Almanya’yı işaret ederken; aynı zamanda ilk kez beklenenden kötü gelen veriler, Almanya ekonomi yönetimini faizlerle ciddi önlemler almaya itiyor. Kısa vadeli faizleri düşür, para arzını genişlet (benzer cümleyi birkaç kez daha okuyacaksınız, tekrar olduğunu sanmayın).

AVRUPA MERKEZ BANKASI’NDAN YENİ HAMLE
Portekiz ve İspanyol bonolarındaki bu değişim akıllara ziyan ama artık ben de “bende akıl kaldı” diyemiyorum. Küresel büyüme üzerindeki pesimist (kötümser) beklentiler arttıkça bu ülkeler bile (7 sene önce batmış) yatırımcı ve ağırlıklı Avrupa dışı yatırımcı çekiyor. Yeni bir destekleme paketi de en son Avrupa Merkez Bankası (ECB) Yönetim Kurulu Üyesi Olli Rehn’in konuşmasına göre önümüzdeki eylül sonu ortaya çıkacak gibi. Yani şu anda eksi verim eğrisi olmayan ülkeler de para muhafaza etmek için para almaya başlayacak. Yani bu problem de faizleri indirip para arzını arttırmakla aşılacak.
Danimarka’ya gidip ben bunlar fikrini değiştirmeden bir ev kapayım diyorsanız acele etmeyin. Çünkü daha fazla faiz ödeyecekleri günler yakın. Hem ekonomiyi büyütelim hem de ev fiyatlarını arttıralım diyorsanız; çözüm, kısa vadeli faizleri düşürüp biraz daha para basmakta.

“DÜŞÜR FAİZİ JEROME!”
ABD’de durum farklı değil. Büyüme riskli ve bu istihdam artışına rağmen yaratılamayan enflasyon. Baskılar da yukarıdaki gibi: “Düşür faizi Jerome, ama öyle bir düşür ki; hem enflasyon ortaya çıksın, hem de büyüme yavaşlamasın.” FED Başkanı Jerome Powell’ın Jackson Hole’daki konuşmasının en çarpıcı yanı, bence verdiği ya da vermediği sinyaller değildi. “Para politikaları her şeye çözüm olamaz.” dedi. Bunu derken de, ekonominin üzerine devlerin tepişmeye çıktığı ticaret savaşlarını kast ediyordu.
Kim bilir belki sonraki yazımızda normal ekonomi “pardon daha az anormal ekonomi” gelişmelerini ele alırız.

Bizi Paylaşın
Continue Reading
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir